Cumhuriyetimizin 100. Yılını büyük bir coşku ile kutladık. Başta Atamız olmak üzere bu vatan için canını ortaya koyanları rahmetle andık ve de 'ne AB, ne ABD! Hedefimiz tam bağımsız Türkiye' ahdimizi yeniledik.
Bugün cumhuriyetimizin 101. yılının 2. günündeyiz ve diyoruz ki; 'Yaşasın cumhuriyet, ne mutlu Türk'üm diyene'.
Malum Cumartesi günü C. Erdoğan'ın, İstanbul'da Filistin mitingi vardı. Sayın Erdoğan'ın yaptığı konuşması satır satır okudum. Vurgularını ekranlardan izledim.
İtiraf edeyim Sayın Erdoğan'ın, 40 yıllık siyasi hayatında Filistin başlığındaki en pasif konuşmasıydı.
'Bu iş tamam, Erdoğan, İsrail'e haddini bildirecek, gerekli siyasi, askeri ve ekonomik yaptırımları açıklayacak, katliamlar son bulacak' heyecanıyla mitinge giden yüz binler ve ekran başındaki milyonlara sormak istiyorum;
Sayın Erdoğan bu tip mitinglerde ayet ve hadisleri takır takır dillendirirdi. Ama bu mitingde tek bir ayet ve hadis dile getirmedi. Neden?
Sayın Erdoğan'ın bir saat süren konuşmasında 21 gündür katliama yapan İsrail'e karşı siyasi, askeri ve ekonomik alanda tek bir adım attığını gördünüz mü?
Bu mitinge giden yüz binler ve ekran başındaki milyonlara bir soru daha sormak istiyorum;
Diyelim ki 14 Mayıs'taki seçimlerde Bay Kemal, o koltuğu seçilseydi ve bugünkü İsrail soykırımına karşı Sayın Erdoğan'ın izlediği siyaseti izleseydi, tepkiniz ne olurdu?
Nostalji yapın! 2 bin öncesi Beyazıt Meydanı'nda, Konya'da, Kayseri'de ve birçok yerlerde Filistin başlığında o günkü iktidarları nasıl tekfir ettiğinizi, nasıl işbirlikçi ilan ettiğinizi, akan Müslüman kanından nasıl sorumlu tuttuğunuzu bir, hatırlayın ve bugün kimi niçin alkışladığınızı sorgulayın.
Cumartesi günkü mitinge gelirsek
Sayın Erdoğan'ın 2018'deki Filistin mitingi çok daha heyecanlıydı. Ayet ve hadisleri dilinden düşürmüyordu. Her halde faiz konusundaki 'NAS' çıkışı ve ardından dönüşünden ötürü NAS çarpmış olacak ki bu mitingde 'NAS'ı dile alamadı.
Sayın Erdoğan konuşmasının büyük bölümünde bir haber spikeri gibi yaşanan gelişmeleri sıraladı. Açık konuşayım bu noktada Fatih Portakal çok daha iyi.
Sayın Erdoğan konuşmasında, 40 yıldır olduğu gibi Filistinlilerin yanındayız, onların derdi bizim derdimizdir, dedi ve 'Gazze için bugün olduğu gibi kıyamdayız' diye konuştu.
40 yıllık kıyam (ayakta durmak) ve bitmeyen katliam. Demek ki bu zihniyet kıyamda olmasaydı bugün bir tek Filistinli kalmayacaktı ortada!
Sayın Erdoğan konuşmasında, Kafkaslardan Balkanlara, Türkistan'dan Filistin'e gözyaşı döktüğümüz yerleri sıraladı.
Devlet yönetenler, gözyaşı döker mi arkadaşlar? Eğer devlet yöneticileri gözyaşı dökme noktasına gelmişlerse ya çaresiz kalmışlardır, ya esir edilmişlerdir, ya da kalabalıkların duygularını sakinleştirip, kendilerine sahiplendiriyorlardır.
Sayın Erdoğan konuşmasında, 'Türk milleti zulüm karşısında her zaman mazlumun yanında yer aldı' dedi.
Çok doğru. Ama tarih sizleri, Irak'ta ABD'nin yanında, Libya'da NATO'nun yanında, Suriye'de, ABD'nin yanında yazdı. Yemen'deki zulme, katliamlara karşı sessizliğinizi kaydetti. Kırım'ı dilinden düşürmeyen ama Doğu Türkistan'ı dile almayan hükümet olarak kaydetti.
Erdoğan, kendi ile çelişti
Sayın Erdoğan konuşmasında İsrail başbakanı Netehyahu'ya sert çıktı. Hatta 2007'deki 'one muniti' (Davos) hatırlatarak, 'Siz öldürmeyi iyi bilirsiniz.' demiştim. Bunlar öldürmeyi iyi biliyor' dedi.
Hadi o programdan hemen sonra, 'benim, ne İsrail cumhurbaşkanını ne de İsrail halkını hedef almam söz konusu değildir. Benim tepkim modöratöreydi' özrünü geçtim!
'Bu çocuk katilleriyle neden dost oldunuz, neden bunlara ihtiyacımız olduğunu' açıkladınız, diye sormazlar mı?
Sayın Erdoğan konuşmasında, Hamas cihatçı ilan etti ve kendini öne çıkartan şu cümleyi kurdu: "Hamas terör örgütü değildir, dedim ya, bundan İsrail çok rahatsız oldu. Ya zaten başka bir şey beklemiyorduk".
Ama aynı Erdoğan, "İsrail topraklarındaki sivillere yönelik saldırıları biz de doğru bulmuyoruz. Bunu her vesileyle ifade ettik. Savaşın bir ahlakı ve hukuku var. Sivilleri hedef almak, bu ahlaka ve hukuka sığmaz."
Ne anlamamız gerekiyor? Cihatçı Hamas ahlak ve hukuktan yoksun mu? Hukuk ve ahlaka aykırı bir iş mi yaptı?
Mitin bitti, herkes rahatlamış olarak evine döndü. Peki, Gazze'deki anaların gözyaşı dindi mi? Hayır.
Çocuk katilleri, katliamlarından vaz geçti mi? Hayır.
O zaman bu miting neden yapıldı?
BTP Lideri Hüseyin Baş ne demişti? 'Hükümet miting yapmaz, gereğini yapar'. Devam edecek.
Erdoğan en büyük sahtekar ve yalancıdır.
- Sevr’i bitirdiğimiz 19 Mayıs ruhu ile BOP’u da bitirebiliriz / 19.05.2025
- Ahtapot / 18.05.2025
- Anadolu’da hayvan yetişmiyor mu? / 17.05.2025
- Birileri unutsa bile tarih unutmaz / 16.05.2025
- Hüseyin Baş’a 8 yıl istemişler / 15.05.2025
- Barışa değil bölünmeye gidiyoruz / 13.05.2025
- Suikasttan itibar çıkarmak / 12.05.2025
- Her şartta alkışlayanlar ve her şartta karşı olanlar / 11.05.2025
- PKK silah bırakacakmış… Nasılda kandırılıyoruz? / 10.05.2025