Ethem Sancak yine gündemde. Aynen Reza Zarrab gibi bir kanala çıktı ve konuştukça konuştu. Birilerini kendince aşağılamaya hatta tehdit etmeye kadar giderken, Sayın Erdoğan'a olan aşkını daha da yüceltti.
Siyasiler, medya bu açıklamaları her zamanki gibi kamplaşarak değerlendirdi.
Ben, "devenin boynunun eğriliğine" girmeyeceğim. Ehliyet ve liyakat üzerinden gideceğim.
Ehliyet ve liyakat Sayın Erdoğan'ın en çok kullandığı kelimeler arasındadır. Hatta bu kelimeleri ayet ve hadislerle birlikte vurgular.
İşin ehline verilmesini, liyakatin önemini, liyakatsiz ve ehliyetsiz kişilere iş verilmesinin, adam kayırmanın, kollamanın ve torpilin maddi ve manevi yıkımlarından her daim söz ettiğini izliyorsunuzdur!
Şimdi lafa değil icraata bakalım. Ethem Sancak şöyle diyor:
"Liderimiz (Erdoğan) bana dedi ki; 'Sen o otomotiv şirketinin altından kalkabilir misin?' Valla ne emrederseniz onu yaparım. Ama buna gücüm yetmeyebilir. Elimdeki varidatım bu… dedim. Bu para var. Bununla alınabiliyorsa ihaleye gireyim. Ama diyelim ki aldım. Bunu emrettiğiniz gibi güçlü bir sanayi şirketi haline getirebilmem için güçlü bir fon olması lazım arkamda.
'Ne yaparız' dedi.
Siz büyük ferasetinizle Arapların onurlu bir bölümünü kendine getirttiniz. Katar'la neredeyse tek millet, iki devlet haline geldik. Allah da gani gani para vermiş Katar'a. Emir de sizi kırmaz. Katar devletini ve silahlı kuvvetlerini bana ortak ederseniz bu işin altından kalkarız.
Sağ olsun Sayın Emir'i aradı o da kırmadı. BMC'nin yüzde 50 -1'ini Katar ordusuna sattım. Tek başıma yapmak istemiyordum. Benim gibi deli bir Laz ortak da önerdi bana Sayın Cumhurbaşkanım. Onu da yanıma aldım; Talip Öztürk, eşit bölüştük…"
Tank-palet fabrikasının stratejik önemini, böyle bir kurumun satılması veya işletme hakkının devredilmesi ve böyle bir devrin kapalı kapılar ardında yapılmasını, Talip Öztürk'ün kim olduğunu vs. üst tarafa koyalım.
Ehliyet ve liyakat çerçevesinde Sayın Erdoğan ile Ethem Sancak'ın sözlerini tartalım. Tarttınız mı? Tabi ki tartamadınız. Çünkü teraziyi de bozmuşlar, tartmıyor! Ama asıl hesap gününde her şey tartılacak ve kimseye de zerre haksızlık yapılmayacaktır.
Teraziyi nasıl bozmuşlar sorusunun cevabını çevre sempozyumunda konuşan AKP'li Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz verdi.
Yılmaz, "Makam sahibi olmak için ya imam hatipli ya da Trabzonlu olmak gerekiyor" dedi.
Birileri israf mı dedi?
Emine Erdoğan Hanımefendiyi çevre, temizlik, eğitim, kadın, israf gibi konularda ilgili bakanlardan daha çok ekranlarda görüyoruz.
Konu ile ilgili olarak Emine Erdoğan Hanımefendi'nin şu sözlerini önce bir hatırlayalım:
"Her şeyden önce 1 milyar civarında insanın açlıkla karşı karşıya olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Yılda 10 milyon insan açlıktan ölüyor. Buna karşılık, her yıl 1,3 milyar ton gıda israfı yapılıyor. Bu çelişkileri sorgulamalıyız…"
Sorguladınız mı?
Google'da sorgularken karşıma şu bilgi çıktı; Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın düzenlediği ve 50 kişinin katıldığı Genç Müslüman Kadınlar İçin Liderlik Programı'na toplam 1 milyon 163 bin TL harcandı. Programa Emine Erdoğan ile kızları Esra Albayrak ve Sümeyye Erdoğan Bayraktar da katıldı.
50 kişilik toplantı için 1 milyon 163 bin TL. Birileri israf mı dedi?
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024