Delikanlı adın ne?

Her kişinin bir adı vardır. O adı beğenmeyenler, kanuni kanallarla adlarını değiştirebilirler. Ülkemizde durumlar biraz karışıktır. Siz çocuğunuza bir isim vermek istersiniz ama önce nüfus memurunun süzgecine takılırsınız. Bir harfinizi yanlış yazdı mı işiniz bitmiştir. Artık ne yapsanız boşunadır. Daha sonra iş kanunlara kalır. Size bir örnek:Kırk sene önce vefat eden annemin ismini bilgisayara geçerken yanlış olarak yazıyorlar. Yetmiş senelik ismi alakasız bir isme dönüşüyor. yedi kişinin annesinin adını bir memur değiştiriyor. Tabii itirazlar sonucu beklenen değişiklik mahkemede kabul ediliyor. Ama temyiz, ölünün ismi değişmez itirazı yapan nüfus dairesinin talebi nedeni ile kararı bozuyor. Adalete bakınız: Bir memur kırk yıl önce ölmüş kimsenin ismini değiştirebiliyor, amma vatandaş yanlışı düzeltemiyor ve annesinin ismi değişmiş oluyor. Tabii sonsuza dek işlemlerde karışıklık ?Böyle bir ülkede adına ADALET VE KALKINMA PARTİSİ ismini resmen vererek millete Adaleti ve adaletli kalkınmayı vadeden bir partinin genel başkanı, AKP dendiğinde, milleti azarlıyor. Sebebi malum, neden AK Parti denmiyormuş? İstersen adını rahatça değiştirebilirsin zorluklar vatandaşadır. Senin adın ak olmuş, pak olmuş veya gak olmuş guk olmuş, hiç önemli değil. İktidar olduğunda ne yaptığın önemli. İktidara gelen partilerin isimlerinin arkasında saklandığı bir gerçektir. Olmayan adaletin, borçlanmaya dayalı bir kalkınmanın, daha doğrusu bir kısım kişileri ve ülkeleri kalkındırmanın suçundan kurtulmak için AK'lanmaya çalışmanın, imkanı yoktur. Cumhuriyet tarihinde partiler isimlerini korumaya çalışmışlar, iktidar olduklarında, isimlerine asla uygun olamamışlardır. İsim değişikliği yerine, yeni bir isimle ve kişilerle ortaya çıkmışlardır. AKP ise AK olmaya çabalamaktadır. Fiyasko olacağını bildikleri için, daha başından kötü niyetlerine tedbir alıp, aklanacaklarını zannetmişlerdir. Yani ADALET VE KALKINMA isimleri AK parti olma hatırına seçilmiştir. Yoksa adalet ve  kalkınma dertleri olmamıştır. Aslında en temel ata sözü inkar edilerek, kör ölmeden badem gözlü yapılmak istenmiştir. İspatı ortada. Bütün çabalar boşunadır. Azarlanmalarına rağmen, şahsiyetli bir duruşla karşı durup, Başbakana dersini veremeyenlere bir ata sözü benden "AK'lanmak için temizlenmek ve paklanmak şarttır" Hemen yanlışlarınızdan dönüp düştüğümüz vahim durumları düzeltmeniz için bu ülkenin çok büyük şansı vardır. BTP (BA?IMSIZ TÜRKİYE PARTİSİ)bu ülkeye ALLAH (C.C) tarafından bir lütuf olarak verilmiştir. Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar BAŞ Büyük projelerin sahibidir. Ve son derece  hizmet ehli vatanperver bir ilim adamıdır. Kadrosundaki herhangi biri bile, ülkenin kaderini değiştirecek bilgilerle donatılmıştır. Bu kadar imkan hiçbir ülkede mevcut değildir. Başka ülkeler MİLLİ EKONOMİ MODELİNİ kendi dillerine çevirip yararlanırken, ülkemizin gaflet içinde olması son derecede ürperticidir. Bir süre sonra ne yazık ki bu AK'lanma peşinde olanlar millet tarafından KARA' lanacaklardır. MEM(milli ekonomi Modeli) yabancı isimle NEM (National Economic Model) dünyaya damgasını vurmuş ve eskiyi tamamen elemine etmiştir. Tüketici eksenli bir model olan MEM'ni yaklaşık yüz ülke benimsemiş ve bu yönü ile uygulamıştır. İnsanların asırlar boyu emeklerinin boşa gittiğini görmesi ve bunu içine sindirmesi, tabiatı icabı kolay değildir. Bu nedenle Dünyanın derhal kendine gelmesi mümkün değildir. Bu ise bizim yönümüzden bir avantajdır. Ülkemiz dünya lideri olması yönünde büyük imkanlara sahiptir. Öncelikle MEM ve dolayısı ile bu modele dayalı SOSYAL DEVLET projeleri, Türk milletine, Türk ve İslam kültürüne son derece uygundur. Adaptasyon problemi asla yaşanmaz. Bir tek sorun vardır. Halkın, ve bilhassa onlardan sorumlu olanların, milletine ve devletine karşı sorumsuzluğu? Her türlü bilgiyi artık Internet'ten öğrenmenin mümkün olduğunu bilmeyen kaldı mı? Zahmet olmazsa vatan için, bir MEM yazıp bakıverin. Ya da dünya için bir NEM. Daha ne denir ki bilmem.