Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı rakamlara göre yıllık enflasyon, tüketici fiyatlarında yüzde 12.98'e, üretici fiyatlarında ise yüzde 17.30'a yükseldi.
Aralık 2003'ten bu yana en yüksek seviye?
Son 14 yılın en yüksek enflasyonu?
Enflasyon artışıyla ilgili siyasilerimizden çelişkili açıklamalar geliyor.
Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, enflasyondaki bu yükselişin daha çok gıda fiyatlarından kaynaklandığını belirtti. Şimşek'in ifadesine göre, enflasyondaki 1.08'lik artışın 0.52 puanı, işlenmemiş gıdadan kaynaklandı.
Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Kasım ortalarında yaptığı açıklamada, enflasyondaki yüksek rakamların gıda fiyatlarındaki artıştan kaynaklanmadığını belirterek, "Enflasyon, yok hıyarmış yok salataymış bunlardan kaynaklanan bir şey değil. Ana sebep faizdir, faiz. Bunu öğreneceksiniz" dedi.
Sayın Erdoğan konuşmasının devamında, "Hala bunu anlamak istemeyenler, batıdaki kafalarla çözmeye çalışanlar tabii ki bizi anlamazlar" ifadelerini kullandı.
Bu tartışmalar yaşandıkça aklıma hep fil hikayesi geliyor. Fili karanlık bir odaya koymuşlar ve daha önce hiç fil görmemiş insanları bu odaya almışlar. Ardından da onlara filin ne olduğunu sormuşlar.
Filin bacağını tutan, "fil sütun gibi bir şey" demiş, hortumunu tutan "hortum gibi bir şey" demiş.
Bizimkilerin enflasyona bakışı da aynen böyle?
Öncelikle enflasyon artışının sebebi sadece ne faizdir, ne de gıdadır.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın yıllardır ifade ettiği gibi, Türkiye'deki enflasyon maliyet enflasyonudur, dolayısıyla maliyetleri artıran her şey enflasyon nedenidir.
Faiz, "maliyetli para" demektir, üretimde, tüketimde önemli bir maliyet unsurudur ve enflasyon nedenidir.
Dövizdeki artış, Sayın Baş'ın ifadesiyle doların tercümesi bir parayı kullandığımız için, yani alınan dolar borçları karşısında paramızı bastığımız için önemli bir maliyet unsudur ve enflasyon sebebidir. Emek ve üretimimiz karşılığı kendi Milli Paramızı devreye koymamamız maliyet unsurudur, enflasyon sebebidir.
İthalata dayalı ekonomi anlayışı, tohumda, gübrede, mazotta, enerjide, ilaçta, hammaddede, tarımda, hayvancılıkta her sahada bağımlılığı beraberinde getirdiği için ciddi bir maliyet unsurudur ve enflasyon sebebidir.
Vatandaşın belini büken vergiler, üreticilerin üzerindeki ağır vergiler, vergiden vergi alma politikaları maliyet unsurudur ve enflasyon sebebidir.
Üreticiden tüketiciye yaşanan astronomik fiyat artışları, tarlada 50 kuruşa olan ürünün marketlerde 4 liraya kadar çıkması ciddi bir maliyet unsurudur, enflasyon sebebidir.
Balıkçılıkta ve birçok sahada yaşandığı gibi sırf ürün fiyatları düşmesin diye, birilerinin stokçuluğa kayması, bereketin önünün kesilmesi, denetimsizlik, önlem alınmaması elbette ki maliyet unsurudur, enflasyon sebebidir.
Ülkemizin dört bir yanı maden cenneti olmasına rağmen, kendi madenlerimizin yabancılara peşkeş çekilmesi elbette ki maliyet unsurudur, enflasyon sebebidir.
Batılı ülkelerden bu kadar kazık yememize rağmen, hala Batı'nın 2. sınıf kapitalizmiyle ekonomiyi döndürmeye çalışmak maliyet unsurudur, enflasyon sebebidir.
Daha birçok sebep sayabiliriz ama bu kadar yeterlidir.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'ni alıp dikkatlice okusaydınız, enflasyonun yanlış politikaların bir ürünü olduğunu görürdünüz. Enflasyon kaderimiz değildir.
Milli Ekonomi Modeli uygulanarak sıfır enflasyonla zamsız bir ekonomi mümkündür.
Enflasyonun sıfır olduğu nokta, üretim tüketim dengesinin sağlandığı noktadır.
Bunu sağlayacak olan da paranın doğru yönetimidir.
Prof. Dr. Baş Milli Ekonomi Modeli'nde, emek ve üretim karşılığı basılan Milli Para'yı; üretilen mamüllere pazar olsun diye vatandaşın cebine sosyal devlet projeleriyle koyarak; üretmek isteyenlere devlet eliyle sıfır faizli finans imkanı sağlayarak; tarım köylüsüne, hayvan yetiştiricisine avans imkanı tanıyarak emme-basma tulumba gibi üretim-tüketim dengesini sağlamaktadır. İşte bu sıfır enflasyon demektir.
Dünyanın yarı nüfusunun istifade ettiği bu eşsiz Model'e sırt dönmeye hala devam ederseniz, daha çoook enflasyon artışları ve onun doğuracağı zam sağnaklarını görürsünüz.
