Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan, Sumud Filo'sunda İsrail tarafından esir alınan vatandaşlarımızın sağlıklı bir şekilde ülkemize getirildiğini, kalan vatandaşlarımız içinde çalışmaların devam ettiğini, vurgulayıp mesajını şöyle tamamladı:
'İnsanlığın vicdanına ses olan yürekli insanlar, cesaretleri ve kararlılıklarıyla zulme karşı onurlu bir duruş sergilediler; adalet ve insani değerler adına verdikleri mücadele ile mazlumların sesi oldular.'
Mesajı tersten okursak
Her türlü güç ve imkanları olmasına rağmen İslam devletlerini yönetenler ortaya yüreklerini koyamadılar. İnsanlığın vicdanına ses olamadılar.
Cesaret ve kararlılık gösteremedikleri için bu zulme karşı onurlu bir duruşta sergileyemediler.
Mazlumların duasını almak yerine ahını aldılar.
Vatandaşlarımız sağlıklı bir şekilde geri geldiler.
Ama vatandaşımız olmayan, İsrail tarafından esir alınan İsveçli aktivist Greta Thunberg'in cümleleri çok ilginçti: "Hükümetler yapamayınca halklar devreye girdi. Sözde beni temsil eden liderler soykırım, ölüm ve yıkımı körüklemeye devam ediyor. Onlar beni temsil etmiyor.
İnanın İsrail'in hapishanede yaptığı kötü muamele ve istismarlardan bahsedebilirim ama konu bu değil. Konu İsrail'in Gazze'de devam ettirdiği kasıtlı soykırım. Gözümüzün önünde bir milleti yok etmeye çalışıyorlar."
Vatandaşlarımızın da söyledikleri vardı
İsrail tarafında esir alınan Muhammed Fatih Sinan şöyle diyordu: "Gözlerimle gördüm, Aşdod Limanı'nda Türk gemileri var! Devletin bütün hukuki adımları atmasına rağmen ticari gemiler hâlâ gidiyor. Bunlar tespit edilip men edilsin."
Dilek Tekocak ise " Bizi tutuklayan İsrail askeri benim gibi Türkçe konuşuyordu. Ben kendisine sen Türkçeyi nasıl öğrendin diye sordum. O da bana 'ben Türküm ve Yozgatlıyım dedi."
Diğer taraftan Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği'nin İstanbul'da düzenleyeceği 'Giyim Konferansı'na, İsrail'in en büyük giyim şirketlerinden "Delta Galil"in yetkilisi konuşmacı olarak davet etti.
Buyurun! Kim, kiminle ne yapıyor, siz cevap verin.
Hakan Fidan'ın itirafları devam ediyor
Gündemde Hakan Fidan'ın 5'ci nesil yerli ve milli olarak tanıtılan KAAN savaş uçağının motorunun ABD malı olduğu ve ABD motoru vermediği, sözleri var.
Sayın Fidan tepkilere cevap vermek için TRT Haber'in canlı yayınına katıldı. Açıklamaları hem yeni itiraflar hem de bu noktaya nasıl geldiğimizin özeti şeklindeydi.
Dış politikaya anlayışını 'komşularla sıfır sorun' şeklinde tariflendiren tek parti iktidarının MİT eski başkanı ve Dışişleri Bakanı Sayın Fidan diyor ki;
"Suriye'de savaştık, Irak'ta savaştık, başka adını söyleyemeyeceğim bir ton ülkeye gittik, oralarda savaştık. Hala daha operasyonların içerisindeyiz".
Ne uğruna savaştınız? Kimin adına savaştınız? Ne için savaştınız?
23 centlik borcumuz hala bitmedi mi?
1950'li yıllarda ABD Dışişleri Bakanı John Foster Dulles, kurdukları küresel sömürü düzenini, 'ABD, düşük maliyetli müttefikler aracılığıyla güçlü bir savunma hattı kuruyor' şeklide özetliyor ve ekliyordu: "NATO'nun en ucuz askeri Türk askeridir. Bir Türk askerinin günlük maliyeti 23 Cent'i aşmıyor."
