Cumhuriyetimizin 101'ci yılındayız. Bayramımız kutlu olsun. Çok iddialı bir cümle olsa da gerçek şu ki, bundan sonraki bayramları kutlayabilmemiz, milletimizin tercihine bağlıdır.
Neden? Devlet ve milletimizin getirildiği nokta ortada. Zengininden fakirine, çalışanından işsizine herkes şikayetçi, herkes umutsuz.
Vatandaşın derdi iş, aş, mal, can güvenliği, namus emniyeti, adalet, sağlık, eğitim, terör, deprem, enflasyon ve kapımıza dayanan savaş.
İktidar ve muhalefetin derdi bambaşka
Bir ülkede verdiği sözü yerine getirmeyen, sözü ile icraatı zıt olan, söylediği zaman yalan söyleyen, kendi kendini bile yalanlayan, her neviden emanetlere sahip çıkmayan bir siyaset anlayışı o devlete, o millete ne verebilir ki?
Vermediler de zaten. Ama insanımız, hep olduğu gibi sandığa gittiğinde yaşadığı gerçeklere değil dillerden dökülen din, iman, vatan, milliyet, Atatürk gibi kavramlara aldanarak tercihlerini hiç değiştirmedi.
BTP Lideri Hüseyin Baş'ın dediği gibi biri hiçbir şey yapmasa bile % 10 alıyor. Diğeri ne yaparsa yapsın 25 ile 30 oy alıyor. Öbürü % 50 oyu cebinde görüyor.
Şu yaşadığımız gündeme bir bakın. Başta iktidar partisi olmak üzere TBMM'deki partiler adeta 'bize, neden oy veriyorsunuz' diye haykırıyor.
Sahi AKP'ye, MHP'ye, CHP'ye oy vermemeniz için daha ne yapmaları lazım?
Sayın Erdoğan, BM'de İsrail'e demedik laf bırakmıyor. Her fırsatta dünyaya, 'daha ne bekliyorsunuz' mesajı gönderiyor.
Rusya'ya gidiyor, BRİCS toplantısına katılıyor, BRİCS üyesi ülkelere 'İsrail'e askeri malzeme satışının durdurulması' çağrısı yapıyor.
Ankara'ya geliyor, milyonların önünde, "Allah'tan, İsrail'in kahrını bekliyoruz' diyor.
Aynı gün İstanbul'da düzenlenen Saha EXPO Fuarı'nda, İsrail'e silah tedarik eden firma stant açıyor.
İki vatandaşımız, 'Filistinli kardeşlerimiz, bu firmanın silahları ile katlediyorlar. Bu firmanın ne işi var ülkemizde' diye tepki gösteriyor. Anında el, ense çekiliyor.
Fuarı ziyaret eden Dışişleri Bakanımıza, bir vatandaşımız aynı tepkiyi gösteriyor. Hakan Fidan'ın gözleri yerde, korumaları vatandaşı etkisiz hale getiriyor.
İsrail ile 'hülle' ticaretini bile reddedemiyorlar.
Şimdi dini duygular ile iktidara oy veren vatandaşlarımıza soruyorum; AKP'ye oy vermemeniz için daha ne yapması lazım?
Ya MHP?
Yıllarca ABD'nin şartlı teslim ettiği Öcalan için 'biz getirdik' naraları at. Getiren komutanı vekil yap. Balyoz sürecinde hepse atıldığında sahip çıkma.
Başta Erdoğan olmak üzere birçok lideri, partiyi, sosyal yapıları terör destekçisi, işbirlikçisi, bebek katilinin sözcüsü, Kandilin havarisi, ahlakın karşı kıyısında duran, olarak ilan et.
Teröristlere Habur'da mahkeme kuranlara, Oslo ve Dolmabahçe'de masaya oturanlara 'hain' de.
Kürt sorunu vardır, barış, özgürlük, eşitlik vs. gibi söylem sahiplerini ahlaksız, alçak, hain gibi nice cümlelerle tasvir et.
Sonrada kalk, 'bebek katili, TBMM'ye gelsin, konuşsun' de.
