Ebuzer Gifari'den (RA) rivayet edilen bir Hadis-i Şerif'te Peygamber Efendimiz (SAV) şöyle buyuruyor:"Benim Ehl-i Beyt'imin sizin içinizdeki misali, Hz. Nuh'un kavmi içerisindeki Hz. Nuh'un gemisi gibidir. Kim gemiye binerse necat bulur, kim binmezse helak olur." (Suyuti, Tefsir-i Hulafa, s.573; Taberani, Mu'cem'ül Kebir, s. 78)Bu Hadis-i Şerif, "Ehl-i Beyt'in İslam'daki yeri ve önemi nedir?" sorusunun net bir cevabıdır.Ehl-i Beyt'in İslam'a bakışını kavramadan, gerçek manada İslam'ı yaşamak mümkün değildir.Bu Nuh'un gemisine binmeden yüzerek, ya da dağın tepesine tırmanarak felaketten kurtulmaya çalışanların haline benzer ki, Hz. Nuh'un oğluna bile böyle bir kurtuluş nasip olmamıştır.Ehl-i Beyt, mücerret olan İslam'ın müşahhas olarak yaşanmasıdır. Peygamber Efendimiz (SAV), canlı Kur'an idi. Yani Cenab-ı Hakk'ın Kur'an'ında tarif ettiği "Hazreti İnsan nasıl olunur"u bizzat yaşantısıyla, haliyle göstermiştir. Peygamber Efendimizin Ahrete rıhletinden sonra, İslam'ın anlaşılmasında ve yaşanmasında müşahhas örnekler Ehl-i Beyt'i olmuştur.Peygamber Efendimizin bu noktadaki ifadeleri oldukça açıktır: "Kim gemiye binerse necat bulur, kim binmezse helak olur."Türk milletini asırlarca "Asakirullah", yani "Allah'ın askeri" yapan özellik de Ehl-i Beyt anlayışıyla İslam'ı yaşamaya çalışmasıdır.Türkler sadece Ehl-i Beyt gemisine binmekle kalmamış, o geminin her türlü hizmetinde en önde olmuşlardır.Onlar Eh-i Beyt'e sahip çıkmış, Allah da onlara sahip çıkmıştır.Ama Osmanlı'nın son dönemlerinde, Ehl-i Beyt anlayışından sapma yaşanması, mağlubiyetleri de beraberinde getirmiştir. Gücünü Ehl-i Beyt sevdasından alan Türk milletinin en sağlam temelleri sarsılınca o sevdanın yerine Batı sevdası yerleşmiştir.Ehl-i Beyt sevdasıyla yücelen Türk milleti, Batı sevdasıyla büyük bir boyunduruğun içine çekilmiştir.Manevi temelleri sarsılan bir toplumun ayakta kalabilmesi asla mümkün değildir. Her türlü global yıkım projesine rağmen, Türk milletinin temelleri oldukça sağlamdır ve maya Ehl-i Beyt'in mayasıdır.Sadece üzerimizdeki küllerin aralanması ve yine o Ehl-i Beyt sevdasının kor ateşinin yanmaya başlaması gerekmektedir.Prof. Dr. Haydar Baş, "Kurtuluş Ali kapısındadır" derken hamasi duygulardan dolayı söylememektedir, bu bir realitedir ve özellikle de Türk milleti için?Ehl-i Beyt Nuh'un gemisidir ve o geminin dışında çözüm aradığımız her dem fırtınalı okyanuslarda bir o tarafa bir bu tarafa sürüklenip duracağız.Fazla vakit kaybetmeden Ehl-i Beyt'in ipine sımsıkı sarılalım.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- İsrail için sadece Tahran değil, Ankara yolu da açıldı! / 17.06.2025
- İsrail zulmünü genişletiyor: Türkiye de hedefte / 14.06.2025
- Ortadoğu yeni bir savaşa mı hazırlanıyor? / 13.06.2025
- Ekonomik sıkıntılar nüfus krizini tetikliyor / 12.06.2025
- Atatürk’ün Müslümanlığı hepinize nal toplatır / 11.06.2025
- Suçlar, 10. Yargı Paketi ile önlenebilir mi? / 05.06.2025
- Mücadele enflasyonla mı, vatandaşla mı? / 04.06.2025
- “Cezasızlık algısı” iktidara yakın olanlarda var! / 03.06.2025
- Yüksek faizle üretim ekonomisi olmaz, işsizlik azalmaz! / 31.05.2025
- ‘Anayasanın hangi maddesi?’ dendiğinde İmralı’dan ses geliyor / 30.05.2025
- İsrail zulmünü genişletiyor: Türkiye de hedefte / 14.06.2025
- Ortadoğu yeni bir savaşa mı hazırlanıyor? / 13.06.2025
- Ekonomik sıkıntılar nüfus krizini tetikliyor / 12.06.2025
- Atatürk’ün Müslümanlığı hepinize nal toplatır / 11.06.2025
- Suçlar, 10. Yargı Paketi ile önlenebilir mi? / 05.06.2025
- Mücadele enflasyonla mı, vatandaşla mı? / 04.06.2025
- “Cezasızlık algısı” iktidara yakın olanlarda var! / 03.06.2025
- Yüksek faizle üretim ekonomisi olmaz, işsizlik azalmaz! / 31.05.2025
- ‘Anayasanın hangi maddesi?’ dendiğinde İmralı’dan ses geliyor / 30.05.2025