Fidan'dan, Erdoğan çıkışı
Sayın Erdoğan'ın Ege, Akdeniz ve Fırat'ın doğusu ile ilgili, 'müttefiklerimiz terör örgütlerini besliyor, artık bıçak kemiğe dayandı, bir gece ansızın gelebiliriz, gerekirse kendi göbeğimizi kendimiz keseriz' söylemleri akabinde 'BRİCS-T neden olmasın' çıkışı VE s-400'lerin alımı, Trump'ın alçak mektubu, 'ekonominizi mahvederim' tewiti ve ülkemizi, 'düşman ülke' vasfıyla uygulamaya koydukları yaptırımlar…
Sayın Fidan canlı yayında hangi kurumların, nelere ihtiyaçları var, kilit ürünler neler, nasıl tedarik edileceğini anlattıktan sonra:
'Şimdi bu benim görevim, bu yaptırımları kaldırmak… Ben bunu kaldırmaya uğraşırken karşı taraf herhangi bir sebepten dolayı bana mantıklı bir izah getiremezse ve konuyu ilerletemezsek benim milli güvenliğim bunu, başka yerden almayı gerektirir. Bunlar yüksek devlet konularıdır' dedi.
Anladığım kadarı ile Sayın Fidan, ABD'ye ya yaptırımları kaldırır KAAN'nın motorlarını, F-16'ları, F-35'leri verirsiniz ya da başka yerden alırız. Başka şekilde anlayan var mı?
Peki, AKP iktidarı böyle bir adım atabilir mi? Atar. Ardından 500 Boeing ve bütün tarım ürünlerinde sıfır gümrük sözü verir.
Ne yapılması lazım?
Bülent Ecevit'in ABD ziyaretini gazetemizdeki köşesinde değerlendiren Merhum Prof. Dr. Haydar Baş'ın şöyle diyordu:
'ABD ve Batı ile olan temaslarda çözüm arayan siyasi irademiz, bu ülkelerle olan ilişkilerde Atatürk'ün dış politika ile ilgili ikazlarını dikkate alarak hareket etmelidir:
'İnsaf ve yardım dilenmek gibi bir ilke yoktur. İnsaf ve yardım dilenciliğiyle, ulus ve devlet işleri görülemez. Millet ve devletin onuru ancak bağımsız olmakla sağlanır…
Durumu düzeltmek için mutlaka Avrupa'dan öğüt almak, bütün işleri Avrupa'nın emellerine göre yürütmek, bütün dersleri Avrupa'dan almak gibi bir takım düşünceler belirdi. Oysa hangi bağımsızlık vardır ki, yabancıların öğütleriyle, yabancıların planlarıyla yükselebilsin? Tarih böyle bir olay kaydetmemiştir…
Batı ile uyuşma, Türkiye'nin kaçınılmaz olarak köleleştirilmesi anlamına gelecektir." (17.01.2002 Yeni Mesaj)
'İnsanlığın vicdanına ses olan yürekli insanlar, cesaretleri ve kararlılıklarıyla zulme karşı onurlu bir duruş sergilediler; adalet ve insani değerler adına verdikleri mücadele ile mazlumların sesi oldular.'
Mesajı tersten okursak
Her türlü güç ve imkanları olmasına rağmen İslam devletlerini yönetenler ortaya yüreklerini koyamadılar. İnsanlığın vicdanına ses olamadılar.
Cesaret ve kararlılık gösteremedikleri için bu zulme karşı onurlu bir duruşta sergileyemediler.
Mazlumların duasını almak yerine ahını aldılar.
Vatandaşlarımız sağlıklı bir şekilde geri geldiler.
Ama vatandaşımız olmayan, İsrail tarafından esir alınan İsveçli aktivist Greta Thunberg'in cümleleri çok ilginçti: "Hükümetler yapamayınca halklar devreye girdi. Sözde beni temsil eden liderler soykırım, ölüm ve yıkımı körüklemeye devam ediyor. Onlar beni temsil etmiyor.
İnanın İsrail'in hapishanede yaptığı kötü muamele ve istismarlardan bahsedebilirim ama konu bu değil. Konu İsrail'in Gazze'de devam ettirdiği kasıtlı soykırım. Gözümüzün önünde bir milleti yok etmeye çalışıyorlar."
Vatandaşlarımızın da söyledikleri vardı
İsrail tarafında esir alınan Muhammed Fatih Sinan şöyle diyordu: "Gözlerimle gördüm, Aşdod Limanı'nda Türk gemileri var! Devletin bütün hukuki adımları atmasına rağmen ticari gemiler hâlâ gidiyor. Bunlar tespit edilip men edilsin."
