Dünya ekonomisine yön veren G-20 zirvesi, bu sefer Suriye operasyonu gündemi ile geçti. Ve ev sahibi Rusya, G-20'ye damgasını vurdu. Putin'in Obama ile yan yana oturmamak için son anda değiştirdiği yer düzenlemesi de dahil, her şey tek süper güç olan ABD'nin bu tahtını artık Rusya'ya bıraktığını göstermekte? Rusya, her adımda, ABD'yi sildi, Suriye meselesinde harcanan mesaiye rağmen, 'Suriye'ye ellemeyin' mesajını verdi. BM'ye de, kimyasal silahı Esad'ın kullanmadığına dair 100 sayfalık bir rapor sundu. Rapordan çıkan netice, kimyasal silahı, ayrılıkçı teröristlerin kullandığı idi... Anlaşılan o ki, G-20'ye katılırken, Esad'ın yaptığına dair kanıt bulamayan ABD ve Batı, aradığı ikna kanıtlarına Petersburg'da da ulaşamadı. Gelinen noktada, bahsi geçen olası operasyon, artık her türlü hukukiliği yitirmiş, meşruluktan uzak. Yapılacak bir savaş, tamamen siyasi nedenlerledir. Hukuken haklılığını ispat edemeyen ABD ve yandaşları savaş olsun veya olmasın mağlup olacaklardır. G-20 Rusya'nın bu süreçteki ezici üstünlüğünü ortaya koymuştur. Rusya'nın Suriye'nin yanında yer alarak, silah ve teçhizat olarak teknolojisini ona vermiş olması, savaş senaryolarının hayata geçmesinin önündeki engeldir. Çünkü Rusya'nın bu esnada dünyaya tanıttığı silah teknolojisi, bu sahada onun çok mesafe aldığının, liderlik yarışında hazır olduğunun, belki de bu savaşla tek lider olabileceğinin işaretleridir. ABD'nin bu savaşı her şeye rağmen göze alması mağlubiyeti demektir ki, bu da liderlik koltuğunu Rusya'ya kaptıracağı gibi dünya gündeminde siyasi otoritesini de zayıflatacaktır. Mâli kriz içerisinde bulunan ABD'nin çok ısrarcı olmayacağı ortadadır. Bu savaşın maliyeti hakkında konuşan ABD Dışişleri Bakanı Kerry, savaşın maliyetini 9 ülkenin üstleneceğini açıkladı. Açıklamada Arap devletlerinin yanında Türkiye'nin ismi de açıkça zikredildi. Türkiye'nin burada hesap edemediği, sonuçların Türkiye'nin itibar kaybına sebep olacağıdır. Halimiz, karanlıkta mezarlıkta ıslık çalmaya benziyor. Türkiye kendini tatmin etmeyi terk edip, bölgede merkez olmak, bölge insanının ve devletlerinin itibarını kazanmak mecburiyetindedir. Aksi takdirde zaman bizi eritebilir. İç problemler alabildiğine doruk noktaya çıkmış, siyaset her şeyi oluruna terk etmiştir. Hiçbir tedbir konulmuş değildir. G-20'deki tablo, yeniden şekillenen dünya dengelerini ortaya koydu. Böyle bir halde, güvendiğimiz ABD, süper güç vasfını kaybetmiş, Batı hiçbir zaman bizimle olmamışken, Müslüman Esad'la uğraşmayı bırakıp, kendimize ve aslımıza dönme vaktidir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Sinem Baş / diğer yazıları
- Geçmiş olsun Sayın Baş / 23.03.2020
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018