Ardından Alaattin Çakıcı ile poz ver, Kürşat Yılmaz'dan destek al ve "Şehitlerimizin kemiklerini sızlatacak hiçbir yanlışın içine girmedik, girmeyi aklımızın ucuna dahi getirmedik' de.
Üstüne, 'Türk ile Kürtlerin birbirini sevmesi her iki taraf için hem dini hem de siyasi bir farzdır' fetvasını yayınla.
Farz bugün mü aklınıza geldi?
Şimdi milli duygular ile MHP'ye oy veren vatandaşlarımıza soruyorum; MHP'ye oy vermemeniz için daha ne yapmaları lazım?
Ya CHP?
El yükseltiyormuş, eşit yurttaşlık için, hak için, adalet için, barış için yapamayacakları hiç bir şey yokmuş!
Sonrada meydanlarda, ekranlarda, 'biz, Atatürk'ün partisiyiz, biz cumhuriyeti kuran partiyiz' diyorlar.
Bari Atatürk'e haksızlık etmeyin! Lozan görüşmeleri devam ediyor. Masada Musul sorunu var. Türk heyeti, emperyalistlerin tekliflerini kabul etmiyor.
İngilizler hemen bölgedeki bazı aşiret ağalarının da desteğiyle Hıristiyan Nasturileri silahlandırıp, ayaklandırıyor. Musul sorunu netliğe kavuşamıyor.
Cumhuriyet ilan ediliyor. Emperyalistler Büyük Ermenistan, Büyük İsrail'in ayağı olacak Kürdistan için bölgedeki bazı aşiretleri ve de özellikle Nakşi şeyhlerini kullanarak insanımızı, genç cumhuriyete karşı ayaklandırıyor.
Atatürk, bugün Devlet Bahçeli'nin açıkladığı fetvayı o gün sahada bizzat yaşayarak bu milleti bir arada tuttu.
Aynı emperyalist zihniyet yine aynı siyasi, sosyal ve dini yapılar ile yine insanımız, devletine karşı kullanıyor.
Ama Atatürk'ün partisiyiz, diyenler Atatürk'ün duruşunu göstermek yerine emperyalistlerin oyunlarına alet olmayı tercih ediyor.
Hatta Bahçeli bile geri adım atmışken Özgür Özel çıkıp diyor ki: "Siz, 'Kürt sorunu yoktur' diyorsanız, bu Kürtlerin en büyük sorunudur."
Peki, Atatürk ne diyor?
"Efendiler, sırası gelmişken, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki, bağrında yetiştirerek, başının üstüne kadar çıkaracağı adamların, kanındaki, vicdanındaki öz cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an geri kalmasın!" (Nutuk 11. Bölüm)
Şimdi Atatürk'e hürmeten ile CHP'ye oy veren vatandaşlarımıza soruyorum; CHP'ye oy vermemeniz için daha ne yapması lazım?
Ortada çok acı ve bir o kadar da sinsi bir oyun oynanıyor. BTP lideri Hüseyin Baş'ın dediği gibi; 'El birliği ile ülkenin emperyalizme peşkeş çekildiği günlerden geçiyoruz.
Derin akıl, devlet aklı, milli çıkarlar vs. edebiyatına kulak asmayın. BTP saflarına gelin geleceğimizi inşa edelim."
Bu yüzden cumhuriyetin geleceğini sizler, oy tercihleriniz ile belirleyeceksiniz. Karar sizin!
- Erdoğan ile Esad empatisi yapalım mı? / 05.12.2024
- Ahmaklığın bu kadarı da fazla ama / 04.12.2024
- Abdullah Öcalan, Bahçeli’den de, Erdoğan’dan da basiretliymiş / 02.12.2024
- Sosyal devlet ancak BTP ile mümkün / 01.12.2024
- Sosyal devletten demokratik krallığa / 30.11.2024
- Kıbrıs’a NATO kılıfı / 29.11.2024
- Jennifer Lopez, Sudeysi, Kabe ve Erdoğan / 28.11.2024
- AKP ve MHP, Türkiye’nin gerçek düşmanını perdeliyor / 27.11.2024
- Tam bağımsız Türkiye için vakit tamam, söz konusu vatandır / 25.11.2024