Özellikle son günlerde İstanbul'da bir kaç gece operasyonu ile ülkemize kaçak yollarla giren binlerce kişi yakalandı.
Ne demektir bu? 'Hudut namustur' söylemleri lafta kalmış. Yüz binler sınırları geçerek Anadolu'ya, İstanbul'a, Tekirdağ'a kadar gelmiş.
Tabi akla, 'birileri görevini yapmamış mı' sorusu gelebilir. Ben o kanaatte değilim. Çözüm süreci mantığı mülteci sürecinde de kullanılıyor.
Malumunuz dün 'analar ağlamasın' sloganı ile terör örgütü ile masaya oturan, askerimize, polisimize, valilerimize 'teröristlere müdahale etmeyin' emrini verenler bugün 'Ensar-muhacir' sloganıyla ülkemizi mülteci üssü yaptılar.
Malum İçişleri Bakanı Soylu'nun iki-üç ayda kendi dönemi ve geçmiş dönemleri anlatan terörle mücadele rakamları açıklar, grafikler gösterir.
O rakamlara baktığınızda terör örgütüne katılımın (2013-2015 yılları) zirve yaptığını ve yaklaşık 12 bin kişinin dağa çıktığı, çıkarıldığı görülür.
Ama iktidar ve MHP bu boyutu anlatmaz. Oturur, kalkarlar HDP-CHP, millet ittifakı şöyledir, böyledir vs. diye o karanlık sürecin üstünü örtmeye çalışırlar.
Emin olun mülteci süreci de aynı. Mayınlı araziler, İsrail'e ihale, bir gecede Esad'ın zalimleşmesi, orada yaşayan halkın para karşılığı göç ettirilmesi vs. hepsini yazdık, anlattık.
Sınırlarımız kevgir, sınırlarımız yol geçen hanı, ülkemiz batının plastik çöplüğü, doğunun mülteci üssü olduk gibi çıkışlarımıza, oynana büyük oyuna dikkat çektiğimiz için tepki gösterdiler.
Bugünlerde ise mülteci konusunda yorum-haber yapmayı, gerçekleri açıklamayı aşırı sağcılık, kardeş düşmanlığı, düşene tekme vurma şeklinde göstermeye çalışıyorlar.
Dedim ya! Çözüm süreci gibi mülteci politikaları da ellerinde patladı. İnsanımızın duygularına oynayarak yaşanan ve yaşanmakta olan acıları örtmek ve yarın ki büyük faturayı başkalarına havale etmek gayretindeler.
Düşünsenize! Suriyeliler için 40 milyar dolar harcadık. Gerekirse bir 40 milyar dolar daha harcarız, diyenler bugün vatandaşımıza hem de faiz karşıtı pozuyla faizli konut kredisi müjdesini verirken Suriyeliler için 2 yüz bin konut yapıp, 1 milyon kişinin onurlu dönüşünü sağlayacağız, diyorlar.
Esad, AKP'nin anlattığı Esad mı?
Ukrayna'da bir savaş var. Bizim medyamız sığınaklara kadar giriyor, çocukların gözyaşlarını tane tane çekiyor, konserlere katılıyor, askerlerle poz veriyor.
Bu Suriye'de ne oluyor? Hiç mi merak eden yok? Meşhur gazetecilerimiz Şam'a, Halep'e, Lazkiye'ye gitmek istedi de Esad mı, 'hayır, gelmeyin yoksa' dedi. Neden kimse Suriye'yi merak etmiyor?
Diğer taraftan her yıl bayramlarda Suriye sınırında yüz binlerce Suriyeli vatanlarına döner, bir ay kaldıklarını, akrabalarıyla bayramlaştıklarını, açıklarlardı.
Bu yıl AKP hükümeti, Suriyelilere bayramda ülkelerine gitmeyi yasakladı. Neden?
Başta Sayın Erdoğan ve Soylu'nun her Suriye başlığında milletimize hala 'katil, vahşi, zalim' Esad portresi çizmelerinin mantığı nedir?
Misal Bakan Soylu diyor ki, 'Biz bu insanları ölüme gönderemeyiz… Şu anda da Esad diyor ki 'Gelsin'... Kim gidiyor? Herkes canından korkuyor. Şu anda orada demokratik kıyım var…
Bundan 2.5 yıl önce İdlib'e gittiğimde orada kendime gelemedim. Hala kendime gelemedim…"
Bayram yasağı koyan bakan Suriye'de demokratik kıyımdan bahsediyor. Çok ilginç!
9 Mayıs pazartesi günü Suriye'den 12. kez af haberi geldi.
Suriye Adalet Bakanı Ahmed Seyid'in imzası ile yayınlanan karara göre "Ülke içinde ve dışındaki tüm Suriyeliler hakkında süren tüm davalar, tevkifler, adli kontroller, soruşturmalar ilga (ortadan kalkması, yok) hükmündedir" denildi.
Aynı saatlerde ülkemiz medyasında ise partili Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın: "(Suriyeliler) Kapımız açık onlara, ev sahipliğimizi yapmaya devam edeceğiz. Onları katillerin eline ve kucağına atmayacağız' sözleri haber oldu.
Yani Esad yem atarak 6 milyon insanı vatanına çağırıp tek tek hepsini katledecek. Öyle mi?
Mültecileri kim göndermek istemiyor?
Süleyman Soylu, Türkiye'den sığınmacıların gönderilmesini savunanlara için "Soros çocuğu" tabirini kullanmıştı.
Kim Saros çocuğu?
Kurucusu olduğu Açık Toplum Enstitüsü'nün faaliyetleri ve mülteci kriziyle ilgili temaslarda bulunmak üzere 2015 yılında İstanbul'a gelen milyarder yatırımcı George Soros yaptığı açıklamada şöyle diyordu:
"Mültecilere büyük zarar veren, ve panik ve kargaşaya sebep olan bu düzensiz akın yerine göçmenlerin olduğu yerde durması daha ucuz ve daha verimli.
Türkiye'nin özellikle Suriyeli mültecileri ağırlamada çok iyi bir geçmişi var. Gerçekçi olmak gerekirse, Avrupa'nın 1 milyondan fazla mülteciyi alması zor olur, çünkü sadece gönüllülük esası üzerinden olabilir." (https://tr.sputniknews.com/turkiye/201511091018895436-soros-multeci-turkiye/)
Kim Soros çocuğu?
Akın Aydın / diğer yazıları
- Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor / 19.03.2024
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024