11 yıllık iktidarında Sayın Başbakana “Sizi kimler seviyor” sorusu sorulsa, ne cevap verir, çok merak ediyorum. Gerçi Erdoğan’a sevgisini itiraf edenleri biliyoruz. Bu itirafçılara, Erdoğan ve hükümetinin yaptığı icraatlarla verdiği karşılıkta malumunuz. Kısaca bir kaçını hatırlayalım…
ABD, Erdoğan’ı çok seviyor. Çünkü “haçlı seferi” olarak adlandırdığı Irak işgal ve katliamlarını, Erdoğan hükümeti sayesinde yaptı artı duasını aldı. Bush 2004’te Erdoğan’a “Sen ne harika bir adamsın” diyerek muhabbetini ortaya koydu. Yine Erdoğan, ABD’nin planladığı Büyük Ortadoğu Projesine (BOP) eş başkan olmakla sevgi ve hizmette zirveye çıktı.
AB, Erdoğan’ı seviyor. Erdoğan, AB’ye karşı bütün eski tehditkâr söylemlerini bir anda sildi. Hedefimiz AB’ye tam entegre olmaktır, dedi. Haçlı savaşlarını bile bir kültür kaynaşması olarak, tanımladı. AB üyeliği için ülkesinin bütün milli ve manevi değerlerini, bu ayrı medeniyete (!) göre dizayn etmeye kalktı.
Bu yüzyılın ikinci haçlı seferinde (Libya’nın işgali) etkin bir şekilde AB safında yer aldı. Ülkesini bile NATO toprağı sayarak sevgisini daimleştirdi. Ha! Her aşkta naz illa ki, olur…
“Yahudi ve Hıristiyanların da iman ehli oldukları ve cennete gideceklerine inananlar yani diyalogcular” da Erdoğan’ı seviyor. Erdoğan sayesinde ülkenin bütün kurumlarında yapılanmalar oldu. Üniversite, memurluk, polis akademisi vs. sınavlarından hemen önce ve sonra yaşadığımız skandalları hatırlıyorsunuz.
Yunanlılar seviyor. Hatta bir Yunanlı bu sevgisini kısaca şöyle anlatıyor; “Bütün ömrüm Türkiye’nin, ülkemize olan tehdidi ile geçti. Şimdi Erdoğan’ın sayesinde çok rahatız. Atatürk’e tarihten gelen bir nefretimiz var, Erdoğan Atatürk’ü bitirdi. Dünyanın en güçlü ordularından birine sahiptiniz, onu da darmadağın etti…”
Yunan Başbakanı, ülkemizde bizzat Erdoğan’ın yanında, ülkemize ithamlar sıraladı, tepki yerine alkış aldı. Ege’de birçok adamıza Yunan Bayrağı çekildi. Hükümet gündeme bile almadı.
İsrail, Erdoğan’ı seviyor. Çünkü Erdoğan’ın eş başkan olduğu BOP kapsamındaki “Arap Baharı” sürecinde, İsrail’in yıllardır gerçekleştirmekten aciz kaldığını hedefleri gerçek oldu. Erbakan döneminde yapılan askeri, ekonomik vs. anlaşmalar katlanarak devam etti. İsrail’in sık sık nazlanması, Erdoğan’ın tehditleri bile bu sevgiye gölge düşürmedi.
Ermeniler seviyor. Kendileri için Anadolu’nun tapusu anlamına gelen, bin bir katliamları ve tecavüzleri (Türklere karşı) gerçekleştirdikleri Akdamar adasındaki kiliseyi bizzat Türk parasıyla Erdoğan yaptırıp, Ermenilere verdi.
Rumlar seviyor. Hükümetten maddi, manevi her istediklerini aldılar. Alamadıklarını istemeye devam ediyorlar. Hatta patrik sözcüsü; “Erdoğan bize Allah’ın bir lütfüdür” diyerek bu muhabbeti ortaya koydu.
