Ebu Zer’den: ‘O şöyle derdi’
O şöyle derdi: Allah’ım! Ettiğim herhangi bir yemin veya yaptığım herhangi bir adağım ya da söylediğim herhangi bir söz, Senin dileğine bağlıdır. Senin dileğin bunların hepsinin önündedir. Dilediğin olur, dilemediğin olmaz
04.01.2025 18:30:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





"O şöyle derdi: Allah'ım! Ettiğim herhangi bir yemin veya yaptığım herhangi bir adağım ya da söylediğim herhangi bir söz, Senin dileğine bağlıdır. Senin dileğin bunların hepsinin önündedir. Dilediğin olur, dilemediğin olmaz.
Allah'ım! Günahımı bağışla benim için onu hoş gör! Allah'ım! Sen kimi affetmişsen duam onadır. Kime lânet etmişsen lânetim onadır, derse o gün istisna edilenler arasında olur."
Abdullah b. Habîb'den, "Peygamber (sallallahu aleyhi ve âlihi) ona şöyle demiş: Sabah-akşam, 'Kul hüvellahü ehad' ile Muavvizeteyn'i üç kere okursan, o gün bunlar sana her şeye karşı yeter."
Ebû Hureyre'den, "Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve âlihi) buyurdu: Kim sabahleyin, yüz kere 'Sübhanallahi'l-Azîmi ve bi-hamdihi' derse, akşamleyin de aynısını yaparsa, hiç kimse o gün elde edeceğini elde edemez."
Ümmü Seleme'den (radiyallahu anhâ); "Peygamber (sallallahu aleyhi ve âlihi) akşama çıktığı zaman, şöyle dememi öğretti: Allah'ım! Gecen gelirken, gündüzün giderken, Sana dua edenlerin sesleri duyulurken, namazlarda huzurunda durulurken, beni bağışlamanı diliyorum."
Abdurrahmân b. Ebzâ, babasından, "Peygamber (sallallahu aleyhi ve âlihi) sabahleyin uyandığında şöyle derdi: İslam fıtratı, ihlâs kelimesi, Peygamberimiz Muhammed'in (sallallahu aleyhi ve âlihi) dini, müşriklerden olmayan muvahhid babamız İbrahim'in milleti üzerine, Hanîf bir Müslüman olarak sabaha erdik."
Zeyd b. Sâbit'ten, Peygamber (sallallahu aleyhi ve âlihi) ona bir dua öğretmiş ve her gün ailesine onu okumasını emrederek şöyle buyurmuştur:
"Sabaha çıktığın zaman, şöyle de: Lebbeyk Allah'ım! Lebbeyk! Lebbeyk! Sa'deyk! Bütün hayır ellerindedir. Bütün bunlar Sendendir, Seninledir ve Sanadır.
Allah'ım! Söylediğim her sözün, adadığım her adağın, ettiğim her yeminin önünde Senin iraden vardır. Dilediğin olur; dilemediğin olmaz. Senin iznin olmadan ne kudret, ne de güç olur. Şüphe yok ki, Sen her şeye gücü yetensin. Kime dua ettimse, duam onadır; kime de lânet etmişsem lânetim de onadır.
Dünya ve âhirette velim Sensin. Beni Müslüman olarak öldür ve sâlihlerin arasına kat! Allah'ım! Senden, kazaya rıza göstermemi, ölümden sonra sıkıntılı bir hayatı, Cemâl'ine bakma lezzetini, zarar verenin zararına uğramadan ve saptırıcının fitnesine kapılmadan arzu ile Sana kavuşmayı niyaz ederim.
Allah'ım! Zulmetmekten, zulme uğramaktan, tecavüz etmekten, tecavüze uğramaktan, helâk edici bir günah işlemekten ya da bağışlanmayacak günah işlemekten Sana sığınırım. Ey göklerin ve yerin yaratıcısı! Gayb ve şehadetin Âlim'i! Ey Celâl ve ikram sahibi!
Bu dünya hayatında Sana söz veriyorum. Şahit olarak Seni gösterir ve şehadet ederim ki (şahit olarak Sen yetersin), Senden başka ilâh yoktur. Sen birsin. Hiçbir ortağın yoktur. Mülk Senindir, hamd Sana mahsustur. Sen her şeye kadirsin.
