Aynen öyle oldu; Davosalmanya! Bir tasarı meclise getirdiler. Ermenileri çok sevdiklerinden mi? Hayır. Ya! 'Öyle kafana estikçe AB hakkında ileri, geri konuşma' mesajı vermek için. Yoksa katliam, soykırım denince akla ilk ABD-İngiltere sonra Almanya sonra da Fransa gelir.
Tabi tasarı geçti. Bizimkiler bir anda şahlandı. Neredeyse öğlen namazını Viyana'da, akşam namazını Berlin'de kılarız, diyecek noktaya geldiler. Sonrasını hatırlayan var mı?
İthalatı kesmeyi, ilişkileri dondurmayı vs. geçelim "bundan sonra Alman malı makam aracına binmeyeceğim" diyen bir vekile rastladınız mı? Yok. Ama millet nazarında iyi bir "davosalmanya" oldu. Davos'ta ne olmuştu? "Siz katilsiniz, adam öldürmeyi çok iyi bilirsiniz." 5 dakika sonra; "Ben, İsrail'e demedim?" 5 yıl sonra "Biz İsrail'e muhtacız."
Şimdi de yüksek sesle, 'Ey Almanya!' diye bağırdıktan sonra Almanya, "buyur canım" dedi. Ülkemizi yönetenler de; "Uçaklarını İncilik'e getir. İstediğin gibi uçur, kaçır. Biz karışmayız?" dediler. Başka bir şey gören, duyan var mı?
Var. Cem Özdemir. Ülkemizde Cem Özdemir ve diğer evet, oyu veren Alman vekiller tasarıdan daha çok öne çıktılar. Bu kişiler Türk'müş (!). Belki ilk kez duyacaksınız ama Cem Özdemir gerçeği, bizim dünya çapında kimlik kaybımızın ispatı oldu.
Nasıl mı?
Dünya medyası ve medyamız, Türk asıllı, diye başlık atıyor, haber yapıyor. Kimliğimizi kaybetmişiz. Türk nedir ki, bu kişiler, Türk olsun veya asıllı olsun?
Prof. Dr. Haydar Baş bıkmadan, usanmadan anlattı, anlatıyor; "Bir milletin adıdır Türk" Nasıl bir milletin?
Hacı Bektaş-ı Veli Hazretleri, Anadolu'ya geliyor. Ahmet Yesevi dergâhından yetişen, Ehl-i Beyt soyundan olan bu muhteşem insan ve yarenleri öyle muhteşem bir hayat yaşıyor ki, Anadolu'daki insanlar hayran kalıyor.
Nasıl bir hayat? Doğruluk, cömertlik, yiğitlik, kardeşlik, paylaşmak, hoşgörü, yumuşaklık gibi insan benliğinde olan bütün güzellikleri hayata geçiriyor. Böyle bir medeniyeti, böyle bir şahsiyeti ilk kez gören Anadolu'daki Rumlar, Ermeniler, Lazlar vs. hayran kalıyorlar.
Hacı Bektaş-ı Veli Hazretlerinin annesi Türkmen. Annesine olan muhabbetinden dolayı da Hazrete, 'Türk' deniliyor. Hazrete gelip, "Biz de, senin inandığına inanıyoruz" diyen o zamanın Hıristiyan'ı, Yahudi'si, Ermeni'si vs. kelime-i şahadetten sonra "Biz, Türk olduk" diyorlar. Yani Türk eşittir İslam. Türk eşittir Müslüman.
Cem Özdemir, ateist olduğunu açıklamış. Şimdi kalkmış Türk, diyorlar. Ne Türk'ü kardeşim! Türk olmak şereftir, iman ister.
Ama diğerleri Müslüman olduklarını söylüyorlar. Onlara ne diyeceğiz, derseniz. Sevr'i imzalayanlara, Milli Mücadeleye karşı fetva hazırlatanlara, hazırlayanlara, imzalayanlara, İngiliz Muhipler Cemiyeti, Kürt Teali Cemiyeti gibi terör örgütleri kurup Milli Mücadele karşısında olan yobazlara, gerek Cumhuriyetin o yıllarında, gerek sonrasında ve gerekse bugün Kürt isyanları çıkartanlara, destekleyenlere, Milletimizi ırkçı ve dinci söylemlerle karşı karşıya getirenlere ne diyorsan onu de.
Atalarınıza küfrediyorlar
Almanya veya Türkiye fark etmezdi onlar için. Dini bir şov hissettikleri konuda sokaklar dolardı. Bangladeş'te bir din adamı idam edilmiş. Haydi sokağa. İran'da şöyle olmuş. Hadi sokağa. Mısır'da zulüm varmış. Hadi sokağa. İsrail zalimmiş. Hadi sokağa.
Bu sokak meraklılarının ortak paydası ise Türk'üm, diyememeleriydi. Varsa yoksa Osmanlı. Atana 'katil' dediler. Nerdesiniz? Evet, Ayasofya için sabah namazı kılanlar, Mısır için dört parmak kaldıranlar, dantelli kefen giyenler! Neredesiniz! Buyurun, sokaklar sizi bekliyor.
Tabi tasarı geçti. Bizimkiler bir anda şahlandı. Neredeyse öğlen namazını Viyana'da, akşam namazını Berlin'de kılarız, diyecek noktaya geldiler. Sonrasını hatırlayan var mı?
İthalatı kesmeyi, ilişkileri dondurmayı vs. geçelim "bundan sonra Alman malı makam aracına binmeyeceğim" diyen bir vekile rastladınız mı? Yok. Ama millet nazarında iyi bir "davosalmanya" oldu. Davos'ta ne olmuştu? "Siz katilsiniz, adam öldürmeyi çok iyi bilirsiniz." 5 dakika sonra; "Ben, İsrail'e demedim?" 5 yıl sonra "Biz İsrail'e muhtacız."
