Siyasi tarihimizde başta Erbakan olmak üzere yetiştirdiği kadro ve bu kadronun bugün öne çıkanlarından Sayın Erdoğan ve AKP'nin önde gelen isimleri, teşkilatlarına kadar İsrail'in aleyhine konuşan hatta katil, bile diyen bir başka siyasi kişi ve irade yoktur.
Ama bu zihniyet nasıl bir gönül, nasıl bir irade sahibiyse (!) Erbakan 6 aylık başbakanlığı döneminde ilk işi İsrail ile cumhuriyet tarihimizde atılmamış adımları attı ve başta askeri olmak üzere 20'den fazla anlaşma imzaladı.
Sayın Erdoğan ve Gül dönemlerinde ise medya önünde İsrail karşıtı söylemler ve Filistin davası hep sıcak tutuldu. Hatta malum Davos şovunda İsrail Cumhurbaşkanı ve devletine 'katil' denildi.
Ama gerçeğe baktığımızda AKP'nin iktidara geldiği 2002 yılında beri İsrail ile müthiş bir yakınlaşma görülüyor. Öyle ki iki ülke arasındaki ticaret 200 milyon dolarlardan 5 milyar dolarlara çıkmış. Erbakan'ın başlattığı askeri işbirliği ve anlaşmalar kat ve kat artmış. TSK'nın tanklarının modernizasyonu, F-16 yazılımları vs. İsrail'e verilmiş.
Yahudilerce, Sayın Erdoğan madalyaya layık görülmüş. AKP'li vekil başkanlığında TBMM'de, İsrail dostluk gurubu kurulmuş.
Yine ilginçtir (!) İsrail kurulduğundan beri Filistin ve Gazze'de, AKP dönemindeki kadar vahşileşmemiştir. İsrail'i korumak için Lübnan'da konuçlanan BM gücüne askerimizi gönderen de AKP hükümetidir.
Ve nihayetinde "bizim, İsrail'e ihtiyacımız var. Biz, İsrail ile dostuz" itirafı yapılmıştır.
Bu dostluk Erdoğan ve AKP'nin tercihidir. Benim takıldığım din adına, ayet, hadis okuyarak Erdoğan ve AKP'yi cami kürsülerinde, dergâhlarda, parklarda, cami önlerinde vs. destekleyen, propaganda yapan, oy vermeyenleri manevi tehditlerle korkutan sarıklı veya sarıksız, badem bıyıklı veya bıyıksız kişilere soruyorum, dininiz ortadaki bu tabloya ne diyor?
Geçelim AB konusuna!
Yine siyasi tarihimizde Erbakan ve kadrosu ve o kadronun bugünkü meyveleri Erdoğan, Gül, Arınç ve diğer isimler kadar AB karşıtı görüş, söylem ve slogan atan bir başka anlayış ve siyasetçi var mıdır tarihimizde? Yok.
AB'ye, Hıristiyan kulübü, dediler. Türkiye'yi asla almayacaklarını, bunun sebebinin ise İslam-Müslüman olduğumuzdan dolayı olduğunu vurguladılar. Hatta AB'yi, 'domuz çiftliği' olarak bile tariflendirdiler.
İktidara geldiler. İlk işleri ne oldu? AB'ye tam üyelik anlaşması imzalamak. Hatta imza ile yetinmediler. Bu imzayı, 'Katolik Nikahı' olarak tariflendirdiler. O da yetmedi (!). Allah'ın (c.c) hükümlerinin karşısına hüküm koydular.
Bu adımlarda Erdoğan ve iktidarın tercihidir. Sorum ise milletimize; dini söylemlerle AKP'yi anlatan, hatta oy vermeyenleri tekfir edecek kadar aşağılık olan kişi ve anlayışlara soruyorum; Hangi inanç adına bu propagandaları yaptınız ve yapıyorsunuz?
Ya ABD!
Dünyadaki zulmün merkezi ve mimarıydı ABD. Senelerce bize böyle anlattılar. İş başına gelince o zalim, o katil ABD oldu müttefik, oldu stratejik ortak, oldu kadim dost.
Bu duruşun izahını hangi akıl sahibi yapabilir? Ama milletimiz milli ve manevi olarak öyle bir sömürüye tabi tutulmuş ki, bırak akılla izah etmeyi, iman ile izah yapanların peşine takılıp, gidiyor.
Ama bu zihniyet nasıl bir gönül, nasıl bir irade sahibiyse (!) Erbakan 6 aylık başbakanlığı döneminde ilk işi İsrail ile cumhuriyet tarihimizde atılmamış adımları attı ve başta askeri olmak üzere 20'den fazla anlaşma imzaladı.
Sayın Erdoğan ve Gül dönemlerinde ise medya önünde İsrail karşıtı söylemler ve Filistin davası hep sıcak tutuldu. Hatta malum Davos şovunda İsrail Cumhurbaşkanı ve devletine 'katil' denildi.