Barzani seviyor. Geçmişten bugüne dek hedefinin “Büyük Kürdistan” ve bu hedefin bir parçasının da Türkiye’de olduğunu, her fırsatta söyleyen Barzani, AKP kongresinde “gurur duyularak, alkışlanarak” karşılandı. Erdoğan hükümeti, Barzani’nin meşru olmayan yönetimiyle iş birliğine girdi, giriyor.
Bebek katili, örgütü, örgütün kravatlı sözcüleri Erdoğan’ı çok seviyor. Baksanıza bir anda birbirlerini yere göğe sığdıramayacak iltifatlar ediyorlar. Erdoğan’ın daha birkaç yıl öncesinde ne ithamlarla, ne tehditlerle tabir ettiği bu kişileri şimdi taltif etmesi karşılık bulmuş demek ki!
Türk Milleti mi? Valla! “Ben Türküm” diyen bir insan, asla ayakaltına girmez, giremez. Ayakaltına almak isteyenlere fırsat vermez, gerekli dersi verir. Ha! Ayakaltına alındığı halde “seviyorum” diyenlerin ömrü de, aşkı da kısa sürer…
Bunlar yaşadığımız gerçekler. Onun için Sayın Başbakanın bir an önce iyi bir muhasebe yapması lazım, diye düşünüyorum. Neden? Çünkü “Kişi sevdiği ile beraberdir” hadisi şerifinin anlamı ve hükmü açıktır.
ABD, Erdoğan’ı çok seviyor. Çünkü “haçlı seferi” olarak adlandırdığı Irak işgal ve katliamlarını, Erdoğan hükümeti sayesinde yaptı artı duasını aldı. Bush 2004’te Erdoğan’a “Sen ne harika bir adamsın” diyerek muhabbetini ortaya koydu. Yine Erdoğan, ABD’nin planladığı Büyük Ortadoğu Projesine (BOP) eş başkan olmakla sevgi ve hizmette zirveye çıktı.
AB, Erdoğan’ı seviyor. Erdoğan, AB’ye karşı bütün eski tehditkâr söylemlerini bir anda sildi. Hedefimiz AB’ye tam entegre olmaktır, dedi. Haçlı savaşlarını bile bir kültür kaynaşması olarak, tanımladı. AB üyeliği için ülkesinin bütün milli ve manevi değerlerini, bu ayrı medeniyete (!) göre dizayn etmeye kalktı.
Bu yüzyılın ikinci haçlı seferinde (Libya’nın işgali) etkin bir şekilde AB safında yer aldı. Ülkesini bile NATO toprağı sayarak sevgisini daimleştirdi. Ha! Her aşkta naz illa ki, olur…
“Yahudi ve Hıristiyanların da iman ehli oldukları ve cennete gideceklerine inananlar yani diyalogcular” da Erdoğan’ı seviyor. Erdoğan sayesinde ülkenin bütün kurumlarında yapılanmalar oldu. Üniversite, memurluk, polis akademisi vs. sınavlarından hemen önce ve sonra yaşadığımız skandalları hatırlıyorsunuz.
Yunanlılar seviyor. Hatta bir Yunanlı bu sevgisini kısaca şöyle anlatıyor; “Bütün ömrüm Türkiye’nin, ülkemize olan tehdidi ile geçti. Şimdi Erdoğan’ın sayesinde çok rahatız. Atatürk’e tarihten gelen bir nefretimiz var, Erdoğan Atatürk’ü bitirdi. Dünyanın en güçlü ordularından birine sahiptiniz, onu da darmadağın etti…”
Yunan Başbakanı, ülkemizde bizzat Erdoğan’ın yanında, ülkemize ithamlar sıraladı, tepki yerine alkış aldı. Ege’de birçok adamıza Yunan Bayrağı çekildi. Hükümet gündeme bile almadı.
