'Ekonomi ıslah edilebilir mi?' seslendirme dosyası:
Reform kelime olarak yenileyip daha iyi hale getirmek, yeniden teşkil etmek, düzene koymak gibi manalara geliyor.
Geçtiğimiz Çarşamba günü 'yeni ekonomik reform' paketi açıklandı. Sade mantıkla baktığımızda 19 yıldır ıslah edilmemiş, yenilenmemiş, düzene konulmamış ekonomi şimdi ıslah edilmek isteniyor, gibi bir sonuca varabiliriz.
Açıklanan ekonomik reform başlıklarından bir kaçını hatırlayalım:
"Harcama disiplini, kamu borç yönetimi, vergi düzenlemeleri, kamu alım ihaleleri, kamu-özel işbirlikleri ve kamu iktisadi teşebbüsleri gibi hususları kapsayan yeni politikalar hayata geçirilecek.
Meclis'in bütçe hakkının kapsamı genişletilirken, şeffaflık ve hesap verebilirlik artırılacak.
Kurumsal yapının güçlendirilmesi, yatırımların teşvik edilmesi, iç ticaretin kolaylaştırılması, rekabet politikaları, piyasa gözetimi ve denetimini reformları yapılacak.
Kamu idarelerinde tasarruf anlayışı yaygınlaştırılacak.
Döviz cinsi borçların toplam borç stoku içerisindeki payı düşürülecek.
Ağırlıklı olarak TL ile borçlanılacak, Türk Lirası cinsi senetler kullanılacak.
Dar gelirli küçük esnafa yönelik bir vergi muafiyeti de gündemde. (Kesinlik yok)
Vergi Usul Kanunu kayıt dışılığı azaltacak ve vergiye uyumu teşvik edecek şekilde güncellenecek. Gıdada kayıp ve israfın azaltılması için de harekete geçilecek.
Dijital para için ekonomik, teknolojik ve hukuki altyapısı oluşturulacak. Tahvil Garanti Fonu kurulacak."
19 yılın itirafı mı?
Yani demek oluyor ki, 19 yıldır har vurup harman savrulmuş. Borca çare olarak sarılmışlar. Dolar ile borçlanırken hem kur, hem de faiz ile borçlar katlanmış. Ama bundan sonra daha dikkatli olacaklar.
Bugüne kadar şeffaflık yoktu, hesap da verilmiyordu ama bundan sonra verilebilir!
İç ticaretin önünde engeller vardı, haksız rekabet ortamı vardı, teşvikler azdı ama bundan sonra daha iyi olacak.
Kamuda tepeden valiye, kaymakama kadar bir israf tablosu olduğu ortada. Ama bundan sonra daha az israf olacak.
Vergiden kaçış olmaması için vergi kanunu güncellenecek gibi daha birçok başlık.
Bu reformlardan vatandaşa ne düşüyor?
Sayın Erdoğan şöyle diyor; "İkide bir fiyat istikrarı, fiyat istikrarı diyorlar ya… Biz onu atıp kenara koydum şimdi yeni dönem az önce anlattığım gibi aslında dört temelin üzerinde bina edilecek. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat…"
Sayın Erdoğan'ın kenara koyduğu rakamları resmi olarak hatırlatayım!
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK), 2020 yılı Bitkisel ürün fiyatları ve üretim değeri istatistikleri açıklandı. Yıllık artış oranları şu şekilde;
Buğday % 23,64 arttı.
Kırmızı mercimek % 44,31 arttı.
Kuru fasulye % 27 arttı.
Çeltik % 25,72 arttı.
Arpa % 19,34 arttı.
Domates % 4,46 arttı.
Karpuz % 44,76 arttı.
Kavun 34,66 arttı.
Hıyar (sofralık) % 9,05 arttı.
Fındık % 32,35 arttı.
Portakal % 42,35 arttı.
Limon % 20,11 arttı.
Elma 18,57 arttı.
Üzüm 15,85 arttı.
Fiyatı geçen yıla göre düşen ürünler ise patates ve soğan. Patates % 34,85, soğan % 7,78 fiyatı azaldı.
Geçen yıl 5 litre fiyatı 30 lira civarında olan ayçiçeği yağı, son aylardaki yükselişle beraber 85 liraya kadar çıktı. Alım gücünün düşmesi nedeniyle vatandaşın almakta zorlandığı sıvı yağda, üretici ve satıcılar yeni bir çözüm buldu: Yarım litrelik şişelerde hatta çay bardağı ile yağ satılmaya başlandı.
Unu, şekeri, altını, gümüşü, tavuk eti, inek eti, kira, yok-köprü-tünel geçişleri, elektrik, doğalgaz vs. devamlı yükselen bir fiyat istikrarı sahipler.
Diğer yandan 2003 yılı Kasım ayı yıllık enflasyonu, toptan eşya fiyatlarında yüzde 16.2, tüketici fiyatlarında ise yüzde 19.3 idi.
2020 yılı enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde 14,60, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 25,15 olarak gerçekleşti.
Netice olarak ekonomi yama tutmuyor, tutmayacakta. Neden? BTP lideri Hüseyin Baş'ın devamlı vurguladığı gibi 'sorun sistemde, yeni bir model, yeni bir anlayış lazım'.
Artık dünya kapitalizmi sorguluyor. Ama bizimkiler ne hikmetse çok iyi bildikleri Milli Ekonomi Modeline sırt çevirip kapitalizmden ödün vermiyorlar. Demek ki, sorunlar devam edecek!
