Adalet Bakanlığı'nın, Avrupa Birliği (AB) üyelik müzakereleri çerçevesinde ilkini 2009'da, ikincisini 2015'te kamuoyuna duyurduğu Yargı Reformu Strateji Belgesi'nin üçüncüsü, 30 Mayıs 2019 Salı günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanmıştı. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) tatile girmesiyle reformun gerçekleşmesi Meclis'in yeni çalışma dönemine ertelenmiş oldu.
Yargı Reformu Strateji Belgesi'nde hedeflenen başlıklar: Hak ve özgürlüklerin korunması ve geliştirilmesi, yargı bağımsızlığı, tarafsızlığı ve şeffaflığının geliştirilmesi, insan kaynaklarının nitelik ve niceliğinin arttırılması, performans ve verimliliğin arttırılması, savunma hakkının etkin kullanımının sağlanması, adalete erişimin kolaylaştırılması ve hizmetlerden memnuniyetin arttırılması, ceza adaleti sisteminin etkinliğinin arttırılması, hukuk yargılaması ve idari yargılamanın sadeleştirilmesi, alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin yaygınlaştırılması.
Düzenlemelerin yaşama geçirilmesi için beş yıllık bir süre öngörülüyor. Reformun ilk paketinin Meclis'te görüşüleceği umulurken iş, tatil nedeniyle, önümüzdeki döneme sarktı.
Erdoğan, Strateji Belgesini açıkladığı konuşmasında, "Bu reformlara AB'nin dayatmaları sebebiyle değil, milletin ihtiyacı olduğu için sahip çıkıyor ve hayata geçiriyoruz. Devleti adalet üzerine inşa eden bir medeniyetin temsilcileriyiz. 2002 yılında Türkiye'yi eğitim, sağlık, adalet, emniyet üzerinde yükselteceğimizin sözünü vermiştik. 17 yılda en büyük yatırımları bu alanlarda yaptığımızı, gerçekleştirdiğimizi görüyoruz." ifadelerini kullandı. İfade özgürlüğünü güçlendirmeyi önemsediklerini, kendi dönemlerinde işkence ve kötü muamele iddialarının artık geride kaldığını, toplantı ve gösteri yürüyüş hakkını daha da güvenceye almaya çalışacaklarını, amaçlarının yargı bağımsızlığı, tarafsızlığı ve şeffaflığının geliştirilmesi olduğunu söyledi ve adil yargılanma hakkının daha etkin şekilde korunması için çalışacaklarını belirtti.
Pakette öngörülen ve Erdoğan'ın da altını çizdiği yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının kâğıt üzerinde kalmaması, hayata geçirilmesi, yargıya güveni arttıracaktır. Yapılan anket sonuçlarına göre yargıya güven oranı yüzde 30'lu rakamlardadır. Bu oranın en az yüzde 80 olması, demokrasinin ve hukuk devletinin teminatı olacaktır.
Anayasanın 2.maddesine göre hukuk devletiyiz. Anayasa Mahkemesi'ne göre hukuk devleti, "İnsan haklarına saygılı ve hakları koruyucu, adil bir hukuk düzeni kuran ve bunu devam ettirmekte kendisini yükümlü gören, bütün eylem ve işlemleri yargı denetimine bağlı olan devlettir."
Yüksek yargının bu kararına katılmakla beraber, "İnsan haklarına saygılı" yerine "insan haklarına dayalı" deyiminin kullanılmasının, hukuk devleti adına daha güçlü bir yaklaşım olacağı, düşüncesindeyiz.
Temennimiz odur ki, Meclis açılır açılmaz reformun hayata geçirilmesi için görüşmelerin hızlandırılarak yürütülmesi, öngörülen hedeflerin gerçekleştirilmesi, eylemde işletilmesidir. Yoksa vitrin süsünden öteye geçmez, makyaj olarak kalır.
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023