Başbakan Tayyip Erdoğan, toplumun kavrulan yüreğinin kokusunu alamıyor, vatandaşın bitmiş-tükenmiş halini görmezlikten geliyor.Yetinmiyor, ekranlardan ve meydanlardan "Türkiye şahlandı, yükseliyoruz, büyüyoruz, her taraf berkemâl..." türünden ulusa seslenişler yapıyor.Anlaşılan Erdoğan, kendi "yeşil karteli"nin mevkutelerini dahi okumuyor, göz atmıyor. Kırık plak gibi, "iri kartel"e takılmış kalmış vaziyette nutuk atıyor.AKP'nin sindirilmez icraatlarını "bir nevi sindirtme" yazılarının yayına sokulmaması üzerine Başyazar Ahmet Taşgetiren'in ve Genel Yayın Yönetmeni Selahattin Sadıkoğlu'nun "Hadi bize eyvallah!" deyip çekip gittiklerini bilmiyor.İnsan, "Bak şu işe, icraatlarımız yüzünden nereler sarsılıyor, kimler devriliyor?" demez mi? Erdoğan, demiyor.Nitekim aynı "yeşil kartel"in yazarlarından Mustafa Özel'in iki-üç gün önceki "Köylü ve esnaf niçin kızgın?" makalesini, Hayrettin Karaman'ın "sonra çıkar oyunu" türünden yazılarına da kulak asmıyor.Erdoğan, "Bayram değil seyran değil, şu bizim Mustafa Özel "Köylü ve esnaf niçin kızgın?" başlıklı yazıları neden yazıyor diye sormuyor bile...Hatta Erdoğan, kendi milletvekillerinin ve MYK üyelerinin ikaz ve uyarılarını da duymazlıktan geliyor.Şayet kulak assaydı, MYK toplantısının ardından "Millet bize güveniyor, tam desteğini sürdürüyor" açıklaması yapabilir miydi?Şayet kulak assaydı, köylerden kovulan vekillerin söyledikleri üstüne bu derece demogojik atraksiyon atabilir miydi?Erdoğan işi pişkinliği vuruyor.Erdoğan, ne kendi cenahından, ne de "yapıcı muhalefet cenahı"ndan yükselen ikazlara kulak asmıyor.Erdoğan, millete kulak asmıyor.Trabzon'da yumurta yağıyor, aldırmıyor.Bursa'da yumurta düşüyor, ayıkmıyor.Bozüyük'te yumurta yağıyor, tınmıyor.Erdoğan, ülkede olan biteni ve bu olan bitenler arasında harap ve bitap düşen milletimi görmezlikten geliyor.Erdoğan, içeride bu derece vurdumduymaz davranırken, kimin aklıyla iş görüyor, derseniz... Görünen köy kılavuz istemez, der atalarımız.Erdoğan, ABD'yi su yoluna çevirdi... Yardımcıları da öyle.Sıkıştıkları anda, Amerika'ya damlıyorlar, Washington'da soluklanıyorlar.Oralardan şarj oluyorlar, oralardan akıl devşiriyorlar.Soruyorum; Başbakan, Türkiye'nin hangi vilayetine Amerika'ya uğradığı kadar gitmiştir? Oralarda kaldığı kadar Türkiye'nin hangi vilayetinde konaklamıştır?Oralardan aldığı akıl kadar, Türkiye'nin hangi akl-ı seliminden akıl almıştır?Erdoğan'ın milleti görmezlikten gelmesi politikasının gereği... Doğal ve normal.Erdoğan bu bakımdan çok pişkin... İşte bu pişkinlik çok zararlı.Türkiye'yi bitiren, milleti bitap düşüren, geleceğimizi tehlikeye sokan, işte bu pişkinlik...Bu pişkinlik AKP'yi de bitirecek.
A. Faik Nabi / diğer yazıları
- Nuriye nenemin ağzından Atatürk / 10.11.2015
- Nesli ve ekini yok eden asıl fitne bunlar / 04.01.2013
- Buzun üstünde açlık dansı / 07.02.2010
- AKP, ülkeyi parasızlığa mahkum ederse / 05.02.2010
- Almanya AB'yi komaya soktu / 08.09.2009
- Erdoğan'ın "gel-git" vaziyeti patinaj mı, taktik mi? / 29.08.2009
- Sadece "fındık"tan değil, bu gidişle her şeyimizden olacağız! / 31.07.2009
- TRT'de bazı işgüzarlar var! / 30.06.2009
- Vakit'in çelebisinin sponsoru kim'! / 18.06.2009
- Bir lokmanın gücü / 29.04.2009
- Nesli ve ekini yok eden asıl fitne bunlar / 04.01.2013
- Buzun üstünde açlık dansı / 07.02.2010
- AKP, ülkeyi parasızlığa mahkum ederse / 05.02.2010
- Almanya AB'yi komaya soktu / 08.09.2009
- Erdoğan'ın "gel-git" vaziyeti patinaj mı, taktik mi? / 29.08.2009
- Sadece "fındık"tan değil, bu gidişle her şeyimizden olacağız! / 31.07.2009
- TRT'de bazı işgüzarlar var! / 30.06.2009
- Vakit'in çelebisinin sponsoru kim'! / 18.06.2009
- Bir lokmanın gücü / 29.04.2009