logo
19 MART 2024

Dolar yarasına BAE merhem olur mu?

26.11.2021 00:00:00

Dolar kuru, Salı günü gerçekleşen 13.50 liralık tarihi zirvenin ardından 12 liralar seviyesinde seyrini şimdilik sürdürüyor. Tabi, sonrası belirsiz, ne kadar çıkacak, nasıl çıkacak, dalgalanacak mı, hepsi belirsiz. En azından 'genel'e belirsiz, 'özel'e bilmiyoruz.

TL Salı günü keskin şekilde yüzde 10'un üzerinde değer yitirirken son 12 günde toplam yüzde 20 değer yitirdi. Yıl başından bu yana da TL'nin değer kaybı yüzde 45'i buldu.

TL'nin değer kaybetmesi, diğer ifadeyle doların TL karşısında tarihi rekorlar kırması; Hükümet için ihracatın artması, cari açığın kapatılması, oluşan enflasyonla büyüme rakamının yükselmesi, yabancı yatırımcılara ülkemizin varlıklarını ve iş gücünü kelepir hale getirmesi anlamlarına gelebilir. Fakat Türk vatandaşları için bu, daha az gelir, daha fazla borç; Türk iş adamları içinse, yükselen maliyetler ve daralan pazar sebebiyle tam bir çöküş anlamına gelmektedir.

Hükümetin görevi, ülkemizi yabancılara cennet yapmak değil, Türk milletinin karnını doyurmak, sırtını giydirmektir. Ama bugün uygulanan ekonomi politikaları maalesef tam tersini ortaya koyuyor.

Vatandaşın fakirleşmesini sadece milyonlarca Türk ailesinin aylık geliri konumunda olan asgari ücret ile izah edebiliriz. 1 Ocak 2021'de dolar kuru 7.43 lira, asgari ücret ise net 2 bin 825 lira idi. Dolar bazında asgari ücret 380 dolardı. Bugün dolar kuru 12 lira, asgari ücret ise yine net 2 bin 825 lira. Dolar bazında 235 dolar ediyor. Asgari ücretlinin maaşı aylık 145 dolar erimiş vaziyette. Başka bir bakış açısıyla bakalım; asgari ücretin 1 Ocak 2021'deki alım gücüne ulaşabilmesi için bugün ne kadar olması lazım? 4 bin 560 lira.

Peki, doların rekor üstüne rekor kırmasından büyük darbe yiyen yerli üreticilerin durumu nasıl? Güncel verilerle ortaya koyalım.

En temel gıdalarımızdan biri olan un ve ekmeği ele alalım.

2021 Ocak'ta 150 TL olan 50 kilo unun toptan fiyatı Kasım ayı itibarıyla 300 lirayı buldu. Bu fiyata döviz kurundaki son rekordan sonra 45-55 TL arasında yeni bir zam daha eklendi. Unun toptan fiyatı yılın ilk 11 ayında yüzde 136 zamlanmış oldu.

Ortalama 8 işçinin çalıştığı ve günlük 10 çuval un ile 2 bin 800 ekmek üreten bir fırının üretim maliyeti 6.700 TL'yi aşıyor. Ancak üretilen ekmeğin satışından fırının elde ettiği para ise sadece 5 bin 430 TL. Yani bin 270 liralık bir zarar. Bu zararı kaldırabilmelerinin mümkün olmadığını söyleyen Ekmek Üreticileri İşverenleri Sendikası Genel Başkanı Cihan Kolivar, durumun çok vahim bir hal aldığını, fırınların destek verilmezse kapanacağını belirtti.

Tabela vergileri, Bağ-Kur, günlük bayat ekmek iadesi, işçi giysisi, temizlik, ofis giderleri, bayram yevmiyeleri, çöp vergisi gibi daha pek çok giderin de eklenmesiyle bu maliyetin 7 bin 500 TL'yi bulduğunu anlatan Kolivar, "Ekmeği 3 TL'ye de satsak yine kurtarmaz. Fırıncılar borçları yüzünden kaçacak yer arıyorlar" dedi.

Tarım üretiminde de ciddi sıkıntılar var. Tarımın en temel girdilerinden birisi gübre. 

Dolar kuru artışıyla birlikte bir günde gübrenin tonuna 2 bin lira zam geldi. Çiftçiler, sadece gübrenin maliyetinin dekar başına 902 TL olduğunu belirterek, "Buna mazot, işçilik, ilaçlama, sulama dahil değildir. ÜRE gübresine 1 günde 2 TL zam yapıldı. Şu an biz gübre de alamıyoruz" dediler. 

Tarımın diğer bütün girdilerinde de benzer sorunlar yaşanıyor. Dolar kuru artışının oluşturduğu belirsizlik sebebiyle tarım girdilerine ulaşılamıyor, bunun bir sonraki adımı kıtlıktır.

