Prof. Dr. Haydar Baş senelerdir "Türkiye yıllardan beri kendi parasını basamıyor. Cebinizdeki para milli para değildir, doların tercümesidir, maliyetli paradır" diye anlattı, anlatıyor.
Sayın Baş, siyasiler anlamasa da senin anlaman için çok basit bir örneklendirme ile bu gerçeği anlatıyordu; "ABD ne yapıyor, 1000 dolara kağıt alıyor. Onu matbaada boyuyor, basıyor ve oluyor 1 milyar doları. Sonra o kağıdı sana gönderiyor. Sen faizle o kağıdı alıp merkez bankana koyup, karşılığında TL basıyorsun." diyordu.
Siyasiler anlamadı, dedim ya meğer emeğinin bedava satılmasına, elin kağıdına alın teri ile kazandığın paranın ödenmesini sende anlamamışsın.
İktidar, Sayın Baş'ı 11 yıl sonra anlamış olacak ki, (gerçi kaynağını söylemese de) "milli para" söylemleri kullanmaya başladı. Bakalım sen ne zaman anlayacaksın!
Daha birkaç hafta önce Saray ve Hükümet doların önlenemez artışına karşı bir seferberlik başlattılar. Bir taraftan bir türlü kimliğini deşifre etmedikleri ve devamlı "üst akıl" diye tariflendirdikleri odaklar tarafında ekonomik olarak darbeye maruz bırakıldıklarını anlatarak, milletimize, 'elinizdeki dolarları bozdurun' çağrısı yapıldı.
Sonra ne oldu?
Vatandaşlar doları bozdurma sırasına girdiler. Din istismarcısı dernekler vatan-iman-dolar üçlemesi ile doları bozdur, çağrısı yaptılar. Esnaflar dolar bozdurana bedava ekmek, yemek, pide vs. vereceklerini vaat ettiler.
Biz o günlerce 'birileri vatandaşın yastığının altındaki birikimine kumpas mı kuruyor' diye soruyorduk. Çünkü bozdurmakla doların durmayacağını, TL'nin zaten doların fotokopisi olduğunu, Prof. Dr. Haydar Baş'tan öğrenmiştik.
Tabi vatandaş bizlerin sesini duymadı, duymak istemedi. Verilen manevi aşkla döviz bürolarına koştu, doları bozdurdu. Yandaş medyanın haberlerine göre vatandaşın bozdurduğu dolar miktarı 17 milyar dolar.
Dolar 3,34 seviyesine kadar geriledi. Birilerini tam zafer sarhoşluğu sarıyorken dolar gaza bastı. Bu yazıyı yazdığım sıralarda 3,77 idi. Kampanya başlatıldığında kaç idi? 3,62. Kimin parası heba oldu? Senin, senin. Dolar babalarına hiç bir şey olmadı, daha da zenginleştiler. Sen kaybettin ve bu kafayla gidersen daha çok kaybedeceksin.
Milli para çağırarak gelmez
Evet, milli para çağırarak gelmez. Bir model ile matematiksel ispat ile evrensel haklara sahip çıkma ile dik duruş ile gelir.
Nedir milli para?
Sayın Baş'tan öğrenebildiğim kadarı ile milli para maliyetsiz paradır. Bir devletin o yılki GSMH karşılığında en az % 30 olmak üzere piyasaya sürdüğü paradır. Milli para vatandaşın alın terinin, emeğinin karşılığıdır. Milli para adından da anlaşılacağı üzere bağımsızdır, yüzde yüz yerlidir.
Milli Para kavramı bir markadır ve bu marka Prof. Dr. Haydar Baş adına, Türk Patent Enstitüsü'nce 2013/56874 marka numarası ile 26 Haziran 2013'ten itibaren 10 yıl müddetle tescil edilmiştir.
Sen hala siyasetçinin de, paranın da, milli ve manevi değerlerin de avukatlığını yapanlara kulak verip, bu değerleri tam manasıyla hayata geçirenlere sırt döndükçe daha çok şeyini bozduracaksın.
Ha! Bozdurmak demişken, dolar 3,77. Şimdi ne bozdurun, kampanyası düzenlenecek merak ediyorum.