Geçtiğimiz Çarşamba günü 'yeni ekonomik reform' paketi açıklandı. Sade mantıkla baktığımızda 19 yıldır ıslah edilmemiş, yenilenmemiş, düzene konulmamış ekonomi şimdi ıslah edilmek isteniyor, gibi bir sonuca varabiliriz.
Açıklanan ekonomik reform başlıklarından bir kaçını hatırlayalım:
"Harcama disiplini, kamu borç yönetimi, vergi düzenlemeleri, kamu alım ihaleleri, kamu-özel işbirlikleri ve kamu iktisadi teşebbüsleri gibi hususları kapsayan yeni politikalar hayata geçirilecek.
Meclis'in bütçe hakkının kapsamı genişletilirken, şeffaflık ve hesap verebilirlik artırılacak.
Kurumsal yapının güçlendirilmesi, yatırımların teşvik edilmesi, iç ticaretin kolaylaştırılması, rekabet politikaları, piyasa gözetimi ve denetimini reformları yapılacak.
Kamu idarelerinde tasarruf anlayışı yaygınlaştırılacak.
Döviz cinsi borçların toplam borç stoku içerisindeki payı düşürülecek.
Ağırlıklı olarak TL ile borçlanılacak, Türk Lirası cinsi senetler kullanılacak.
Dar gelirli küçük esnafa yönelik bir vergi muafiyeti de gündemde. (Kesinlik yok)
Vergi Usul Kanunu kayıt dışılığı azaltacak ve vergiye uyumu teşvik edecek şekilde güncellenecek. Gıdada kayıp ve israfın azaltılması için de harekete geçilecek.
Dijital para için ekonomik, teknolojik ve hukuki altyapısı oluşturulacak. Tahvil Garanti Fonu kurulacak."
19 yılın itirafı mı?
Yani demek oluyor ki, 19 yıldır har vurup harman savrulmuş. Borca çare olarak sarılmışlar. Dolar ile borçlanırken hem kur, hem de faiz ile borçlar katlanmış. Ama bundan sonra daha dikkatli olacaklar.
Bugüne kadar şeffaflık yoktu, hesap da verilmiyordu ama bundan sonra verilebilir!
İç ticaretin önünde engeller vardı, haksız rekabet ortamı vardı, teşvikler azdı ama bundan sonra daha iyi olacak.
Kamuda tepeden valiye, kaymakama kadar bir israf tablosu olduğu ortada. Ama bundan sonra daha az israf olacak.
Vergiden kaçış olmaması için vergi kanunu güncellenecek gibi daha birçok başlık.
Bu reformlardan vatandaşa ne düşüyor?
Sayın Erdoğan şöyle diyor; "İkide bir fiyat istikrarı, fiyat istikrarı diyorlar ya… Biz onu atıp kenara koydum şimdi yeni dönem az önce anlattığım gibi aslında dört temelin üzerinde bina edilecek. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat…"
Sayın Erdoğan'ın kenara koyduğu rakamları resmi olarak hatırlatayım!
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK), 2020 yılı Bitkisel ürün fiyatları ve üretim değeri istatistikleri açıklandı. Yıllık artış oranları şu şekilde;
Buğday % 23,64 arttı.
Kırmızı mercimek % 44,31 arttı.
Kuru fasulye % 27 arttı.
Çeltik % 25,72 arttı.
Arpa % 19,34 arttı.
Domates % 4,46 arttı.
Karpuz % 44,76 arttı.
Kavun 34,66 arttı.
Hıyar (sofralık) % 9,05 arttı.
Fındık % 32,35 arttı.
Portakal % 42,35 arttı.
Limon % 20,11 arttı.
Elma 18,57 arttı.
Üzüm 15,85 arttı.
Fiyatı geçen yıla göre düşen ürünler ise patates ve soğan. Patates % 34,85, soğan % 7,78 fiyatı azaldı.
Geçen yıl 5 litre fiyatı 30 lira civarında olan ayçiçeği yağı, son aylardaki yükselişle beraber 85 liraya kadar çıktı. Alım gücünün düşmesi nedeniyle vatandaşın almakta zorlandığı sıvı yağda, üretici ve satıcılar yeni bir çözüm buldu: Yarım litrelik şişelerde hatta çay bardağı ile yağ satılmaya başlandı.
Unu, şekeri, altını, gümüşü, tavuk eti, inek eti, kira, yok-köprü-tünel geçişleri, elektrik, doğalgaz vs. devamlı yükselen bir fiyat istikrarı sahipler.
Diğer yandan 2003 yılı Kasım ayı yıllık enflasyonu, toptan eşya fiyatlarında yüzde 16.2, tüketici fiyatlarında ise yüzde 19.3 idi.
2020 yılı enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde 14,60, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 25,15 olarak gerçekleşti.
Netice olarak ekonomi yama tutmuyor, tutmayacakta. Neden? BTP lideri Hüseyin Baş'ın devamlı vurguladığı gibi 'sorun sistemde, yeni bir model, yeni bir anlayış lazım'.
Artık dünya kapitalizmi sorguluyor. Ama bizimkiler ne hikmetse çok iyi bildikleri Milli Ekonomi Modeline sırt çevirip kapitalizmden ödün vermiyorlar. Demek ki, sorunlar devam edecek!
Akın Aydın / diğer yazıları
- Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor / 19.03.2024
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024