İsrail, Erdoğan’ı seviyor. Çünkü Erdoğan’ın eş başkan olduğu BOP kapsamındaki “Arap Baharı” sürecinde, İsrail’in yıllardır gerçekleştirmekten aciz kaldığını hedefleri gerçek oldu. Erbakan döneminde yapılan askeri, ekonomik vs. anlaşmalar katlanarak devam etti. İsrail’in sık sık nazlanması, Erdoğan’ın tehditleri bile bu sevgiye gölge düşürmedi.
Ermeniler seviyor. Kendileri için Anadolu’nun tapusu anlamına gelen, bin bir katliamları ve tecavüzleri (Türklere karşı) gerçekleştirdikleri Akdamar adasındaki kiliseyi bizzat Türk parasıyla Erdoğan yaptırıp, Ermenilere verdi.
Rumlar seviyor. Hükümetten maddi, manevi her istediklerini aldılar. Alamadıklarını istemeye devam ediyorlar. Hatta patrik sözcüsü; “Erdoğan bize Allah’ın bir lütfüdür” diyerek bu muhabbeti ortaya koydu.
Barzani seviyor. Geçmişten bugüne dek hedefinin “Büyük Kürdistan” ve bu hedefin bir parçasının da Türkiye’de olduğunu, her fırsatta söyleyen Barzani, AKP kongresinde “gurur duyularak, alkışlanarak” karşılandı. Erdoğan hükümeti, Barzani’nin meşru olmayan yönetimiyle iş birliğine girdi, giriyor.
Bebek katili, örgütü, örgütün kravatlı sözcüleri Erdoğan’ı çok seviyor. Baksanıza bir anda birbirlerini yere göğe sığdıramayacak iltifatlar ediyorlar. Erdoğan’ın daha birkaç yıl öncesinde ne ithamlarla, ne tehditlerle tabir ettiği bu kişileri şimdi taltif etmesi karşılık bulmuş demek ki!
Türk Milleti mi? Valla! “Ben Türküm” diyen bir insan, asla ayakaltına girmez, giremez. Ayakaltına almak isteyenlere fırsat vermez, gerekli dersi verir. Ha! Ayakaltına alındığı halde “seviyorum” diyenlerin ömrü de, aşkı da kısa sürer…
Bunlar yaşadığımız gerçekler. Onun için Sayın Başbakanın bir an önce iyi bir muhasebe yapması lazım, diye düşünüyorum. Neden? Çünkü “Kişi sevdiği ile beraberdir” hadisi şerifinin anlamı ve hükmü açıktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- İktidarın faizsiz ekonomi özlemi! / 04.06.2025
- Papa, İznik ve Vatikan’ın hedefi / 02.06.2025
- Her şey 31 Mart 2019’da mı başladı? / 01.06.2025
- Kiminin ahtapotu kiminin de turpu / 31.05.2025
- Beytülmal kavramı yine dillerde / 30.05.2025
- Anayasa değişikliği neden isteniyor / 29.05.2025
- Verin yetkiyi ve fazla abartmayın / 28.05.2025
- PKK’da, ‘Lozan hezimettir’ dedi / 26.05.2025
- Yorumsuz Gazze yüzleştirmesi / 25.05.2025
- Diaspora Kürtleri ve Devlet Bahçeli / 24.05.2025
- Papa, İznik ve Vatikan’ın hedefi / 02.06.2025
- Her şey 31 Mart 2019’da mı başladı? / 01.06.2025
- Kiminin ahtapotu kiminin de turpu / 31.05.2025
- Beytülmal kavramı yine dillerde / 30.05.2025
- Anayasa değişikliği neden isteniyor / 29.05.2025
- Verin yetkiyi ve fazla abartmayın / 28.05.2025
- PKK’da, ‘Lozan hezimettir’ dedi / 26.05.2025
- Yorumsuz Gazze yüzleştirmesi / 25.05.2025
- Diaspora Kürtleri ve Devlet Bahçeli / 24.05.2025