Sanayinin her sektöründen feryatlar yükseliyor. Örneğin plastik sektörü. 

Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Başkanı Ömer Karadeniz, döviz kurundaki son rekor artışlara dikkat çekerek, "Üretim sayesinde ayakta duran sanayimiz, bu hızlı yükselişler ve doğuracağı sonuçların önüne geçilmediği sürece üretim yapamaz hale gelme tehlikesi ile karşı karşıya kalacak" dedi. Karadeniz, döviz kurundaki hızlı yükseliş nedeniyle halihazırda ham madde fiyatları ve bulunurluğu konusunda sorunlar yaşayan üretici şirketlerin faaliyet koşullarını daha da zorlaştırdığını söyledi.

Ülkemiz finansal açıdan dolara, ham made ve enerji açısından da ithalata bağımlı olduğu için dolar, tüm maliyet unsurlarını artıran bir maliyet unsurudur. Örneğin önemli bir maliyet unsuru olan akaryakıt fiyatları, dolar rekor kırdıkça rekor kırıyor.

Malum, son olarak, benzine 1 lira 2 kuruş, motorine 1 lira 6 kuruş, otogaza 65 kuruş zam gelmişti. Bu son zamlarla birlikte, sadece bu sene başından bu yana benzin yüzde 34, motorin yüzde 35 ve LPG yüzde 105 zamlanmış oldu. Dolar kuru artışı zaten maliyetleri artırıyordu, dolar kuru artışının neden olduğu benzin ve mazot fiyatlarındaki artış da maliyetleri artırıyor, duble zarar.

Siyasi irade doların TL'ye göre alım gücünün durduğu yerde artmasını baz alarak, yabancı yatırımcılara "kelepir ülke" pazarlaması yapıyor. Dolar artışıyla ülkenin emeği, üretimi, tüm varlıkları yabancılara kelepir gelirken, kendi ülkemizin imkanları biz Türk milletine her geçen gün uzaklaşıyor.

Siyasilerimiz, bir dönem kanlı bıçaklı hale geldikleri Birleşik Arap Emirlikleri'ne bugün kapıları sonuna kadar açıyor, neden? 10 milyar dolar gelsin diye.

Uygulanan bağımlı ve yanlış politikalar sebebiyle sırf doları sabit tutmak için ülkemiz 128 milyar doları harcamadı mı, 10 milyar dolar hangi yaraya merhem olacak?

Siyasilerimiz, "itibardan tasarruf edilmez" deyip dururken, bir taraftan da bir dönem "şerefsiz", "FETÖ finansörü", Peygamberimizden intikam almaya kalkıyor" denilenlerle normalleşme süreci yürütüyor. Bunun itibarımızı ne hale getirdiğini göremiyor muyuz? Göremiyorsanız Yunan basınına bakın. Manşetlerine "Erdoğan'dan büyük dönüş" başlığını attılar. Detaylar ise içler acısı.

Birleşik Arap Emirlikleri; siyasilerimizi bu kadar kızdıracak düzeyde attığı adımların hangisinden geri döndü? Hiçbirinden. 10 milyar dolar için ne hallere düştük!

Ülkemizi dolar esaretinden de kurtabilecek, bu tür itibar kayıplarından da uzaklaştırabilecek, Türk milletini yoksullaştırmadan, ezdirmeden ekonomiyi gerçek anlamda şaha kaldıracak bir çıkış yolu var. Hala görmezden gelmeye neden devam ediyoruz?

Prof. Dr. Haydar Baş'ın Çin ve Rusya'yı esaretten kurtaran Milli Ekonomi Modeli ve bu eşsiz modeli Türkiye'de uygulayacak olan Bağımsız Türkiye Partisi kadroları ve Lideri Hüseyin Baş, tek çözüm seçeneği olarak önümüzde duruyor. Artık ayıkalım.

 
Murat Çabas / diğer yazıları
AB'den fanatik Yahudilere yaptırım kararı
İsrailli bakandan 'genişletme' çağrısı
'Açılış' adı altındaki mitingler Meclis gündeminde
Maliyeti ne kadar?
Geçen hafta alan kaybetti
Bitcoin'de sert düşüş başladı
Davul çalan kendini başka ilçede buluyor
Bu mahallede yüz yıllardır davul çalınmıyor
Yüklü miktarda para ve külçe altınla yakalandı
FETÖ'den aranıyordu
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
AB'den fanatik Yahudilere yaptırım kararı
İsrailli bakandan 'genişletme' çağrısı
'Açılış' adı altındaki mitingler Meclis gündeminde
Maliyeti ne kadar?
Geçen hafta alan kaybetti
Bitcoin'de sert düşüş başladı
Davul çalan kendini başka ilçede buluyor
Bu mahallede yüz yıllardır davul çalınmıyor
Yüklü miktarda para ve külçe altınla yakalandı
FETÖ'den aranıyordu
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.