Türkiye ekonomisi IMF kıskacında borca borç katarak günü atlatmakla meşgul. Ekonomi yönetimi, bu programın Türkiye'yi kurtaracağını iddia ediyor. Programdan kesinlikle sapma olmamalı diyorlar. Gidişattan memnun görünüyorlar.
Acaba durum onların gösterdiği gibi mi?
Hazine önceki gün ihale ile para talep etmiş faiz oranı % 68 olmuştu. Faizlerdeki bu oranlar son bir yıldır %60-80 aralığında değişmektedir. Dolar fiyatları da 1. 600 seviyesinde seyretmektedir. Bunun açıklaması geçen sene dolarını 1.650 bin liradan satıp % 70 faizle devlete verenler bu gün 2.800 bin TL alıyorlar. Bu parayla piyasaya dönersek (2.800.000 / 1.650.000 = 1.70 $)
Daha açıkcası 1.000 dolarlarını 1.700 dolar yaptılar.
Bu süreç aynen bu günde devam ediyor.
Geçtiğimiz dönem böyle oldu da yönetimde bu vahim gidişata dur diyen oldumu? Bu kötü gidişi durdurmak isteyen irade varmı?
Türkiye ekonomisi böylesine müthiş bir faiz batağına saplanmışken, tefecilerin kuşatmasında giderken ekonomi kurmayları memnun programlarını övüyorlar.
Bunu kabul etmek mümkün değil.
Türkiye'de mühiş yağma devam ederken vatandaş cephesinde iş daha da vahim.
Hazine döviz ve faiz oyunlarıyla soyulurken sokaktaki vatandaşın bu kumpastan haberi yok. Bilmiyorki bu oyunları. Bilse ne olacak?
Sade vatandaşın faizle işi yok. Çünkü parası yok. Olsa bile gideceği banka şubesi banka şubesi vadesize % 6 faiz vadeliye %40 faiz den fazlasını vermemektedir.
Vatandaşın ulaşabildiği bu oranlar enflasyonun altındadır.
Sade vatandaş yukarda cam kulelerdeki işlere ulaşamazki. Yukardaki paslaşmalardan taksimden haberi bile olmaz. Oraları Global sermayenin terör estirdiği yerlerdir.
Amaaa!
Global tefeciler paralarının faizinin tahsilatına sıra gelince vatandaş hatırlanıyor.
Hemen zamlı bir elektrik faturası kesiliyor. Ardından zam üstüne zam. Benzine, telefona, doğalgaza vs... Vergi üstüne vergi.
Para toplanacak her vesileyle, paralar toplanıyor ve global tefecinin cebine dolduruluyor.
Yılda milletin ödediği faiz miktarı 45 katrilyon. Millet çalışıyor çalışıyor, yiyemiyor içemiyor, faize yetiremiyor. Bütün gayretler tefecinin faizini ödemeye gidiyor.
Benim saf milletim de bu durumu kadermiş gibi kabulleniyor. Programdan sapma olmamalıymış. Yani her halükarda bu faizler ödenecek.
Millete bu vahim durumu layık görenlere yazıklar olsun.
Bu gidişata itiraz etmeyenler siz, iş adamı, siyasi, bürokrat, entel v.s....
Herhalde, hepiniz bu faiz kumpasından faydalanıyorsunuz.
Sadece Prof. Dr. Haydar Baş Bey
bu programa itiraz ediyor. Memleketi bu borç ve faiz batağından kurtarmak için milli ekonomi programıyla geliyor.
Acaba durum onların gösterdiği gibi mi?
Hazine önceki gün ihale ile para talep etmiş faiz oranı % 68 olmuştu. Faizlerdeki bu oranlar son bir yıldır %60-80 aralığında değişmektedir. Dolar fiyatları da 1. 600 seviyesinde seyretmektedir. Bunun açıklaması geçen sene dolarını 1.650 bin liradan satıp % 70 faizle devlete verenler bu gün 2.800 bin TL alıyorlar. Bu parayla piyasaya dönersek (2.800.000 / 1.650.000 = 1.70 $)
Daha açıkcası 1.000 dolarlarını 1.700 dolar yaptılar.
