Bu yazıyı Sayın Erdoğan'ın, Madrid'de basın mensuplarının sorularına cevap vermeden önce yazmıştım. Sayın Erdoğan tek cümle ile yazımı neshetti. Ben yine de yazımı sizlerle paylaşayım.
Gerçekten merak ediyorum; Sayın Erdoğan'ın siyasi muhasebecisi kim?
Dünden bugüne, 'Sayın Başbakanım, Sayın cumhurbaşkanım, Sayın Genel Başkanım, 'dün şu şu devlet, şu şu lider ve şu şu kurumlar için şöyle şöyle demiştiniz. Bugün ise böyle böyle diyorsunuz.
Bu 90 ve 180 derecelik açılar dünya medyasında geniş yer buluyor, bizi hafife alıyorlar, lafını geri aldı, dediklerini yuttu diyorlar' diye bilgi vermiyorlar mı?
Sonra o sayın siyasi muhasebeciler, 'Sayın Başbakanım, Sayın cumhurbaşkanım, Sayın Genel Başkanım, devletlerarasında küslük olmaz, ipleri tamamen koparmak olmaz, bir iplik düzeyinde de olsa bağı koparmayacaksınız, o bağı tutacaksın ki bir gün bu ilişki size lazım olabilir, diyorsunuz.
'Dış politikamızı 'düşman üretme değil dost kazanma süreci' olarak tarif ediyorsunuz.
Ama öncesi ve sonrasındaki söylem ve hitaplarınız da tam aksi yönde oluyor. İpliği koparıyor, kapıyı çarpıyorsunuz. Haliyle bu siyaset duruşu dikkat çekiyor' diye, tuttukları kayıtları örnek olarak göstermiyorlar mı?
O kayıtlardan sızan birkaç başlığı hatırlayın
Dün: (Selman için) "Bu millet enayi değil, hesabı sormasını bilir' demişti. 'Kaşıkçı'nın katillerinden hesap sormazsak çocuklarımızın yüzüne bakamayız".
Dün: "Sisi ile asla görüşmem. Sisi bir darbecidir, bir katildir. Demokrasiye darbe vurdu, seçilmişleri hapsetti, idam ettirdi, onlara destek veren binlerce kişiyi de katletti. Son kurban Muhammed Mursi oldu."
Bugün: 'Aziz kardeşim Kral Selman'dan sonra sırada Sisi var".
Dün: "Macron denilen zatın İslam ile Müslümanlarla derdi nedir? Macron'un zihinsel noktada bir tedaviye ihtiyacı var… Sayın Macron, senin şahsımla daha çok sıkıntın olacak'.
Bugün: Fransa Cumhurbaşkanlığına yeniden seçilen Macron'u tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye-Fransa ilişkilerinin ortak kıta Avrupa'nın küresel rolü bakımından da büyük önem taşıdığını ifade ederek, Fransa ile işbirliğinin "çok ciddi potansiyel taşıdığını' söyledi.
15 Temmuz'un finansörü BAE için geçen yıl Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Filistin'e yönelik adım yenilir yutulur bir adım değil. Abu Dabi yönetimiyle özellikle diplomatik ilişkileri askıya almak veyahut da bizim de büyükelçiyi geri çekme gibi bir adımımız olabilir' dedi.
Bugün: Erdoğan, Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed el Nahyan ile "Beraber yürüdük biz bu yollarda" şarkısını okudu.
Dün: "Ben başta olduğum sürece İsveç ve Finlandiya NATO'ya giremez". Bugün: Girdiler.
Şimdi, 'Artık benim için Miçotakis diye birisi yok. Kendisiyle bir görüşme yapmayı asla kabul etmiyorum' sözlerinin ardından Miçotakis ile ne zaman görüşüleceği merak ediliyor ki!
Evet, merak ediliyordu ki! Sayın Erdoğan, Madrid'de basın mensuplarının sorularını cevaplarken bu yazımı adeta nesh etti.
Ne dedi? 'Bizim dış politika anlayışımız dün dürdür bugün bugündür' anlayışı üzerine kuruludur.
Sayın Bahçeli: 'Türkiye ne kazandı'
İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine evet, denildi. Bahsedilen mutabakat ortada. ABD'nin Fırat'ın doğusuna kurduğu terör devletinin ismi bile yok.
Bizzat Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö, "Bu mutabakat hiçbir şekilde kimin iade edilmesi gerektiğini belirtmiyor. Avrupa Sözleşmesi'nde iade konusunda üzerinde anlaşmaya varılan ilkelere bağlı kalmanın önemli olduğunu belirtiyor. İade konusunda önceki ilkelerimize sadık kalacağız" dedi.
İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde, "Erdoğan'a boyun eğmedik. Terör faaliyeti olduğu yönünde delil olmadıkça hiçbir iadeye razı olmayacağız. Kürtler açısından insan haklarının ya da demokratik haklarının risk altında olduğunu düşünmelerini gerektirecek bir sebep yok" dedi.
Sayın Bahçeli ne diyor?
"Türkiye'miz Madrid'de istediğini almıştır. Türkiye, İsveç ve Finlandiya'nın Dışişleri Bakanları eliyle imza altına alınan muhtıra metni, ülkemiz lehine stratejik bir kazanım, milli bir başarıdır".
Sayın Bahçeli'ye sorayım:
-PKK/PYD Terör örgütüne ABD'nin desteği kesildi mi?
-NATO, PKK/PYD'yi terör örgütleri listesine aldı mı?
-NATO ülkeleri, PKK/PYD'yi terör örgütleri listesine aldı mı?
Evet, Sayın Bahçeli! Türkiye ne kazandı?
ABD'nin rızasını mı?
- Asıl kurban: Nefsin kurbanıdır / 05.06.2025
- İktidarın faizsiz ekonomi özlemi! / 04.06.2025
- Papa, İznik ve Vatikan’ın hedefi / 02.06.2025
- Her şey 31 Mart 2019’da mı başladı? / 01.06.2025
- Kiminin ahtapotu kiminin de turpu / 31.05.2025
- Beytülmal kavramı yine dillerde / 30.05.2025
- Anayasa değişikliği neden isteniyor / 29.05.2025
- Verin yetkiyi ve fazla abartmayın / 28.05.2025
- PKK’da, ‘Lozan hezimettir’ dedi / 26.05.2025