'Bayram değil, seyran değil. Nereden çıktı bu erken seçim? Eğer 5 yılı dolduramazsanız başarısızlığı kabul etmiş olursunuz..'Cümle Sn. Tayyip Erdoğan'a ait. Yine erken seçim laflarının dolaştığı Ocak ayında bir ilçe kongresinde söyledi bunu.Siz ne anlarsınız bilemem ama ben bu cümleden Başbakan'ın başarısızlığı zaten kabul etmiş olduğunu görüyorum. Cümlede sabit olan 'reel' başarısızlığı 'inkar' görüyorum. Başarısızlık var ama ben kabul etmiyorum diyor sayın başbakan. - Versene lan misketleri, yenildin işte?- Hayır ben kabul etmiyorum. - Yav herkes gördü yenildin işte.- Çok konuşma döverim..- Bak anneme söylerim ha ..- Hadi ananı da al git buradan? Birkaç gün önce bu 'misket' muhabbetine uygun dramatik, bir o kadar da trajikomik bir tablo vardı Cevahir Kongre Merkezi'nde. Çiftçi bitmiş, uygulanan kotalardan, mazottan, kredi faizlerinden şikayetçi, homurdanıyor.Başbakan mikrofonu kapıp sahnede nara atıyor;- Bakınız iktidarımızdan önce bu ülkede mazot desteği var mıydı?Salondan bazı sesler yükseliyor- Evet vardı!- Hayır yoktu!Devam ediyor Başbakan,- Bizim dönemimizde mazot desteği başlamıştır. Bizden önce gübre desteği var mıydı?Salondan bazı sesler yükseliyor:- Evet vardı!- Hayır yoktu! Bizim dönemimizde başlamıştır.- Vardı vardı..- Yoktu yoktu..Kızdı Başbakan? Tam da 'ananızla beraber haşrolun' diyecekti ki -tecrübeden olacak- fazla uzun tutmadı, kürsüden indi. Bir yanlışlık olduğunu anladı ama delikanlılığa da halel getirmedi. Belki de 'profesyonelce hazırlanmış' konuşma metnini bulamadı cebinde.Aklıma İstiklal Savaşı'ndan sonra Kütahya'da yapılan bir zafer kutlama mitingi geldi. Kahramanlık konuşmaları yapacaklar arasında bir köy ağası da vardı.Mehmet Ağa..Konuşmasını günler öncesinden heyecanla hazırlayıp cebine koymuştur ağa. Fakat miting günü arkadaşları muziplik olsun diye sıra Mehmet Ağa'ya gelmeden konuşma metnini cebinden çalarlar. Ağa kürsüye çıkar ve elini cebine atar. Kağıt yoktur.Binlerce insan ağa ne diyecek diye pürdikkat beklerken yüzü kızaran ağa, aşağıdaki dizeleri en az 15 defa söyler;"Topçular godular topları Kütahya'nın dağınaVidiler gülleyi düşmanın anasının canına?"Bir tarafta gülüşmeler, bir tarafta alkışlar, bir tarafta kürsüden inen ve sinirden mosmor olmuş Mehmet Ağa?Tayyip Ağa'dan tek farkı vardı Mehmet Ağa'nın. O günlerde halkta gerçek bir zaferin verdiği büyük mutluluğun sevinci vardı. Mehmet Ağa ne konuşursa konuşsun zaten alkışlanacaktı...Ama şimdilerde ne konuşursa konuşsun alkışlanmayan, sahte zafer naraları atan bir başbakan var memlekette. Karşısında hezimete uğramış bir millet var. Çiftçisi-köylüsü perişan olmuş, esnafı kepenk kapatmış, halkı borçlarından intihara ve suça sürüklenmiş, toprakları ve öz kaynakları yabancılara peşkeş çekilmiş, dini ve milliyeti pazarlanmış, müstemleke haline getirilmiş bir millet..Başbakanına artık git diyen bir millet ve milletin gözünün içine baka baka beceriksizliği kabul etmeyen, hala cumhur hayalleri kuran bir başbakan.Hep aynı dizeleri söyleyen bir Başbakan..Sahte başarı ve zafer naraları atan bir Başbakan..Bunun bedeli hem millet, hem de kendisi için çok ağır olacak?
Yusuf Kırtorun / diğer yazıları
- ‘Ben okudum Atatürk tefsir etti’ / 30.05.2020
- Şeyhler, dervişler, müritler... / 23.01.2020
- Aref iranlı olmasaydı / 04.03.2011
- Paranız yoksa faturaları ödemeyin! / 22.07.2010
- Bırakın Baykal'ı, siz kendinizi düşünün / 15.05.2010
- İngiliz yapar, Haydar Hoca yapamaz / 18.03.2010
- İmam dua etti, gökten soykırım yağdı / 13.03.2010
- Bir zahmet biri izah etsin / 25.07.2009
- Korkunç bir durum / 05.06.2009
- Özür dilerim / 21.11.2008
- Şeyhler, dervişler, müritler... / 23.01.2020
- Aref iranlı olmasaydı / 04.03.2011
- Paranız yoksa faturaları ödemeyin! / 22.07.2010
- Bırakın Baykal'ı, siz kendinizi düşünün / 15.05.2010
- İngiliz yapar, Haydar Hoca yapamaz / 18.03.2010
- İmam dua etti, gökten soykırım yağdı / 13.03.2010
- Bir zahmet biri izah etsin / 25.07.2009
- Korkunç bir durum / 05.06.2009
- Özür dilerim / 21.11.2008