Bu süreç aynen bu günde devam ediyor.
Geçtiğimiz dönem böyle oldu da yönetimde bu vahim gidişata dur diyen oldumu? Bu kötü gidişi durdurmak isteyen irade varmı?
Türkiye ekonomisi böylesine müthiş bir faiz batağına saplanmışken, tefecilerin kuşatmasında giderken ekonomi kurmayları memnun programlarını övüyorlar.
Bunu kabul etmek mümkün değil.
Türkiye'de mühiş yağma devam ederken vatandaş cephesinde iş daha da vahim.
Hazine döviz ve faiz oyunlarıyla soyulurken sokaktaki vatandaşın bu kumpastan haberi yok. Bilmiyorki bu oyunları. Bilse ne olacak?
Sade vatandaşın faizle işi yok. Çünkü parası yok. Olsa bile gideceği banka şubesi banka şubesi vadesize % 6 faiz vadeliye %40 faiz den fazlasını vermemektedir.
Vatandaşın ulaşabildiği bu oranlar enflasyonun altındadır.
Sade vatandaş yukarda cam kulelerdeki işlere ulaşamazki. Yukardaki paslaşmalardan taksimden haberi bile olmaz. Oraları Global sermayenin terör estirdiği yerlerdir.
Amaaa!
Global tefeciler paralarının faizinin tahsilatına sıra gelince vatandaş hatırlanıyor.
Hemen zamlı bir elektrik faturası kesiliyor. Ardından zam üstüne zam. Benzine, telefona, doğalgaza vs... Vergi üstüne vergi.
Para toplanacak her vesileyle, paralar toplanıyor ve global tefecinin cebine dolduruluyor.
Yılda milletin ödediği faiz miktarı 45 katrilyon. Millet çalışıyor çalışıyor, yiyemiyor içemiyor, faize yetiremiyor. Bütün gayretler tefecinin faizini ödemeye gidiyor.
Benim saf milletim de bu durumu kadermiş gibi kabulleniyor. Programdan sapma olmamalıymış. Yani her halükarda bu faizler ödenecek.
Millete bu vahim durumu layık görenlere yazıklar olsun.
Bu gidişata itiraz etmeyenler siz, iş adamı, siyasi, bürokrat, entel v.s....
Herhalde, hepiniz bu faiz kumpasından faydalanıyorsunuz.
Sadece Prof. Dr. Haydar Baş Bey
bu programa itiraz ediyor. Memleketi bu borç ve faiz batağından kurtarmak için milli ekonomi programıyla geliyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mahmut Erdem / diğer yazıları
- Fakirleşerek büyüme / 18.06.2022
- Bu kaçıncı operasyon? / 25.12.2021
- 2020’de yüzde 1.8 büyürken, meğer küçülmüşüz! / 05.05.2021
- Mesele sadece 128 milyar dolar mı? / 23.04.2021
- Ak Parti’nin 18 yıllık enkazı / 08.01.2021
- Dolar kazanç aparatı olunca... / 25.11.2020
- Büyüdük ama negatif / 05.09.2020
- İSO 2019 raporu / 16.07.2020
- Fason tartı aleti / 29.06.2020
- Tefeciye yılda 4 milyon konut / 13.04.2020
- Bu kaçıncı operasyon? / 25.12.2021
- 2020’de yüzde 1.8 büyürken, meğer küçülmüşüz! / 05.05.2021
- Mesele sadece 128 milyar dolar mı? / 23.04.2021
- Ak Parti’nin 18 yıllık enkazı / 08.01.2021
- Dolar kazanç aparatı olunca... / 25.11.2020
- Büyüdük ama negatif / 05.09.2020
- İSO 2019 raporu / 16.07.2020
- Fason tartı aleti / 29.06.2020
- Tefeciye yılda 4 milyon konut / 13.04.2020