DEM Parti: Bölge yeniden dizayn edilmek isteniyor!
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, İsrail'in İran'a yönelik saldırılarına ilişkin "Bu çatışma iki devlet arasında basit bir kavga değil. Emperyalizmin paylaşım savaşında bölge yeniden dizayn edilmek isteniyor" dedi.
24.06.2025 16:37:00 / Güncelleme: 24.06.2025 16:40:33
AA
AA





DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, İsrail'in İran'a yönelik saldırılarına değinerek "İsrail-İran savaşının" sadece bir iki ülke arasında değil, aynı zamanda bir "bölge savaşı" ve küresel sistemin kendi dengelerini kurmakla ilgili bir "savaş" olduğunu belirtti. Tülay Hatimoğulları, güvenlik denilerek savaş dehşetinin sıradanlaştırılmaya çalışıldığını ancak savaş ve çatışmaları, insan yaşamını kasteden, her yeri yakıp yıkan anlayışı normal karşılamayacaklarını belirtti.
Yeni düzen kurulmak isteniyor
"İsrail-İran savaşının" yaşanan bölge ve dünya kaosunun tezahürlerinden sadece bir tanesi olduğunu dile getiren Hatimoğulları, şöyle konuştu:
"Bu çatışma iki devlet arasında basit bir kavga değil. Emperyalizmin paylaşım savaşında bölge yeniden dizayn edilmek isteniyor. Soğuk savaş sonrasında yeni dünya düzeni kurulmuştu. Ama gelin görün ki şu an üçüncü dünya savaşına gebe olan yaşadığımız bu süreç, o yeni dünya düzeninin yıkılmaya başlandığını ve yepyeni bir dünya düzeninin inşa edilmeye çalışıldığını bizlere gösteriyor. Emperyalist güçlerin jeopolitik satranç tahtasında oynadıkları acımasız oyunla yapılıyor bütün bunlar. Bütün bunların bedelini kim ödüyor? Bunun bedelini bizler, halklar ödüyoruz. Yakılan, yıkılan kentler, yaşamlar, artan sivil ölümleri, göç yollarına düşen insanlar, savaşın gerçek yüzü tam da bu işte."
İran-İsrail savaşına net olarak 'hayır' diyoruz
Kibirli liderlerin çizdiği rotaların sivillerin kanıyla boyandığını vurgulayan Hatimoğulları, şunları kaydetti: "Çözüm, ulus devlet anlayışının sahte güvenlik politikalarında değildir. İran-İsrail savaşı bunu bize bir kez daha göstermiştir. 'Ulusal güvenlik' diyorlar. Bu bir tuzak. Ulus devletler kendi halkına özgürlük sunamazken, dışarıdan mutlak bir düşman yaratarak, kendi içlerindeki antidemokratik uygulamaları da meşrulaştırmaya çalışıyorlar. Bu sözüm bir devlete ilişkin değildir, ulus devlet anlayışıyla kendini inşa etmiş her ülke için geçerlidir. Demokratik muhalefet bastırılıyor, sivil toplum susturuluyor. İran'daki antidemokratik uygulamalara, despotik yaklaşımlara ve yönetim biçimine ilişkin şunu çok net olarak ifade ediyoruz. İran demokratikleşmelidir, evet. Ama bunun panzehri İsrail'in oraya saldırısı değildir. İsrail'in İran'a saldırısına da 'hayır'. İran-İsrail savaşına da net olarak 'hayır' diyoruz. Ama elbette ki her ülkenin kendi iç demokrasisini inşa etmek gibi bir zorunluluğu vardır. Ve bunu hiç kimse unutmamalıdır ki; en önemli güvenlik iç barışı sağlamak, demokratikleşmeyi sağlamak, kendi halkı arasında ayrı gayrı gütmemek, ortak bir hukukla o ülkeyi yönetmekten geçmektedir. Bütün ülkeler bunu idrak etmek durumundadır. İran'dan İsrail'den yükselen dumanlar sadece ve sadece geleceği karartır. Savaşın ateşiyle ısınmaya kalkanlar sonunda kendi evlerini küle çevirirler."
Terörsüz Türkiye çalışmaları
Terörsüz Türkiye çalışmalarına değinen Hatimoğulları, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin sürecin hızlı ve dikkatli gitmesi gerektiğine dair uyarılar yaptığını, bu uyarıların çok önemli olduğunu aktardı. Meclis'te bir komisyonun kurulmasına ilişkin tartışmalara da değinen Hatimoğulları, "Bu komisyon ne zaman oluşacak? Oluşursa nasıl bir nitelikte oluşacak? Yasal anlamda bir komisyon mu kurulacak? Yoksa sadece bir araştırma komisyonu mu olacak? Kim, nasıl temsil edilecek, nasıl çalışacak? Demokratik kitle örgütlerini, sivil toplum örgütlerini, kadın hareketi başta olmak üzere bütün siyasal ve toplumsal dinamikleri içerecek mi? Onlarla iletişim kuracak mı? Bütün bunlar yanıt bulmayı bekleyen sorular." diye konuştu.
Hatimoğulları, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un parlamentoda grubu bulunan bütün siyasi partilerin grup başkanvekilleriyle bu konuyu görüşmek üzere bir toplantı gerçekleştireceğini, bunu çok olumlu bulduklarını ve toplantıdan somut sonuçlar çıkmasını umut ettiklerini söyledi.
Meclis tatile girmesin
Yaşanan sorunların çözümü için TBMM'nin tatile girmemesi gerektiğini dile getiren Hatimoğulları, şu önerilerde bulundu: "Emekçilere, asgari ücretlilere, emeklilere ara zam yapalım, yoksulluğu azaltalım. Vergi mevzuatını değiştirip, yoksula yönelik vergi soygununa son verelim, azdan az, çoktan çok vergi sistemini hayata geçirelim, vergide adaleti sağlayalım. Belli gelirin altındaki hanelerin kredilerini kamu bütçesinden ödeyelim. Küçük çiftçilerin borç faizlerini silelim, çiftçilere sübvansiyon ödemelerini kanunda belirlenen oranda yapalım. Açlıkla mücadele eden milyonlarca çocuğun temel ihtiyaçlarını karşılayalım. Faiz lobisini sevindiren faizleri düşürelim, vatandaşı sevindirelim. Türkiye'yi faiz enflasyon kıskacından kurtaralım. KOBİ'lerin üzerindeki faiz yükünü azaltalım, hatta ortadan kaldıralım. Kamu İhale Kanunu başta olmak üzere birçok yasaya düzenleme getirelim ve bu kanunu sermayenin değil halkın çıkarlarını gözeten bir hale çevirelim. Siyaseti ekonomik kazanç kapısı olmaktan çıkaralım, siyasi etik kurulunu çıkararak akçeli karanlık işleri bitirelim. Adil bir ekonomi için hukukun üstünlüğü ve demokrasiyi güçlendirelim."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.