Aralık 2003'ten bu yana en yüksek seviye?
Son 14 yılın en yüksek enflasyonu?
Enflasyon artışıyla ilgili siyasilerimizden çelişkili açıklamalar geliyor.
Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, enflasyondaki bu yükselişin daha çok gıda fiyatlarından kaynaklandığını belirtti. Şimşek'in ifadesine göre, enflasyondaki 1.08'lik artışın 0.52 puanı, işlenmemiş gıdadan kaynaklandı.
Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Kasım ortalarında yaptığı açıklamada, enflasyondaki yüksek rakamların gıda fiyatlarındaki artıştan kaynaklanmadığını belirterek, "Enflasyon, yok hıyarmış yok salataymış bunlardan kaynaklanan bir şey değil. Ana sebep faizdir, faiz. Bunu öğreneceksiniz" dedi.
Sayın Erdoğan konuşmasının devamında, "Hala bunu anlamak istemeyenler, batıdaki kafalarla çözmeye çalışanlar tabii ki bizi anlamazlar" ifadelerini kullandı.
Bu tartışmalar yaşandıkça aklıma hep fil hikayesi geliyor. Fili karanlık bir odaya koymuşlar ve daha önce hiç fil görmemiş insanları bu odaya almışlar. Ardından da onlara filin ne olduğunu sormuşlar.
Filin bacağını tutan, "fil sütun gibi bir şey" demiş, hortumunu tutan "hortum gibi bir şey" demiş.
Bizimkilerin enflasyona bakışı da aynen böyle?
Öncelikle enflasyon artışının sebebi sadece ne faizdir, ne de gıdadır.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın yıllardır ifade ettiği gibi, Türkiye'deki enflasyon maliyet enflasyonudur, dolayısıyla maliyetleri artıran her şey enflasyon nedenidir.
Faiz, "maliyetli para" demektir, üretimde, tüketimde önemli bir maliyet unsurudur ve enflasyon nedenidir.
Dövizdeki artış, Sayın Baş'ın ifadesiyle doların tercümesi bir parayı kullandığımız için, yani alınan dolar borçları karşısında paramızı bastığımız için önemli bir maliyet unsudur ve enflasyon sebebidir. Emek ve üretimimiz karşılığı kendi Milli Paramızı devreye koymamamız maliyet unsurudur, enflasyon sebebidir.
İthalata dayalı ekonomi anlayışı, tohumda, gübrede, mazotta, enerjide, ilaçta, hammaddede, tarımda, hayvancılıkta her sahada bağımlılığı beraberinde getirdiği için ciddi bir maliyet unsurudur ve enflasyon sebebidir.
Vatandaşın belini büken vergiler, üreticilerin üzerindeki ağır vergiler, vergiden vergi alma politikaları maliyet unsurudur ve enflasyon sebebidir.
Üreticiden tüketiciye yaşanan astronomik fiyat artışları, tarlada 50 kuruşa olan ürünün marketlerde 4 liraya kadar çıkması ciddi bir maliyet unsurudur, enflasyon sebebidir.
Balıkçılıkta ve birçok sahada yaşandığı gibi sırf ürün fiyatları düşmesin diye, birilerinin stokçuluğa kayması, bereketin önünün kesilmesi, denetimsizlik, önlem alınmaması elbette ki maliyet unsurudur, enflasyon sebebidir.
Ülkemizin dört bir yanı maden cenneti olmasına rağmen, kendi madenlerimizin yabancılara peşkeş çekilmesi elbette ki maliyet unsurudur, enflasyon sebebidir.
Batılı ülkelerden bu kadar kazık yememize rağmen, hala Batı'nın 2. sınıf kapitalizmiyle ekonomiyi döndürmeye çalışmak maliyet unsurudur, enflasyon sebebidir.
Daha birçok sebep sayabiliriz ama bu kadar yeterlidir.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'ni alıp dikkatlice okusaydınız, enflasyonun yanlış politikaların bir ürünü olduğunu görürdünüz. Enflasyon kaderimiz değildir.
Milli Ekonomi Modeli uygulanarak sıfır enflasyonla zamsız bir ekonomi mümkündür.
Enflasyonun sıfır olduğu nokta, üretim tüketim dengesinin sağlandığı noktadır.
Bunu sağlayacak olan da paranın doğru yönetimidir.
Prof. Dr. Baş Milli Ekonomi Modeli'nde, emek ve üretim karşılığı basılan Milli Para'yı; üretilen mamüllere pazar olsun diye vatandaşın cebine sosyal devlet projeleriyle koyarak; üretmek isteyenlere devlet eliyle sıfır faizli finans imkanı sağlayarak; tarım köylüsüne, hayvan yetiştiricisine avans imkanı tanıyarak emme-basma tulumba gibi üretim-tüketim dengesini sağlamaktadır. İşte bu sıfır enflasyon demektir.
Dünyanın yarı nüfusunun istifade ettiği bu eşsiz Model'e sırt dönmeye hala devam ederseniz, daha çoook enflasyon artışları ve onun doğuracağı zam sağnaklarını görürsünüz.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Vatandaşın refahı için maaşa zam yapmamak! / 24.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024