Cemaatin kumpasladığı düzenin dinle-diyanet le hiçbir ilgisi yok ama savuruyor:
"Nihai hedefe varıncaya kadar her şey mubahtır"!
"Hedefe giden her yol mubahtır" anlayışı İslam'ın elinin tersi ile ittiği bir anlayıştır! İslam böyle bir yöntemi ve böyle bir sonucu kabul etmez!
İslam temizlik ve şeffaflık dinidir!
Velev ki kaybedecek dahi olsanız şeffaf, temiz ve net olmak zorundasınız! Hz. Peygamber biliyorsunuz kendisine teklif edilen "seni Kureyş'e emir yapalım" teklifini elinin tersi ile itmişti. Şöyle dememişti Allah'ın Resulü:
"Emirliği kabul edeyim. Böylece daha güçlenir ondan sonra bu putperestleri Müslüman ederim"!
Hayır dedi, bir elime ayı, diğer elime güneşi verseniz de krallığınızı istemem!
Niçin? Çünkü amaç kadar araç da meşru olmak zorundadır!
Bunların amaçları da kirli araçları da!
Kendilerini, kurdukları rant düzenini ve Hıristiyan diyalogunu İslam paketine gizleyenler olması gereken amacı da amaca giden yolu da kirleterek bir değil, iki kere yanlış yapıyorlar!
Peki, "Nihai hedefe varıncaya kadar her yol mubahtır" diyen maslahatçı anlayış, yargıya tertemiz bir mesafede duruyor olabilir mi?
Geldiğimiz noktada yargı üzerine ağlarını kurmuş "ağbilik sistemi", hepimizin bildiği bir sırdır artık!
Belgesi, bilgisi vardır! Esasen bu yapı o kadar şımarmıştır ki kendisini de zaten gizlemiyor! Her Adliye'de bir başsavcı varsa bir de paralel Baş ağbi var! Bunlar cemaat mahkemeleri oluşturdular!
12 Eylül referandumunda biz söylemiştik:
"Bu yargı ve üst kurum olan HSYK size de gerekli olabilir. Bu işe cemaati bulaştırmayın"!
Sonuç ortada! Cemaat partiyi parmağına doladı, yargı sopası ile siyaseti ve devleti dizayn etme ve yönetme çalışması tam gaz yürüyor!
Yargı, Adalet, bu savaşın kurbanı olamayacak kadar naiftir! Cemaat ellerini çekmezse şayet kendisi de o tarafsız adaletin kurbanı olacaktır. Pensilvanya uzaktır ama aslında yakındır. Gün olur devran döner -tıpkı şimdi olduğu gibi- eski dostlar düşman olur, ittifaklar bozulur, Amerika'nın işi biter desteğini çekiverir, kendinizi bir anda Ankara'da bir Savcının sorgu odasında adalet beklerken bulabilirsiniz!
Kötü adalet gün gelir o kötülüğü oluşturanları da vurur. Buna hiç ama hiç şüphe yok!
"Nihai hedefe varıncaya kadar her şey mubahtır"!
"Hedefe giden her yol mubahtır" anlayışı İslam'ın elinin tersi ile ittiği bir anlayıştır! İslam böyle bir yöntemi ve böyle bir sonucu kabul etmez!
İslam temizlik ve şeffaflık dinidir!
Velev ki kaybedecek dahi olsanız şeffaf, temiz ve net olmak zorundasınız! Hz. Peygamber biliyorsunuz kendisine teklif edilen "seni Kureyş'e emir yapalım" teklifini elinin tersi ile itmişti. Şöyle dememişti Allah'ın Resulü:
"Emirliği kabul edeyim. Böylece daha güçlenir ondan sonra bu putperestleri Müslüman ederim"!
Hayır dedi, bir elime ayı, diğer elime güneşi verseniz de krallığınızı istemem!
Niçin? Çünkü amaç kadar araç da meşru olmak zorundadır!
Bunların amaçları da kirli araçları da!
Kendilerini, kurdukları rant düzenini ve Hıristiyan diyalogunu İslam paketine gizleyenler olması gereken amacı da amaca giden yolu da kirleterek bir değil, iki kere yanlış yapıyorlar!
Peki, "Nihai hedefe varıncaya kadar her yol mubahtır" diyen maslahatçı anlayış, yargıya tertemiz bir mesafede duruyor olabilir mi?
Geldiğimiz noktada yargı üzerine ağlarını kurmuş "ağbilik sistemi", hepimizin bildiği bir sırdır artık!
Belgesi, bilgisi vardır! Esasen bu yapı o kadar şımarmıştır ki kendisini de zaten gizlemiyor! Her Adliye'de bir başsavcı varsa bir de paralel Baş ağbi var! Bunlar cemaat mahkemeleri oluşturdular!
12 Eylül referandumunda biz söylemiştik:
"Bu yargı ve üst kurum olan HSYK size de gerekli olabilir. Bu işe cemaati bulaştırmayın"!
Sonuç ortada! Cemaat partiyi parmağına doladı, yargı sopası ile siyaseti ve devleti dizayn etme ve yönetme çalışması tam gaz yürüyor!
Yargı, Adalet, bu savaşın kurbanı olamayacak kadar naiftir! Cemaat ellerini çekmezse şayet kendisi de o tarafsız adaletin kurbanı olacaktır. Pensilvanya uzaktır ama aslında yakındır. Gün olur devran döner -tıpkı şimdi olduğu gibi- eski dostlar düşman olur, ittifaklar bozulur, Amerika'nın işi biter desteğini çekiverir, kendinizi bir anda Ankara'da bir Savcının sorgu odasında adalet beklerken bulabilirsiniz!
Kötü adalet gün gelir o kötülüğü oluşturanları da vurur. Buna hiç ama hiç şüphe yok!
Ahmet Erimhan / diğer yazıları
- Sahili olmayan umman / 14.04.2022
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 09.06.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 06.06.2021
- Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener / 17.05.2021
- Ermeni Meselesi ve Gerçekler / 25.04.2021
- Osmanlı İslamı / 18.04.2021
- Sensizlik, benim şiirim / 11.04.2021
- Fikirlerin halledemediği davaları kan halleder / 04.04.2021
- Dünya bir leştir, taliplileri köpektir! / 28.03.2021
- Rüzgâr eken fırtına biçer / 23.03.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 09.06.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 06.06.2021
- Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener / 17.05.2021
- Ermeni Meselesi ve Gerçekler / 25.04.2021
- Osmanlı İslamı / 18.04.2021
- Sensizlik, benim şiirim / 11.04.2021
- Fikirlerin halledemediği davaları kan halleder / 04.04.2021
- Dünya bir leştir, taliplileri köpektir! / 28.03.2021
- Rüzgâr eken fırtına biçer / 23.03.2021