Füze kalkanı projesinde önceleri Çek Cumhuriyeti ve Polonya düşünülmüş ama Rusya'nın sert tepkisiyle bundan vazgeçilmişti.Bu ülkelere proje teklif edildiği sıralarda Rusya, ABD'ye birkaç seçenek sunmuştu.Moskova, ABD'nin İran'la ilgili kaygıları varsa, Azerbaycan-İran sınırında bulunan ve Rusya tarafından kiralanmış radar üssünü kullanabileceğini söylemişti.Eski Devlet Başkanı Vladimir Putin ayrıca Rusya'nın güneyindeki bir başka radar üssünü de kullanıma açabileceklerini söylemiş, ABD ve Avrupa ülkelerini ortak bir savunma sistemi geliştirmeye davet etmişti.Fakat ABD bu önerilerin hepsini reddetti.Çünkü ABD'nin hedefinde sadece İran'a saldırı ya da İran'ın füzelerine karşı savunma yoktu. Gerçekten ABD'nin hedefinde sadece İran olsaydı, füze kalkanını şu an işgal altında tuttuğu Irak'a yerleştirir, böylece İsrail'i güvence altına alır, ardından da hemen saldırırdı. ABD, İran'a Türkiye'yi de işin içine çekerek saldırmayı planlıyordu. Türkiye bu senaryoda mutlaka olmalıydı.3 Nisan 2003 tarihinde, o zamanlar AKP hükümetinin Dışişleri Bakanı olan Abdullah Gül ile ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell arasında yapılan 2 sayfalık 9 maddelik gizli mutabakatta Türkiye'nin İran konusunda ABD'ye katkısı(!) gündem olmuştu.Bakın bu mutabakatta ilgili madde neler ifade ediyor:"Türkiye, ABD'nin İran'a ve diğer Ortadoğu ülkelerine karşı uygulayacağı sınırlı askerî harekâtlara, ABD'nin talep etmesi halinde şartsız olarak üs ve taşıma kolaylıkları sağlayacak, askerî birlik verecek. Türk birliklerinin üst komuta yetkisi, ABD komutanlığında olacak."Şartsız olarak üs ve askeri birlik vermek? Sizce bunun anlamı nedir? İşte ABD için o gün, bugündür; yani ABD'nin İran'a saldırısında Türkiye'nin şartsız üs ve asker verme günü?Siyasilerimizin emin olun ki füze kalkanının Türkiye'ye yerleştirme konusunda kendilerine ait hiçbir sıkıntıları yok. Onlar için, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'ün ifadesiyle, Türkiye'nin ABD ile ortak değerleri ve ortak hedefleri var. Siyasilerimizin tek sıkıntısı bunu millete nasıl kabul ettirecekler, hazmettirecekler.Onlar hazmettiler, sıra geldi millete hazmettirmeye?Siyasiler ve medya şimdilik bu gündemin üstünü örtmüş durumda?Resepsiyon tartışmaları, başörtüsü tiyatroları, siyasilerin birbiriyle garip atışmaları almış başını gidiyor.Ama füze kalkanı projesi beklemiyor, 19-20 Kasım'da Lizbon'da yapılan NATO zirvesine kadar bir karar bekliyor.Eğer siyasilerimiz cesaretle bu kalkana hayır demeyi düşünselerdi bugün gündem değiştirmeye kalkmazlardı.Siyasilerimizin en büyük çekincesi akl-ı selim olan insanların çıkışı ve milletin bundan etkilenip tepki ortaya koyması?Bizi İran'la karşı karşıya getirecek ve ardından da Türkiye'nin ABD tarafından işgaline neden olacak olan bu kirli projeye derhal tepki gösterilmelidir.Böyle bir süreçte en çok zararı görecek olan Türk milletidir. Bu korkunç bedeli ödemeden önce ayıkmalı ve bu sürece imza atmak için can atan siyasilerimizin kulağını çekmeliyiz. Bu tepkiyi ortaya koyabilirsek emin olun ki ne ABD bu projede dayatabilecek ne de siyasilerimiz buna evet diyebileceklerdir.Milletin siyasete hukuki kurallar çerçevesinde baskısı her zaman ilaç olmuştur.Özellikle de konu Türk milletinin geleceğini yakından ilgilendiriyorsa?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- BTP lideri Hüseyin Baş hakkında bir garip iddianame! / 14.05.2025
- 'Terörsüz Türkiye' açılımından teröristler neden memnun? / 13.05.2025
- Demokratikleşme derken federasyonu mu kastediyorlar! / 10.05.2025
- Şara’nın Fransa ziyareti SDG’yi güçlendirdi / 09.05.2025
- Hindistan-Pakistan çatışmalarını nasıl okumalıyız? / 08.05.2025
- Trump'ın memnuniyeti, Türkiye'nin mağduriyeti demektir / 07.05.2025
- ‘Bu saldırı, demokrasiye yapılmış bir saldırıdır’ / 06.05.2025
- Hedeflediğiniz, hayal ettiğiniz Suriye bu muydu? / 03.05.2025
- Depreme rağmen kentsel dönüşüm neden ilerlemiyor? / 01.05.2025
- 1 Mayıs: İşçi de mağdur, işsiz de… / 30.04.2025
- 'Terörsüz Türkiye' açılımından teröristler neden memnun? / 13.05.2025
- Demokratikleşme derken federasyonu mu kastediyorlar! / 10.05.2025
- Şara’nın Fransa ziyareti SDG’yi güçlendirdi / 09.05.2025
- Hindistan-Pakistan çatışmalarını nasıl okumalıyız? / 08.05.2025
- Trump'ın memnuniyeti, Türkiye'nin mağduriyeti demektir / 07.05.2025
- ‘Bu saldırı, demokrasiye yapılmış bir saldırıdır’ / 06.05.2025
- Hedeflediğiniz, hayal ettiğiniz Suriye bu muydu? / 03.05.2025
- Depreme rağmen kentsel dönüşüm neden ilerlemiyor? / 01.05.2025
- 1 Mayıs: İşçi de mağdur, işsiz de… / 30.04.2025