Hac farizasını yerine getiren Türk hacılar, dünden itibaren Türkiye'ye dönmeye başladı
Hac görevini yerine getiren yaklaşık 100 bin Türk, dünden itibaren Türkiye'ye dönmeye başladı.
Kutsal topraklarda yaklaşık 1 aydır bulunan Türk hacılardan oluşan ilk kafile, dün Cidde Havaalanı'ndan Ankara'ya hareket etti. Mekke'de bulunan hacıların büyük bölümü, dün de "küçük, orta ve büyük şeytan"a 7'şer taş attı.
Şeytan taşlamada izdiham
Öte yandan, Haccın vaciplerinden olan şeytan taşlama sırasında Mina'da zaman zaman izdiham yaşandı. Şeytan taşladıktan sonra Mina'dan Mekke'ye dönmek için araç bulanlar kendilerini şanslı sayarken, hacıların büyük bölümü yürüyerek veda tavafı yapmak için Kabe'ye geldi. Yollarda uzun kuyruklar oluşurken, kimi hacılar da otobüs ve minibüslerin üzerinde kendilerine yer bulabildi.
Öte yandan, Suudi yetkililerin Mina'da şeytan taşlanan Cemarat bölgesinin yeniden düzenlenmesi konusunda yeni bir proje üzerinde çalışmaya başladıkları belirtildi.
Çevre temizliği zayıf
Dünyanın dört bir yanından değişik renk, ırk ve dildeki insanları geldiği, inanç turizmin zirvesi olarak değerlendirilen hac organizasyonunda, sokaklardaki "kirlilik" oranı, insanları rahatsız edici boyutlara ulaşıyor.
Mekke'ye akın eden yüzbinlerce insanın temel gereksinimlerinin karşılanmasında altyapı sorunlarından kaynaklanan güçlük, Arafat ve Müzdelife'ye çıkıldığında en yüksek seviye varıyor ve yol kenarlarında biriken çöp yığınları sağlık açısından endişe yaratıyor.
Ulaşım, metro ya da diğer raylı sistemler dışında karayolu ile sağlandığı için trafikteki "kirlilik" de inanılmaz boyutlara ulaşıyor. Yüzbinlerce insanın otobüs, taksi ve dolmuşlarla taşınması kilometrelerce uzayan kuyruklara neden olurken, hava ve ses kirliliğini de beraberinde getiriyor.
Taksilerde müzik dinlenilmeyen Mekke'de, trafikte klakson çalıp başkalarını rahatsız etmek ise sıradan bir olay...
Trafikte ya da yiyecek-içecek sırasında tartıştığınız bir kişinin ve Suudi yetkililerin söylediği tek şey, "sabır ya hacı, sabır" oluyor...
Türk hacıların temel sorunu
Türk hacılarının, Mekke'deki en önemli şikayetlerinden biri tuvalet sorunu oldu. Kaldıkları otellerde alafranga tuvalet bulunmasından şikayet eden bazı hacılar, "Bu tuvaletler bize uygun değil" dediler.
Kutsal topraklardaki günlerini kayda almak isteyen Türk hacılarının, sokakta bir fotoğraf makinesi ya da kamera gördüklerinde sahiplerine en çok sorduğu soru, "Nereden aldın, kaça aldın?", "Buradan mı aldın, memleketten mi getirdin, modeli ne?" oldu.
Hac görevini yerine getiren yaklaşık 100 bin Türk, dünden itibaren Türkiye'ye dönmeye başladı.
Kutsal topraklarda yaklaşık 1 aydır bulunan Türk hacılardan oluşan ilk kafile, dün Cidde Havaalanı'ndan Ankara'ya hareket etti. Mekke'de bulunan hacıların büyük bölümü, dün de "küçük, orta ve büyük şeytan"a 7'şer taş attı.
Şeytan taşlamada izdiham
Öte yandan, Haccın vaciplerinden olan şeytan taşlama sırasında Mina'da zaman zaman izdiham yaşandı. Şeytan taşladıktan sonra Mina'dan Mekke'ye dönmek için araç bulanlar kendilerini şanslı sayarken, hacıların büyük bölümü yürüyerek veda tavafı yapmak için Kabe'ye geldi. Yollarda uzun kuyruklar oluşurken, kimi hacılar da otobüs ve minibüslerin üzerinde kendilerine yer bulabildi.
Öte yandan, Suudi yetkililerin Mina'da şeytan taşlanan Cemarat bölgesinin yeniden düzenlenmesi konusunda yeni bir proje üzerinde çalışmaya başladıkları belirtildi.
Çevre temizliği zayıf
Dünyanın dört bir yanından değişik renk, ırk ve dildeki insanları geldiği, inanç turizmin zirvesi olarak değerlendirilen hac organizasyonunda, sokaklardaki "kirlilik" oranı, insanları rahatsız edici boyutlara ulaşıyor.
Mekke'ye akın eden yüzbinlerce insanın temel gereksinimlerinin karşılanmasında altyapı sorunlarından kaynaklanan güçlük, Arafat ve Müzdelife'ye çıkıldığında en yüksek seviye varıyor ve yol kenarlarında biriken çöp yığınları sağlık açısından endişe yaratıyor.
Ulaşım, metro ya da diğer raylı sistemler dışında karayolu ile sağlandığı için trafikteki "kirlilik" de inanılmaz boyutlara ulaşıyor. Yüzbinlerce insanın otobüs, taksi ve dolmuşlarla taşınması kilometrelerce uzayan kuyruklara neden olurken, hava ve ses kirliliğini de beraberinde getiriyor.
Taksilerde müzik dinlenilmeyen Mekke'de, trafikte klakson çalıp başkalarını rahatsız etmek ise sıradan bir olay...
Trafikte ya da yiyecek-içecek sırasında tartıştığınız bir kişinin ve Suudi yetkililerin söylediği tek şey, "sabır ya hacı, sabır" oluyor...
Türk hacıların temel sorunu
Türk hacılarının, Mekke'deki en önemli şikayetlerinden biri tuvalet sorunu oldu. Kaldıkları otellerde alafranga tuvalet bulunmasından şikayet eden bazı hacılar, "Bu tuvaletler bize uygun değil" dediler.
Kutsal topraklardaki günlerini kayda almak isteyen Türk hacılarının, sokakta bir fotoğraf makinesi ya da kamera gördüklerinde sahiplerine en çok sorduğu soru, "Nereden aldın, kaça aldın?", "Buradan mı aldın, memleketten mi getirdin, modeli ne?" oldu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.