Ama gerçeğe baktığımızda AKP'nin iktidara geldiği 2002 yılında beri İsrail ile müthiş bir yakınlaşma görülüyor. Öyle ki iki ülke arasındaki ticaret 200 milyon dolarlardan 5 milyar dolarlara çıkmış. Erbakan'ın başlattığı askeri işbirliği ve anlaşmalar kat ve kat artmış. TSK'nın tanklarının modernizasyonu, F-16 yazılımları vs. İsrail'e verilmiş.
Yahudilerce, Sayın Erdoğan madalyaya layık görülmüş. AKP'li vekil başkanlığında TBMM'de, İsrail dostluk gurubu kurulmuş.
Yine ilginçtir (!) İsrail kurulduğundan beri Filistin ve Gazze'de, AKP dönemindeki kadar vahşileşmemiştir. İsrail'i korumak için Lübnan'da konuçlanan BM gücüne askerimizi gönderen de AKP hükümetidir.
Ve nihayetinde "bizim, İsrail'e ihtiyacımız var. Biz, İsrail ile dostuz" itirafı yapılmıştır.
Bu dostluk Erdoğan ve AKP'nin tercihidir. Benim takıldığım din adına, ayet, hadis okuyarak Erdoğan ve AKP'yi cami kürsülerinde, dergâhlarda, parklarda, cami önlerinde vs. destekleyen, propaganda yapan, oy vermeyenleri manevi tehditlerle korkutan sarıklı veya sarıksız, badem bıyıklı veya bıyıksız kişilere soruyorum, dininiz ortadaki bu tabloya ne diyor?
Geçelim AB konusuna!
Yine siyasi tarihimizde Erbakan ve kadrosu ve o kadronun bugünkü meyveleri Erdoğan, Gül, Arınç ve diğer isimler kadar AB karşıtı görüş, söylem ve slogan atan bir başka anlayış ve siyasetçi var mıdır tarihimizde? Yok.
AB'ye, Hıristiyan kulübü, dediler. Türkiye'yi asla almayacaklarını, bunun sebebinin ise İslam-Müslüman olduğumuzdan dolayı olduğunu vurguladılar. Hatta AB'yi, 'domuz çiftliği' olarak bile tariflendirdiler.
İktidara geldiler. İlk işleri ne oldu? AB'ye tam üyelik anlaşması imzalamak. Hatta imza ile yetinmediler. Bu imzayı, 'Katolik Nikahı' olarak tariflendirdiler. O da yetmedi (!). Allah'ın (c.c) hükümlerinin karşısına hüküm koydular.
Bu adımlarda Erdoğan ve iktidarın tercihidir. Sorum ise milletimize; dini söylemlerle AKP'yi anlatan, hatta oy vermeyenleri tekfir edecek kadar aşağılık olan kişi ve anlayışlara soruyorum; Hangi inanç adına bu propagandaları yaptınız ve yapıyorsunuz?
Ya ABD!
Dünyadaki zulmün merkezi ve mimarıydı ABD. Senelerce bize böyle anlattılar. İş başına gelince o zalim, o katil ABD oldu müttefik, oldu stratejik ortak, oldu kadim dost.
Bu duruşun izahını hangi akıl sahibi yapabilir? Ama milletimiz milli ve manevi olarak öyle bir sömürüye tabi tutulmuş ki, bırak akılla izah etmeyi, iman ile izah yapanların peşine takılıp, gidiyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Anayasa değişikliği neden isteniyor / 29.05.2025
- Verin yetkiyi ve fazla abartmayın / 28.05.2025
- PKK’da, ‘Lozan hezimettir’ dedi / 26.05.2025
- Yorumsuz Gazze yüzleştirmesi / 25.05.2025
- Diaspora Kürtleri ve Devlet Bahçeli / 24.05.2025
- Bugün sevgiden, aşktan bahsedelim mi? / 23.05.2025
- Erdoğan dünyanın derdi ile meşgul / 22.05.2025
- ‘Türkiye yüz yılı’ dediler, yüz yılın kumpasına ortak oldular / 21.05.2025
- Sevr’i bitirdiğimiz 19 Mayıs ruhu ile BOP’u da bitirebiliriz / 19.05.2025
- Ahtapot / 18.05.2025
- Verin yetkiyi ve fazla abartmayın / 28.05.2025
- PKK’da, ‘Lozan hezimettir’ dedi / 26.05.2025
- Yorumsuz Gazze yüzleştirmesi / 25.05.2025
- Diaspora Kürtleri ve Devlet Bahçeli / 24.05.2025
- Bugün sevgiden, aşktan bahsedelim mi? / 23.05.2025
- Erdoğan dünyanın derdi ile meşgul / 22.05.2025
- ‘Türkiye yüz yılı’ dediler, yüz yılın kumpasına ortak oldular / 21.05.2025
- Sevr’i bitirdiğimiz 19 Mayıs ruhu ile BOP’u da bitirebiliriz / 19.05.2025
- Ahtapot / 18.05.2025