Sayın Baş, siyasiler anlamasa da senin anlaman için çok basit bir örneklendirme ile bu gerçeği anlatıyordu; "ABD ne yapıyor, 1000 dolara kağıt alıyor. Onu matbaada boyuyor, basıyor ve oluyor 1 milyar doları. Sonra o kağıdı sana gönderiyor. Sen faizle o kağıdı alıp merkez bankana koyup, karşılığında TL basıyorsun." diyordu.
Siyasiler anlamadı, dedim ya meğer emeğinin bedava satılmasına, elin kağıdına alın teri ile kazandığın paranın ödenmesini sende anlamamışsın.
İktidar, Sayın Baş'ı 11 yıl sonra anlamış olacak ki, (gerçi kaynağını söylemese de) "milli para" söylemleri kullanmaya başladı. Bakalım sen ne zaman anlayacaksın!
Daha birkaç hafta önce Saray ve Hükümet doların önlenemez artışına karşı bir seferberlik başlattılar. Bir taraftan bir türlü kimliğini deşifre etmedikleri ve devamlı "üst akıl" diye tariflendirdikleri odaklar tarafında ekonomik olarak darbeye maruz bırakıldıklarını anlatarak, milletimize, 'elinizdeki dolarları bozdurun' çağrısı yapıldı.
Sonra ne oldu?
Vatandaşlar doları bozdurma sırasına girdiler. Din istismarcısı dernekler vatan-iman-dolar üçlemesi ile doları bozdur, çağrısı yaptılar. Esnaflar dolar bozdurana bedava ekmek, yemek, pide vs. vereceklerini vaat ettiler.
Biz o günlerce 'birileri vatandaşın yastığının altındaki birikimine kumpas mı kuruyor' diye soruyorduk. Çünkü bozdurmakla doların durmayacağını, TL'nin zaten doların fotokopisi olduğunu, Prof. Dr. Haydar Baş'tan öğrenmiştik.
Tabi vatandaş bizlerin sesini duymadı, duymak istemedi. Verilen manevi aşkla döviz bürolarına koştu, doları bozdurdu. Yandaş medyanın haberlerine göre vatandaşın bozdurduğu dolar miktarı 17 milyar dolar.
Dolar 3,34 seviyesine kadar geriledi. Birilerini tam zafer sarhoşluğu sarıyorken dolar gaza bastı. Bu yazıyı yazdığım sıralarda 3,77 idi. Kampanya başlatıldığında kaç idi? 3,62. Kimin parası heba oldu? Senin, senin. Dolar babalarına hiç bir şey olmadı, daha da zenginleştiler. Sen kaybettin ve bu kafayla gidersen daha çok kaybedeceksin.
Milli para çağırarak gelmez
Evet, milli para çağırarak gelmez. Bir model ile matematiksel ispat ile evrensel haklara sahip çıkma ile dik duruş ile gelir.
Nedir milli para?
Sayın Baş'tan öğrenebildiğim kadarı ile milli para maliyetsiz paradır. Bir devletin o yılki GSMH karşılığında en az % 30 olmak üzere piyasaya sürdüğü paradır. Milli para vatandaşın alın terinin, emeğinin karşılığıdır. Milli para adından da anlaşılacağı üzere bağımsızdır, yüzde yüz yerlidir.
Milli Para kavramı bir markadır ve bu marka Prof. Dr. Haydar Baş adına, Türk Patent Enstitüsü'nce 2013/56874 marka numarası ile 26 Haziran 2013'ten itibaren 10 yıl müddetle tescil edilmiştir.
Sen hala siyasetçinin de, paranın da, milli ve manevi değerlerin de avukatlığını yapanlara kulak verip, bu değerleri tam manasıyla hayata geçirenlere sırt döndükçe daha çok şeyini bozduracaksın.
Ha! Bozdurmak demişken, dolar 3,77. Şimdi ne bozdurun, kampanyası düzenlenecek merak ediyorum.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Fuhuş kökünden fahiş fiyatlar / 24.04.2024
- Arzusu millî egemenliğe dayanan Türk devleti kurmaktı / 23.04.2024
- Ekrem İmamoğlu’na açık mektup / 22.04.2024
- Erdoğan anlattığı kıssayı bile unuttu / 21.04.2024
- Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz / 20.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
- Arzusu millî egemenliğe dayanan Türk devleti kurmaktı / 23.04.2024
- Ekrem İmamoğlu’na açık mektup / 22.04.2024
- Erdoğan anlattığı kıssayı bile unuttu / 21.04.2024
- Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz / 20.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024