Ekonomi de geldiğimiz noktaya Pandemi mazeret olamaz. Çünkü ekonomik kriz bağıra bağıra defalarca kapıyı çaldı ve geldi. Arkası da gelecek gibi.
Diğer taraftan ülkemizi hep 2002 ve öncesi ile kıyaslayanlar var ya! İşte onlar, 2002'den önce, "Biz de bir adet var, başımıza bir şey geldiği zaman 'dış güçler, yabancılar' deriz. Bu doğru da olabilir ancak ben buna katılamıyorum" diyorlardı.
Koltuğa oturunca o adeti sürdürme kararı aldılar ve her sıkıştıklarında; 'Ülkemizde kriz çığırtkanlıkları yapanlar var. İktidarımızın başarısını çekemeyenler var. Tırmanışımızı görmek istemeyenler var. Bunlar haindir, teröristtir' gibi söylemler devam ediyor.
Tabloya kabaca bakacak olursak! 2010 yılına kadar hem iktidar, devlet ve millete yalancı baharı diğer ifade ile 'Lale Devrini' yaşattı. Nasıl? Elin atına binerek. Sata, sata. Yabancı sermaye çağıra, çağıra. Borçlana, borçlana.
Oysa merhum Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız ilk gündem beri, 'milli paraya' dikkat çekerek, 'elin atına binen, tez iner' diyordu.
'Cebinizdeki para, bizim paramız değil doların tercümesidir', diyordu. Para takas aracıdır, alın terinin karşılığıdır, (üretim ve tüketimi destekleyen) tahrik unsurudur, diyordu. Madenlerimiz, diyordu. GSMH, diyordu. Senyoraj, diyordu. Milli paralarla ticaret, diyordu.
Kimin malını kime satıyorsunuz, diyordu. Yabancı sermaye saçmalığına hayır, diyordu. Batı (emperyalistler) bizim için hayırlı rüya görmez. Biz, bu topraklar üzerinde hedefi olmayanlarla birlikte olmalıyız, baş olmalıyız, diyordu.
Merhum Baş Hocamız meydanlarda, ekranlarda (hükümet için) 'bunlar bu işi bilmiyor ve asla çözemezler' derken, diğer taraftan da ülkemizde, iktidar yanında muhalefet sorunu olduğunu da ifade ederek, muhalefetin plan ve projesi olmadığını, söylemlerinin ise iktidarı güçlendirdiğini belirtiyordu.
Zaten 18 yıllık AKP iktidarının şifresi de budur. Yani mecliste hakiki manada milletin ve devletin sorunlarına çözüm üretecek bir muhalefet anlayışının olmamasıdır.
İktidarın, 'böyle muhalefete can kurban', halkın ise 'kötünün iyisi' anlayışı bu gerçeğin itirafıdır.
Geçen gün, 'hem masa da, hem de saha da zordayız' başlığı atmıştım. Eksik atmışım; Kasada da zordayız.
Paramız harbiden pul oldu. Bir anda mı? Hayır. Dediğim gibi bağıra, bağıra pul oldu.
TL, bağırıyordu. Yönetim sistemini değiştirdiler. Bağırmaya devam etti. Merkez Bankası başkanını değiştirdiler. Bağırmaya devam etti. Gecelik faiz, swap filan hareketlerine girdiler.
Ama TL'nin bağırması durmadı. Faizleri düşürdüler. Dolar bozdur, kampanyası başlattılar. Yetmedi! Enflasyon rakamlarına ayar verdiler. Ama olmadı!
Şimdi kasa boş. Haddi aşan borç durduğu yerden artıyor. BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın kur dalgalanmaları için, 'Yakında tek gündemimiz döviz olacak sanırım. Bugünde fakirleştik' tespiti gibi her güne fakirleşerek uyanıyoruz.
18 yıllık tek parti iktidarı hiçbir zaman eleştiriye açık olmadı. Hiçbir zaman hatasını kabul etmedi. Her daim bir mazeret üretti, hedef gösterdi, faturayı başkalarına kesti.
Hele hele çözüm sahiplerini hiç dinlemedi. Diğer taraftan da çözüm sahiplerinin plan, proje ve söylemlerini alarak kendi imalatıymış gibi seslendirmeyi de hiç ihmal etmedi.
Bu noktada hükümete değil milletimize tek bir hatırlatma yapayım; BRICS Ülkeleri İş Geliştirme Merkezi Başkan Vekili Prof. Dr. Vladimir Gorbanovsky; "Hindistanlı ve Çinli arkadaşlarımız yeni iktisadi uygulamalar için Rusya'ya bakıyorlar, Rusya ise size bakıyor" sözlerinin üzerinden bir yıl geçti.
Çözümde bellidir. Çözümün sahibi de bellidir. Çözümün adresi de bellidir.
Çözüm, Milli Ekonomi Modelidir. Sahibi, Prof. Dr. Haydar Baş'tır. Adresi Bağımsız Türkiye Partisidir.
Bu gerçeği BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş yayınladığı şu mesaj ile özetledi;
"Dolar çıktığı için ülke batmıyor, ülke battığı için dolar çıkıyor...
İhtiyaç listesi:
-Milli Ekonomi Modeli
-Eğitim
-Demokrasi
-Özgürlük
-İsrafX
-Empati!!!"
- Suikasttan itibar çıkarmak / 12.05.2025
- Her şartta alkışlayanlar ve her şartta karşı olanlar / 11.05.2025
- PKK silah bırakacakmış… Nasılda kandırılıyoruz? / 10.05.2025
- Altına aldanma / 09.05.2025
- AKP iktidarı da kaybettiğinin farkında / 08.05.2025
- İç cephe ve terörsüz Türkiye aldatmacası / 06.05.2025
- Gazze unutuldu, BOP içinde kim, kiminle dost? / 05.05.2025
- İhtiras ve minnet ile devlet yönetilir mi? / 04.05.2025
- Bantçılar, izah ve mizah / 03.05.2025