Şimdi de yüksek sesle, 'Ey Almanya!' diye bağırdıktan sonra Almanya, "buyur canım" dedi. Ülkemizi yönetenler de; "Uçaklarını İncilik'e getir. İstediğin gibi uçur, kaçır. Biz karışmayız?" dediler. Başka bir şey gören, duyan var mı?
Var. Cem Özdemir. Ülkemizde Cem Özdemir ve diğer evet, oyu veren Alman vekiller tasarıdan daha çok öne çıktılar. Bu kişiler Türk'müş (!). Belki ilk kez duyacaksınız ama Cem Özdemir gerçeği, bizim dünya çapında kimlik kaybımızın ispatı oldu.
Nasıl mı?
Dünya medyası ve medyamız, Türk asıllı, diye başlık atıyor, haber yapıyor. Kimliğimizi kaybetmişiz. Türk nedir ki, bu kişiler, Türk olsun veya asıllı olsun?
Prof. Dr. Haydar Baş bıkmadan, usanmadan anlattı, anlatıyor; "Bir milletin adıdır Türk" Nasıl bir milletin?
Hacı Bektaş-ı Veli Hazretleri, Anadolu'ya geliyor. Ahmet Yesevi dergâhından yetişen, Ehl-i Beyt soyundan olan bu muhteşem insan ve yarenleri öyle muhteşem bir hayat yaşıyor ki, Anadolu'daki insanlar hayran kalıyor.
Nasıl bir hayat? Doğruluk, cömertlik, yiğitlik, kardeşlik, paylaşmak, hoşgörü, yumuşaklık gibi insan benliğinde olan bütün güzellikleri hayata geçiriyor. Böyle bir medeniyeti, böyle bir şahsiyeti ilk kez gören Anadolu'daki Rumlar, Ermeniler, Lazlar vs. hayran kalıyorlar.
Hacı Bektaş-ı Veli Hazretlerinin annesi Türkmen. Annesine olan muhabbetinden dolayı da Hazrete, 'Türk' deniliyor. Hazrete gelip, "Biz de, senin inandığına inanıyoruz" diyen o zamanın Hıristiyan'ı, Yahudi'si, Ermeni'si vs. kelime-i şahadetten sonra "Biz, Türk olduk" diyorlar. Yani Türk eşittir İslam. Türk eşittir Müslüman.
Cem Özdemir, ateist olduğunu açıklamış. Şimdi kalkmış Türk, diyorlar. Ne Türk'ü kardeşim! Türk olmak şereftir, iman ister.
Ama diğerleri Müslüman olduklarını söylüyorlar. Onlara ne diyeceğiz, derseniz. Sevr'i imzalayanlara, Milli Mücadeleye karşı fetva hazırlatanlara, hazırlayanlara, imzalayanlara, İngiliz Muhipler Cemiyeti, Kürt Teali Cemiyeti gibi terör örgütleri kurup Milli Mücadele karşısında olan yobazlara, gerek Cumhuriyetin o yıllarında, gerek sonrasında ve gerekse bugün Kürt isyanları çıkartanlara, destekleyenlere, Milletimizi ırkçı ve dinci söylemlerle karşı karşıya getirenlere ne diyorsan onu de.
Atalarınıza küfrediyorlar
Almanya veya Türkiye fark etmezdi onlar için. Dini bir şov hissettikleri konuda sokaklar dolardı. Bangladeş'te bir din adamı idam edilmiş. Haydi sokağa. İran'da şöyle olmuş. Hadi sokağa. Mısır'da zulüm varmış. Hadi sokağa. İsrail zalimmiş. Hadi sokağa.
Bu sokak meraklılarının ortak paydası ise Türk'üm, diyememeleriydi. Varsa yoksa Osmanlı. Atana 'katil' dediler. Nerdesiniz? Evet, Ayasofya için sabah namazı kılanlar, Mısır için dört parmak kaldıranlar, dantelli kefen giyenler! Neredesiniz! Buyurun, sokaklar sizi bekliyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Müslümanın canı mı Kudüs’ün çakıl taşı mı? / 23.09.2025
- Mevzu Boeing mi? / 22.09.2025
- Erdoğan kılıcı bıraktı ABD’ye gidiyor / 21.09.2025
- İsrail, ABD ve Bartholomeos / 20.09.2025
- Gözümüzün içine baka baka devlet kuruyorlar / 19.09.2025
- İslam dünyasının son iman testi Gazze’de / 18.09.2025
- Adalet yoksa yolsuzluk vardır / 17.09.2025
- Osmanlı’da vergiyi tabana yaymıştı / 15.09.2025
- Türklerle dost ol ama düşman olma / 14.09.2025
- Misyonerlerin hedefi Atatürk / 13.09.2025
- Mevzu Boeing mi? / 22.09.2025
- Erdoğan kılıcı bıraktı ABD’ye gidiyor / 21.09.2025
- İsrail, ABD ve Bartholomeos / 20.09.2025
- Gözümüzün içine baka baka devlet kuruyorlar / 19.09.2025
- İslam dünyasının son iman testi Gazze’de / 18.09.2025
- Adalet yoksa yolsuzluk vardır / 17.09.2025
- Osmanlı’da vergiyi tabana yaymıştı / 15.09.2025
- Türklerle dost ol ama düşman olma / 14.09.2025
- Misyonerlerin hedefi Atatürk / 13.09.2025