Yine şehadet ederim ki, Muhammed Senin kulun ve Resûlündür. Şehadet ederim ki, vaadin haktır, Sana kavuşmak haktır. Cennet gerçektir, Cehennem de gerçektir. Vukuunda şüphe olmayan Kıyâmet de kopacaktır. Kabirlerdekini Sen dirilteceksin. Şehadet ediyorum ki, eğer Beni nefsimle başbaşa bırakırsan
Beni kaybolmaya, ayıp, günah ve hataya terketmiş olursun. Rahmetinden başka hiçbir şeye güvenmiyorum. Günahlarımın hepsini affet çünkü günahları ancak ve ancak Sen bağışlayıp affedersin. Tevbemi de kabul et! Zira tevbeleri kabul eden Sensin. Esirgeyen de Sensin." (Prof. Dr. Haydar Baş Dua ve Zikir eserinden)
Allah'ım! Günahımı bağışla benim için onu hoş gör! Allah'ım! Sen kimi affetmişsen duam onadır. Kime lânet etmişsen lânetim onadır, derse o gün istisna edilenler arasında olur."
Abdullah b. Habîb'den, "Peygamber (sallallahu aleyhi ve âlihi) ona şöyle demiş: Sabah-akşam, 'Kul hüvellahü ehad' ile Muavvizeteyn'i üç kere okursan, o gün bunlar sana her şeye karşı yeter."
Ebû Hureyre'den, "Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve âlihi) buyurdu: Kim sabahleyin, yüz kere 'Sübhanallahi'l-Azîmi ve bi-hamdihi' derse, akşamleyin de aynısını yaparsa, hiç kimse o gün elde edeceğini elde edemez."
Ümmü Seleme'den (radiyallahu anhâ); "Peygamber (sallallahu aleyhi ve âlihi) akşama çıktığı zaman, şöyle dememi öğretti: Allah'ım! Gecen gelirken, gündüzün giderken, Sana dua edenlerin sesleri duyulurken, namazlarda huzurunda durulurken, beni bağışlamanı diliyorum."
Abdurrahmân b. Ebzâ, babasından, "Peygamber (sallallahu aleyhi ve âlihi) sabahleyin uyandığında şöyle derdi: İslam fıtratı, ihlâs kelimesi, Peygamberimiz Muhammed'in (sallallahu aleyhi ve âlihi) dini, müşriklerden olmayan muvahhid babamız İbrahim'in milleti üzerine, Hanîf bir Müslüman olarak sabaha erdik."
Zeyd b. Sâbit'ten, Peygamber (sallallahu aleyhi ve âlihi) ona bir dua öğretmiş ve her gün ailesine onu okumasını emrederek şöyle buyurmuştur:
"Sabaha çıktığın zaman, şöyle de: Lebbeyk Allah'ım! Lebbeyk! Lebbeyk! Sa'deyk! Bütün hayır ellerindedir. Bütün bunlar Sendendir, Seninledir ve Sanadır.
Allah'ım! Söylediğim her sözün, adadığım her adağın, ettiğim her yeminin önünde Senin iraden vardır. Dilediğin olur; dilemediğin olmaz. Senin iznin olmadan ne kudret, ne de güç olur. Şüphe yok ki, Sen her şeye gücü yetensin. Kime dua ettimse, duam onadır; kime de lânet etmişsem lânetim de onadır.
Dünya ve âhirette velim Sensin. Beni Müslüman olarak öldür ve sâlihlerin arasına kat! Allah'ım! Senden, kazaya rıza göstermemi, ölümden sonra sıkıntılı bir hayatı, Cemâl'ine bakma lezzetini, zarar verenin zararına uğramadan ve saptırıcının fitnesine kapılmadan arzu ile Sana kavuşmayı niyaz ederim.
Allah'ım! Zulmetmekten, zulme uğramaktan, tecavüz etmekten, tecavüze uğramaktan, helâk edici bir günah işlemekten ya da bağışlanmayacak günah işlemekten Sana sığınırım. Ey göklerin ve yerin yaratıcısı! Gayb ve şehadetin Âlim'i! Ey Celâl ve ikram sahibi!
Bu dünya hayatında Sana söz veriyorum. Şahit olarak Seni gösterir ve şehadet ederim ki (şahit olarak Sen yetersin), Senden başka ilâh yoktur. Sen birsin. Hiçbir ortağın yoktur. Mülk Senindir, hamd Sana mahsustur. Sen her şeye kadirsin.
Yine şehadet ederim ki, Muhammed Senin kulun ve Resûlündür. Şehadet ederim ki, vaadin haktır, Sana kavuşmak haktır. Cennet gerçektir, Cehennem de gerçektir. Vukuunda şüphe olmayan Kıyâmet de kopacaktır. Kabirlerdekini Sen dirilteceksin. Şehadet ediyorum ki, eğer Beni nefsimle başbaşa bırakırsan
Beni kaybolmaya, ayıp, günah ve hataya terketmiş olursun. Rahmetinden başka hiçbir şeye güvenmiyorum. Günahlarımın hepsini affet çünkü günahları ancak ve ancak Sen bağışlayıp affedersin. Tevbemi de kabul et! Zira tevbeleri kabul eden Sensin. Esirgeyen de Sensin." (Prof. Dr. Haydar Baş Dua ve Zikir eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.