Partilerin 22 Temmuz seçimleri için uygun gördükleri aday listeleri açıklandı. Her seçim döneminde olduğu gibi, bu dönemde de aday listeleri açıklandıktan sonra Ankara'daki tozduman birkaç kat daha arttı.Listeye giremeyenler, listedeki yerini beğenmeyenler, genel başkanın gözüne giremeyenler doğal bir küskünler grubu oluşturuyor. İktidar partisi AKP 150'yi aşkın vekili listeye almazken, anamuhalefet CHP de 70 civarında vekili gözden çıkarmış görünüyor. Yani her iki parti de neredeyse vekillerinin yarısını yeni Meclis'te görmek istemiyorlar. "Birleşememe mağduru" DP ve Anavatan'ı ise sormayın gitsin!Her iki partide "düşmüş bir kale" görüntüsü ve savaş yorgunluğu havası hakim. Daha savaşa giremeden yorgun düşen bu iki parti Türkiye'nin tamamında aday bile gösteremediler. Anavatan listelerinin yarıdan fazlası boş, DP'de durum farklı değil.Bu partilerin aday gösterdiği kimi adaylar da, barajı aşamaz diye adaylıktan istifa ediyorlar. Sonuç itibariyle seçimlere bir buçuk ay gibi kısa bir süre kala, bir partinin başına gelmemesi gereken bütün şeyler DP ve Anavatan'ın başına geldi. Şu anda her iki parti de barajı geçemeyeceklerini, en az istifa eden adaylar kadar biliyorlardır. Bizim "tarafsız" medyanın büyüte büyüte bir hal olduğu "koca merkez sağ" Yüce Divan'lık Mesut Yılmaz'ın bir fiskesiyle allak bullak oldu. Demek ki DP - Anavatan'da büyütecek bir şey yokmuş, medyanın kağıttan kuleleri bir üflemeyle yerle yeksan olabiliyormuş!AKP, CHP ve MHP başta olmak üzere "eski partilerin" aday listelerini nasıl oluşturduğu sorusu, Türk siyasetinin, demokrasisinin "gizli diktatoryal" rejimini ele verir nitelikte. Aday listeleri oluşturulurken medyadan şu haberleri sizler de takip etmişsinizdir:"AKP genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan aday listelerini oluşturmak için tek başına konutuna kapandı.""CHP lideri Baykal, saatlerdir aday listesini oluşturmak için ofisinde çalışıyor."Bu haberlerden de anlaşılacağı üzere, hem Erdoğan, hem Baykal, hem de diğerleri aday listelerini 24 saatlik bir ofisine kapanma eylemiyle tek başlarına oluşturuyorlar. Tek inisiyatif sahibi, tek hüküm sahibi, tek adam, tek hakim onlar. Onların onayını almayan, gönlünü hoş tutmayan, yan gözle bakan hiç kimse aday olamaz. Kendi seçim bölgesinde o ismin çok sevilen, çok kaliteli, çok dürüst ve millete hizmet noktasında çok azimli olması mühim değil. Tek kriter var, genel başkanının gönlünü yapmak!İşte Türk demokrasisinin kara halidir bu! Bu süreçte Bağımsız Türkiye Partisi ve Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ı ayrı bir yere koymak boynumuzun borcu. 4 Haziran günü Türkiye'nin bütün seçim bölgelerinde eksiksiz 550 aday gösteren ve liste açıklandıktan sonra tek bir çatlak ses duyulmayan Bağımsız Türkiye Partisi'nde merkezden atanan aday yok. Bütün adaylar kendi seçim bölgelerinde, bölge teşkilatlarının verdiği listeler dikkate alınarak oluşturulmuş. Tüm parti liderleri 2-3 Haziran günleri ofislerinde aday toto oynarken, BTP lideri Prof. Dr. Haydar Baş, aday listesi oluşturma işini Genel Merkez'e havale etmişti.Milli proje ve milli modeliyle Türk milletinin gönlüne taht kuran Prof. Dr. Haydar Baş, aday listelerinin oluşturulma aşamasında sergilediği bu tutumla da büyük takdir topladı. Bu süreçte Türk milleti aradığı lidere bir adım daha yaklaştı diyebiliriz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012