Hemen hemen her gün ülkemizde birkaç gündem birden oluşuyor. Bu gündemler hep laf üzerine. Ne millete, ne devlete bir faydası var. Ama ne yapalım ki, vatandaşımız bu laf düellolarıyla ya taraf oluyor, ya da karşıt oluyor. Bizde haliyle bu gündemlere göndermeler yapmak durumunda kalıyoruz. Gündemleri ise genelde Erdoğan belirliyor. Başörtüsü ve Marmaray'dan önceki gündem diktatörlüktü. Muhalefet ima yoluyla Erdoğan'a, sen diktatörsün, derken bazı medya ve yazar, çizerlerde bu yönde çıkışlar yapıyordu. Ve Erdoğan rotasını kendi çizdiği demokrasi treninden haykırdı; "Eğer bu ülkede bir diktatör varsa, buyursunlar bu diktatörü sandık yoluyla indirsinler" (...) Yalnız Erdoğan'ın gözden kaçırdığı bir şey vardı; diktatörlerin çoğu sandık yoluyla geldi ama sandık içinde (cenazeleri hariç) gitmedi. Haçlı kültüründeki diktatörler, halk ayaklanmalarıyla veya savaşlarla gittiler. İslam tarihinde ise diktatör kavramına pek rastlanılmaz. Bu kavramın yerine halife, sultan, padişah vs. kavramları vardır. Bu sıfatları (halife gibi) elde etmek isteyen kişiler, hakkı gizlemiş, hakka karşı olmuş ve Müslüman kanı akıtarak koltuklarını koruma derdine düşmüşlerdir. Bu kişiler, o gün lanetlendikleri gibi bugünde lanetle anılıyorlar, yarında anılacaklar. Yine tarihteki birçok sultan ve padişahlar, dünyalık çıkar, mal ve mevki için kardeş katline bile fetva çıkartıp, onlarca masumun kanını akıtmışlardır. Bu zihniyetler, sıkıştıklarında ise izzet ve şerefi Allah'ın yanında değil haçlının safında aramışlardır. Haliyle zelil olarak bu dünyadan göçmüşlerdir?Günümüzde ise emperyalist haçlı güçleri yeni bir dünya düzeni oluşturup, bu düzenin başına, kendilerine hizmet kişi ve zihniyetleri getirmişlerdir. Bunun örnekleri özellikle İslam coğrafyasında çoktur. İran şahı, Saddam, Kardavi, Mübarek, Mursi, Sisi, Suud kralları vs. gibi.Bu kişi ve zihniyetler, efendilerine sadık kaldıkları sürece iktidarları devam etmiş, yörüngeden çıktıkları anda ise ülke içi karışıklıklar, entrikalar, mezhep oyunları ve yerine göre savaşlarla deliğe süpürülmüş, koltuklarından alınmış ve yerlerine yeni emir erleri getirilmiştir.Sorumuza dönersek; Tayyip Erdoğan diktatör müdür? Tayyip Erdoğan, siyasi olarak iktidar partisinin genel başkanı ve üç dönemdir Türkiye Cumhuriyetinin başbakanıdır. Sosyal olarak ise "Kişi dilinin altında gizlidir" hadisi şerifinin ışığı altında Erdoğan'ın birkaç söylemine bakalım. "11 yıl boyunca kimsenin siyasi görüşüne, fikrine, yaşam tarzına bakmadık!... 11 yıldır dilimiz yapıcı dil oldu, sanal gerilimlerden özenle sakındık!... Biz her türlü milliyetçiliği ayaklarının altına almış bir iktidarız... Siz kimsiniz?... Artık bu ülkede ulusalcı, mulusalcı diye bir şey yok... Tencere tava hep aynı hava... Manşetlerle çarpışarak büyüdük... Kaleminden pislik akıyor... Ananı da al git... Kes ulan... Cahil... Zavallı... Alçaklar... Terbiyesizler... Satılıklar... İzansız... Densiz... Namert... Şerefsiz... Ahlaksızlar... Çapulcular... Teröristler... Darbeciler... Cibilliyetsiz... Siz kimsiniz... Marjinaller?Bunların hesabı sorulmayacak mı? Şu anda evlerinde, bizim zorla tuttuğumuz bu ülkenin en az yüzde 50'si var... Eyleme devam ederseniz, anladığımız dilden yanıt veririz... Orada 3-5 gün bunlar vardı. Yurtdışından döndüm, baktım hala duruyor. İçişleri Bakanı'na şunu dedim: 24 saat içinde AKM'yi temizleyeceksiniz. Meydanı temizleyeceksiniz ve anıtı temizleyeceksiniz. Arkasından da Gezi Parkı'nı temizleyeceksiniz, dedim. Diyorlar ki, polise talimatı kim verdi..." Netice olarak ben şunu diyorum; Erdoğan ve iktidarına ister dünya lideri, ister diktatör vs. deyin. Bunun bir anlamı yok. Çünkü Türkiye'nin gerçekleri ortada ve bu gerçekleri tanımlar ve tezahüratlar değiştirmeyecek. Coğrafyasında yalnız kalmış, İslam toplumundaki saygınlığını yitirmiş, ülkesinde terör örgütü mensupları, örgütleri adına saygınlık kazanmış?Cari açığı her yıl artarak devam eden, vatandaşı bankalara mahkum, işsizliğin arttığı, fuhşun, faizin, cinayetlerin vs. toplumu sardığı bir ülkenin başındaki kişiye diktatör, asrın lideri, heykeli dikilecek adam vs. desen ne olur? demesen ne olur?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Misyonerlerin hedefi Atatürk / 13.09.2025
- AKP 14 yıl önce verip tutmadığı sözleri ileri bir tarihe güncelledi / 12.09.2025
- Kolombiya’nın, İspanya’nın yaptığını AKP yapamadı / 11.09.2025
- Yaşanılanlar tesadüf değil / 10.09.2025
- Bebek katili: ‘Suriye ve Rojava kırmızıçizgimdir’ / 08.09.2025
- Yolsuzluğun, rüşvetin, kul hakkını partisi olur mu? / 07.09.2025
- Vahşet adasındaki kilisede ayin var / 06.09.2025
- Semud konvoyu ve Türkiye / 05.09.2025
- Kılıç kınından kime karşı çıkacak? / 04.09.2025
- Peygamber Efendimizin doğum günü / 03.09.2025
- AKP 14 yıl önce verip tutmadığı sözleri ileri bir tarihe güncelledi / 12.09.2025
- Kolombiya’nın, İspanya’nın yaptığını AKP yapamadı / 11.09.2025
- Yaşanılanlar tesadüf değil / 10.09.2025
- Bebek katili: ‘Suriye ve Rojava kırmızıçizgimdir’ / 08.09.2025
- Yolsuzluğun, rüşvetin, kul hakkını partisi olur mu? / 07.09.2025
- Vahşet adasındaki kilisede ayin var / 06.09.2025
- Semud konvoyu ve Türkiye / 05.09.2025
- Kılıç kınından kime karşı çıkacak? / 04.09.2025
- Peygamber Efendimizin doğum günü / 03.09.2025