BTP Lideri Hüseyin Baş geçtiğimiz hafta sonu partisinin Konya il kongresinde ülkemiz gündemi, sorunları ve çıkış yollarına dikkat çekerek Atatürk'ü örnek gösterdi.
Neler yapılması gerektiğini tek tek anlatan Sayın Baş, 'bunu ilk defa kim yaptı biliyor musunuz' sorusunu yine kendi cevapladı: 'Bunu ilk defa Gazi Mustafa Kemal Atatürk yaptı. Ne yaptı Atatürk? Bu, Milli Ekonomi Modeli'nin satırlarında yazar…
Cumhuriyeti kurdu, şimdi hayal edin, bir devlet kurulmuş, devletin hiçbir şeyi yok, çünkü savaştan çıkmış. Peki, bu devlet bugünlere nasıl gelmiş? Mesela biz il kongreleri sürecine Karabük'ten başladık. Karabük'ün girişinde demir çelik fabrikası var.
Kim kurmuş? Gazi Mustafa Kemal Atatürk kurmuş. Savaştan çıkmış bir ülke ne yaptı da bu kadar fabrikalar kurabildi? İşte Atatürk parayı piyasaya sürdü, vatandaşının cebine koydu. Vatandaşı da aldığı parayla birlikte ürün üretmeye başladı. Bugün bizim anlattığımız tez tam olarak buna dayanıyor, Atatürk'ün uygulamasına dayanıyor."
Şimdi o günlere gidelim ve o büyük insanın neler dediğini ve yaptığını bir daha hatırlayalım.
Lozan görüşmelerinde, emperyalistlerin özellikle azınlık ve ekonomi başlığında dayatmaları karşısında İsmet İnönü, Atatürk'ün talimatıyla masadan kalmış, görüşmelere ara verilmişti.
Atatürk hemen 17 Şubat-4 Mart 1923 tarihleri arasında İzmir İktisat Kongresini gerçekleştirmiş ve tam bağımsız bir devlet ve güçlü millet için neler yapılması gerektiği tek tek vurgulayarak adeta Lozan'daki emperyalistlere sahadan cevap vermişti.
Cevabı İzmir İktisat Kongresinin açılışında yaptığı konuşmada buldum (ki, o konuşma ve alınan kararların hepsini hayata geçirmiştir)
O gün Atatürk şöyle hitap ediyordu;
"Siyasî, askerî zaferler ne kadar büyük olursa olsunlar, iktisadi zaferler ile taçlandırılamazlarsa meydana gelen zaferler devamlı olamaz, az zamanda söner.
Bu bakımdan en kuvvetli ve parlak zaferimizin bile sağlayabildiği ve daha sağlayabileceği yararlı kazançları belirlemek için ekonomimizin, iktisadî hâkimiyetimizin sağlanması ve sağlamlaştırılması ve genişletilmesi gerekir…
Atatürk: Efendiler, içinde olduğumuz halk devrinin, millî devrin, millî tarihini yazabilmek için kalemlerimiz sabanlar olacaktır. Bence halk devri, iktisat devri kavramı ile açıklanabilir…
Bundan dolayı öyle bir iktisat devri lâzımdır ki, artık milletimiz insanca yaşamasını bilsin, insanca yaşamanın neye bağlı olduğunu öğrensin ve o vasıtalara yönelsin.
Hepimizin isteği şudur ki, bu memleketin fertleri ellerinde örnekleriyle ziraatin, ticaretin, sanatın, emeğin hayatın bir temsilcisi olsun. Ve artık bu memleket böyle fakir ve bu millet değersiz değil. Memleketimize, zenginler memleketi, bu yeni Türkiye'nin adına da çalışkanlar memleketi denilsin…
Efendiler, görülüyor ki, bu kadar kesin ve yüksek bir askerî zaferden sonra bile bizi barışa kavuşmaktan engelleyen nedenler, doğrudan doğruya ekonomik nedenlerdir. İktisadî düşüncelerdir.
Çünkü bu devlet, bu millet iktisadî hâkimiyetini sağlarsa o kadar kuvvetli temel üzerinde yerleşmiş ve yükselmeye başlamış olacaktır ve artık bunu yerinden kımıldatamazlar. İşte düşmanlarımızın, gerçek düşmanlarımızın, bir türlü rıza göstermedikleri budur…
Arkadaşlar iktisadiyat demek, her şey demektir. Yaşamak için, mutlu olmak için, insan varlığı için ne gerekse onların tamamı demektir.
Ziraat demektir, ticaret demektir, emek demektir, her şey demektir. Bütün bu konularda şimdi memleket ve milletimizin ne halde olduğunu sizler çok güzel bilirsiniz…
Bugün var olan fabrikalarımızda ve daha çok olmasını umduğumuz fabrikalarımızda kendi işçimiz çalışmalıdır. Rahat ve mutlu olarak çalışmalıdırlar ve bütün bu saydığımız sınıflar aynı zamanda zengin olmalıdır ve hayatın gerçek lezzetini tadabilmelidir ki, çalışmak için kudret ve kuvvet bulabilsinler." (Gazi M. Kemal Paşa Hazretleri İzmir Yollarında, İstihbarat Matbaası, Matbuat Müridiyet-i Umûmiyesi Neşriyatı, Ankara 1339 (1923)
Atatürk, kendi ifadesiyle, 'az zamanda çok büyük işler başardı'. Evet, 15 yılda milli sanayiyi kurdu, uçak bile üretildi. Milli tarım politikalarıyla kendi kendine yeten bir devlet ortaya çıkardı. Eğitim, sağlık başlıklarında attığı adımlar dünyaya örnek oldu.
Ve gelelim bu günlere… yarın devam edecek
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024