Geçtiğimiz günlerde Eminönün'de gezerken bir müzeyi ziyaret ettim. Müze daha kurulum aşamasında sadece bir kısmı açılmış. Müzenin içeriğini Cumhuriyet'e giden yol olarak özetleyebiliriz. Kurtuluş savaşı öncesini, savaş yıllarını ve Cumhuriyetin ilk yıllarını belgeleriyle (fotoğraf, telgraf, yazışmalar vs) günümüze taşımışlar. Müze kurulum aşamasında olduğu için fazla belge yok. Ama inanın var olan belgeler bile ders almayı bilene çok şey öğretiyor. Müzeyi gezerkenresim ve belgeler içinde bir resim ve bir belge daha doğrusu dergi çok dikkatimi çekti. Resimde Kuvva-i Milliye'nin kadın askerlerinden biri vardı. Savaş zamanı cephede bir kadın, vatanın savunmak için silahını alıp cepheye koşmuş. Normalde çoluk çocuğuna yemek yapması, evinin temezliğini ya da bir işte olması gerekirken kadın, elinde silah vatanını, namusunu gelecek nesilleri korumak için canını feda etmeye hazır bir şekilde cephede. O annemizden onbinlerce örnek Türk kadını vatan elden gitmesin diye cephedeydi. Bir kısmı şehit bir çoğuda gazi oldu ve vatan elden gitmedi. Birde dergi kapağı vardı derginin adı "Güleryüz" kapakta Mustafa Kemal düşman odularına ki dergide düşman orduları iskambil kağıdından kuleler şeklinde tasvir edilmiş üflüyor ve düşman askerleri yıkılıyor. Türk'ün gücünü ve düşmanın güçlü görünüşünün altındaki zayıflığını ne kadarda güzel tasvir etmişler. Müze daha bunun gibi birçok belgeyle dolu tabi gidip görmek, görüp ders almak lazım. Merak eden için belirteyim müze Eminönünde ki büyük PTT binasının ilerisinde solda. Gelelim geçen pazar günü BTP'nin Ankara Tandoğan'da ki "Türkiye Filistin olmasın!" mitingine.Hepimiz biliyoruz ki Filistin bu hale toprak satarak geldi. O günlerde Filistin'lilere "bu toprakları satıyorsunuz bakın yarın burada bir İsrail devleti kurulur ne namus nede can güvenliğiniz kalır hatta ibadet bile edemezsiniz" diyen birileri olmuşmudur bilemem ama ancak anlaşılan o ki diyen olmuşsa da Filistinliler pek ciddiye almamış olsa gerek ki bu gün manzara ortada. Peki aynı durum bizim başmıza gelir mi?Prof.Haydar Baş meseleyi çok güzel özetledi. Satılan madenler, ibadethane adı altında açılan kilise evleri ve bunların yabancı vakıflar adına mülk edinilmesi, elden çıkan yerli şirketler, ekonomide dışa bağımlılık, eğtimde milli ve manevi değerlerden uzaklaşmak bizi başka nereye götürebelirir ki? BTP lideri Haydar Baş, çözüm önerilerini, yabancı şirketlere satılan madenleri geri almaktan ve Türkiye'yi bu milli, ekonomik ve manevi kuşatılmışlıktan nasıl kurtaracağını anlatırken aklıma "Güleryüz" dergisinin Mustafa Kemal Paşalı kapağı geldi o düşman kuvvetlerini darmadağın eden. Onun o kendinden emin, milletine güvenen ne yapacağını çok iyi bilen, gücünü halktan alan tavrı, fikirlerindeki haklılık duygusu... Yakından takipedenler bilir Haydar Baş bu ve benzeri ikazlarını yıllardır yapıyor ve ne dediyse bir bir çıkıyor. Bu gün diyor ki "Türkiye Filistin olmasın!" Şimdi kendime soruyorum yarın çoluk çocuk, kadın erkek vatanı kurtarmak için savaşmak gerekirse bu millet tekrar aynı duyarlılğı gösterebilir mi? Cevabım bugün net elbette göterir ama yarın aynı netlikte elbette diyeymemekten korkuyorum. Çünkü biliniyor ki toplumların duyarlılıkları, refleksleri hatta genetik yapıları bile üç dört nesilde değişiyor. Cumhuriyet kurulalı üç nesil oldu o günler geçmişte kaldı dün annelerimizin duyarlılklarıyla bizim hassasiyetlerimiz bir değil bu erozyon tüm hızıyla devam ediyor. Tarih hassasiyetleni yitirmiş değerlerinden uzaklaşmış milletlerin üç beş senede nasıl yok olduklarının örnekleriyle dolu. Unutmamak lazım ki Osmanlı o savaşlarla yıkılamayan Osmanlı kapitilasyonlarla çökertilmiştir. Bu gün bizleri uyaran, ikaz eden, çözüm önerileri sunan, ekonomi tezlerini dünyanın kabulettiği Prof. Haydar Baş var. Bize düşen yarın çok geç olur mantığıyla bu günden yarınımızı güvence altına almaktır. Bize düşen bugün Baş'ın fikirlerinde birleşmektir.
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012