Abdullah bin Amr şöyle diyor:"Resulullah (sav) parmağıyla mübarek ağızlarına işaret buyurarak 'yaz' dedi: 'Nefsimi elinde tutan Allah'a kasem ederim ki buradan Haktan başka bir şey çıkmaz'.
Hz. Peygamberden çok hadis bilmede Abdullah İbn-i Amr hariç bana yetişen yoktur. O beni geçer, zira o yazardı, ben ise yazmazdım". Ayrıca hafızasının zayıflığından şikayet edenlere Resulullah sav) "sağ elinizi yardıma çağırın, ilmi yazı ile bağlayın" gibi tavsiyelerde bulunmuştur.
Hadis Yazan SahabelerAbdullah İbn-i Amr (ra)Hadis yazan sahabelerin başlıcalarındandır. Yazdıkları, "Sahife-i Sadıka" ismiyle anılır. Abdullah İbn-i Amr aynı zamanda hadis imla ettiren sahabelerdendi. Hz. Abdullah Sahife-i Sadıka'ya Resulullah (sav)'den bizzat işittiği hadisleri yazmıştır. Burada bin kadar hadis yer aldığı rivayet edilmiştir. Bu rivayetler Ahmed bin Hanbel'in "Müsned"inde yer alır. Sahife-i Sadıka, Hz. Abdullah'ın vefatından sonra torunlarına intikal etti. Torunları vasıtasıyla rivayet edildi.
Ebu Hureyre (ra) Hz. Ebu Hureyre'nin, Resullullah'tan işittiği hadisleri yazdığı sahifenin adı "Sahife-i Sahiha"dır. El Hasan İbn-i Amr İbni Ümeyye ed-Damri şöyle anlatıyor:"Ebu Hureyre'nin yanında bir hadis rivayet ettim. Ancak o, 'Böyle bir hadis yok' diye inkar etti. Bunu kendisinden işittiğimi söyledim. O zaman 'bunu benden işitmişsen bu bende yazılıdır' dedi. Ve elimden tutarak beni evine götürdü. Orada bana Hz. Peygamberin hadislerinin yazılı bulunduğu pek çok kitap 'Kütüben Kesireten' gösterdi. Rivayet ettiğim hadisi burada buldu. Ve 'ben sana demedim mi, eğer ben bir hadis rivayet ettiysem o, yanımda yazılı olarak mevcuttur' dedi".Ebu Hureyre'nin sahifesinin bir kısmı talebesi Hemmam b. Münebbih tarafından bize intikal etmiş "Sahifetu Hemmam" adıyla şöhret bulmuştur.Bu sahifeyi zamanımızda Profesör Muhammed Hamidullah bulmuş ve neşretmiştir. Hamidullah'a göre bulunan bu risale, hadislerin Peygamber'- den yüzlerce yıl sonra yazılmaya başladığını, dolayısıyla mevcut hadis kitaplarının güvenilir olmadığını iddia eden müsteşriklere (ki bu iddiaları daha önce ayrıntılı olarak zikretmiştik) mükemmel bir cevaptır.
Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden
Hz. Peygamberden çok hadis bilmede Abdullah İbn-i Amr hariç bana yetişen yoktur. O beni geçer, zira o yazardı, ben ise yazmazdım". Ayrıca hafızasının zayıflığından şikayet edenlere Resulullah sav) "sağ elinizi yardıma çağırın, ilmi yazı ile bağlayın" gibi tavsiyelerde bulunmuştur.
Hadis Yazan SahabelerAbdullah İbn-i Amr (ra)Hadis yazan sahabelerin başlıcalarındandır. Yazdıkları, "Sahife-i Sadıka" ismiyle anılır. Abdullah İbn-i Amr aynı zamanda hadis imla ettiren sahabelerdendi. Hz. Abdullah Sahife-i Sadıka'ya Resulullah (sav)'den bizzat işittiği hadisleri yazmıştır. Burada bin kadar hadis yer aldığı rivayet edilmiştir. Bu rivayetler Ahmed bin Hanbel'in "Müsned"inde yer alır. Sahife-i Sadıka, Hz. Abdullah'ın vefatından sonra torunlarına intikal etti. Torunları vasıtasıyla rivayet edildi.
Ebu Hureyre (ra) Hz. Ebu Hureyre'nin, Resullullah'tan işittiği hadisleri yazdığı sahifenin adı "Sahife-i Sahiha"dır. El Hasan İbn-i Amr İbni Ümeyye ed-Damri şöyle anlatıyor:"Ebu Hureyre'nin yanında bir hadis rivayet ettim. Ancak o, 'Böyle bir hadis yok' diye inkar etti. Bunu kendisinden işittiğimi söyledim. O zaman 'bunu benden işitmişsen bu bende yazılıdır' dedi. Ve elimden tutarak beni evine götürdü. Orada bana Hz. Peygamberin hadislerinin yazılı bulunduğu pek çok kitap 'Kütüben Kesireten' gösterdi. Rivayet ettiğim hadisi burada buldu. Ve 'ben sana demedim mi, eğer ben bir hadis rivayet ettiysem o, yanımda yazılı olarak mevcuttur' dedi".Ebu Hureyre'nin sahifesinin bir kısmı talebesi Hemmam b. Münebbih tarafından bize intikal etmiş "Sahifetu Hemmam" adıyla şöhret bulmuştur.Bu sahifeyi zamanımızda Profesör Muhammed Hamidullah bulmuş ve neşretmiştir. Hamidullah'a göre bulunan bu risale, hadislerin Peygamber'- den yüzlerce yıl sonra yazılmaya başladığını, dolayısıyla mevcut hadis kitaplarının güvenilir olmadığını iddia eden müsteşriklere (ki bu iddiaları daha önce ayrıntılı olarak zikretmiştik) mükemmel bir cevaptır.
Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden