Esad, ülkemize, milletimize düşman olmadığını her daim ifade ediyordu. Her fırsatta da bu sözünü fiiliyata geçiriyordu. En son Süleyman Şah türbesini kuşatan IŞİD'i bombalayan Esad, Irak'ta elçi ve vatandaşlarımızı kaçıran, Türkmenlere ve diğer Ümmeti Muhammed'e vahşet saçan IŞİD'i yine bombaladı, bombalıyor."AKP ve Erdoğan, IŞİD'in karşısında mı, yanında mı" sorusunun cevabını günlerdir merakla bekliyoruz! Net bir cevap yok ama ipuçları çok. İktidar yanlısı medya ve gazetecilerin "evet, IŞİD'teniz" beyanları, artı iktidarın ucu açık söylemleri... Bunların yanında birde, biri Türkiye'de, diğeri Ürdün'de olan ve vatanlarındaki kandan memnunluk duyan eski Sünni takılan Iraklılar var. Tarık Haşimi. Saddam sonrası cumhurbaşkanı yardımcılığı yaptı. Şii katliamlarına destek ve onay verdiği iddiasıyla yargılandı, idama mahkûm edildi. Kaçtı. Kırmızı bültenle aranıyor. Ülkemizde ikamet ediyor. Tabi iktidarın bilgi ve muhafazası içinde?Bu Haşimi, IŞİD'i ezilmiş, haksızlığa uğramış kısaca ülkemizdeki iktidarın siyaset mantığı olan "mazlum" görünme imajı çizerek bu vahşet için şöyle diyor; "Bir insan, bir süre sabredebilir ama bu sabır bir gün biter. Ezilen, haksızlığa uğrayan ve marjinalleştirilen insanların devrimini kutluyorum." Ben araştırmacı, gazeteci olmadığım için bilmiyordum! Meğer IŞİD'in komutanı Saddam'ın kardeşiymiş. Yeğeni Raghat Hüseyin (Saddam'ın hukukçu kızı) "(IŞİD'in) zaferler beni çok mutlu ediyor" diyor. Yani kendini Sünni diye tanıtanlar Irak ve Suriye'de akan kandan zevk alıyor. Konu Sünnilik ve IŞİD'e desteğe gelmişken, birde yurt içine bakalım? Bilimin henüz tanımlayamadığı mantığın temsilcilerinden AKP vekili Mehmet Metiner, "IŞİD ile Gezi'nin arkasındaki güç aynıdır" demişti. Aynı mantığın sakallı versiyonu Salih Kapusuz ise "IŞİD'in arkasında Esad'ın" olduğunu söylemişti. AKP'li kalemler ise ekran ve köşelerinden, "PKK ve IŞİD'i terör örgütü saymadıklarını" duyurdular. Yine medyanı "ak" etkili isimleri müthiş bir Amerikan zekası göstererek "bu kaçırılma olaylarının, AKP'yi, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sabote etmek için yapıldığını" iddia ettiler. Hele bir hafta önce "Irak'ta kaos ortamı varmış gibi gösterilmek isteniyor" diyen Davutoğlu'nun, bugün; "büyük kriz kapımızda" demesinin karşılığına, ben üç nokta (?) koyayım, siz de adını koyun?Hele hele bu kadar kan ve vahşete rağmen, yürütmenin başının ısrarla, "IŞİD unsurları" tabirini kullanıyor olması, hükümetin hangi yolun yolcusu olduğunu gösteriyor gibi?Evet, iktidar sıkışık, çaresiz ve ansızın işin içine "cübbeli" girdi. Üç yıl önce Kardavi gibi, IŞİD ve Nusra gibi Sünni takılanların, dediğini diyen, Şiileri İslam dışı gösteren, savaşmak caizdir, bu savaşta ölen şehittir, fetvası veren Cübbeli, fetvasının gereklerini yerine getiren kişileri dinden attı.İnsan kafası kesmelerini, o kafalarla top oynamalarını, sinek öldürür gibi insan taramalarını hiçbir kitaba sığdıramadığı gibi bu vahşetin kâfire, hayvana bile yapılamayacağını anlattı. Eğer Cübbeli, son söylediklerinde samimi ise bunlardan ve böyle Sünnilikten beri olduğunu iddia ediyorsa ilk önce "tövbe süngeri" ile geçmişini iyice bir temizlemeli, sonra da "kelime-i şahadet" getiren herkesin meşrep ve mezhebi ne olursa olsun kardeş olduğunu açıklayıp, Müslüman'ın canına, malına, namusuna, devletine, dinine kastedenlerin, kastettirenlerin, bunları destekleyenlerin cehennemlik olduklarını söylemelidir. Ha! Cübbeli bunları yapmadı. O zaman bilin ki, bu cübbeli, Emre Polat ve M. Emin Koç Bey'in belgeleriyle ortaya koyduğu Ehl-i Beyt'e karşı oluşturulan "Nakşilik" anlayışının imajını kurtarma gayretindedir. Siyasi bağlamda ise ülkemizde, hükümete karşı oluşacak manevi baskıları aynen Soma'da olduğu gibi din havuzunda eritmeye çalışmaktadır.Başlıktaki (Cübbeli imaj kurtarmaya mı çalışıyor?) sorusunun cevabını, bahsettiğim M. Emin Koç ve Emre Polat'ın, "Dini ve Tarihi arka planıyla Ehl-i Beyt'e karşı bir akım; Nakşibendilik" adlı eserde bulabilirsiniz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Küfrün karşısında bir tek İmam Hüseyin kalmıştı / 05.07.2025
- ‘Bana Hüseyin’den haber ver’ / 04.07.2025
- Milletin sorunlarını artık kale bile almıyorlar / 02.07.2025
- Ortadoğu'da ikinci dizayn dönemi / 30.06.2025
- Fitneye karşı Hüseyin olmak / 29.06.2025
- Sözde ‘Terörsüz Türkiye’ye’ feda edilen değerlerimiz / 28.06.2025
- NATO toplantısı öncesi ve sonrası / 27.06.2025
- İsrail, ABD-İran savaşından 15 ders / 26.06.2025
- Türkiye, BOP’un neresinde? / 24.06.2025
- TBMM’deki rezalet BOP’un parçasıdır / 23.06.2025
- ‘Bana Hüseyin’den haber ver’ / 04.07.2025
- Milletin sorunlarını artık kale bile almıyorlar / 02.07.2025
- Ortadoğu'da ikinci dizayn dönemi / 30.06.2025
- Fitneye karşı Hüseyin olmak / 29.06.2025
- Sözde ‘Terörsüz Türkiye’ye’ feda edilen değerlerimiz / 28.06.2025
- NATO toplantısı öncesi ve sonrası / 27.06.2025
- İsrail, ABD-İran savaşından 15 ders / 26.06.2025
- Türkiye, BOP’un neresinde? / 24.06.2025
- TBMM’deki rezalet BOP’un parçasıdır / 23.06.2025