Dilek Tekocak ise " Bizi tutuklayan İsrail askeri benim gibi Türkçe konuşuyordu. Ben kendisine sen Türkçeyi nasıl öğrendin diye sordum. O da bana 'ben Türküm ve Yozgatlıyım dedi."
Diğer taraftan Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği'nin İstanbul'da düzenleyeceği 'Giyim Konferansı'na, İsrail'in en büyük giyim şirketlerinden "Delta Galil"in yetkilisi konuşmacı olarak davet etti.
Buyurun! Kim, kiminle ne yapıyor, siz cevap verin.
Hakan Fidan'ın itirafları devam ediyor
Gündemde Hakan Fidan'ın 5'ci nesil yerli ve milli olarak tanıtılan KAAN savaş uçağının motorunun ABD malı olduğu ve ABD motoru vermediği, sözleri var.
Sayın Fidan tepkilere cevap vermek için TRT Haber'in canlı yayınına katıldı. Açıklamaları hem yeni itiraflar hem de bu noktaya nasıl geldiğimizin özeti şeklindeydi.
Dış politikaya anlayışını 'komşularla sıfır sorun' şeklinde tariflendiren tek parti iktidarının MİT eski başkanı ve Dışişleri Bakanı Sayın Fidan diyor ki;
"Suriye'de savaştık, Irak'ta savaştık, başka adını söyleyemeyeceğim bir ton ülkeye gittik, oralarda savaştık. Hala daha operasyonların içerisindeyiz".
Ne uğruna savaştınız? Kimin adına savaştınız? Ne için savaştınız?
23 centlik borcumuz hala bitmedi mi?
1950'li yıllarda ABD Dışişleri Bakanı John Foster Dulles, kurdukları küresel sömürü düzenini, 'ABD, düşük maliyetli müttefikler aracılığıyla güçlü bir savunma hattı kuruyor' şeklide özetliyor ve ekliyordu: "NATO'nun en ucuz askeri Türk askeridir. Bir Türk askerinin günlük maliyeti 23 Cent'i aşmıyor."
Fidan'dan, Erdoğan çıkışı
Sayın Erdoğan'ın Ege, Akdeniz ve Fırat'ın doğusu ile ilgili, 'müttefiklerimiz terör örgütlerini besliyor, artık bıçak kemiğe dayandı, bir gece ansızın gelebiliriz, gerekirse kendi göbeğimizi kendimiz keseriz' söylemleri akabinde 'BRİCS-T neden olmasın' çıkışı VE s-400'lerin alımı, Trump'ın alçak mektubu, 'ekonominizi mahvederim' tewiti ve ülkemizi, 'düşman ülke' vasfıyla uygulamaya koydukları yaptırımlar…
Sayın Fidan canlı yayında hangi kurumların, nelere ihtiyaçları var, kilit ürünler neler, nasıl tedarik edileceğini anlattıktan sonra:
'Şimdi bu benim görevim, bu yaptırımları kaldırmak… Ben bunu kaldırmaya uğraşırken karşı taraf herhangi bir sebepten dolayı bana mantıklı bir izah getiremezse ve konuyu ilerletemezsek benim milli güvenliğim bunu, başka yerden almayı gerektirir. Bunlar yüksek devlet konularıdır' dedi.
Anladığım kadarı ile Sayın Fidan, ABD'ye ya yaptırımları kaldırır KAAN'nın motorlarını, F-16'ları, F-35'leri verirsiniz ya da başka yerden alırız. Başka şekilde anlayan var mı?
Peki, AKP iktidarı böyle bir adım atabilir mi? Atar. Ardından 500 Boeing ve bütün tarım ürünlerinde sıfır gümrük sözü verir.
Ne yapılması lazım?
Bülent Ecevit'in ABD ziyaretini gazetemizdeki köşesinde değerlendiren Merhum Prof. Dr. Haydar Baş'ın şöyle diyordu:
'ABD ve Batı ile olan temaslarda çözüm arayan siyasi irademiz, bu ülkelerle olan ilişkilerde Atatürk'ün dış politika ile ilgili ikazlarını dikkate alarak hareket etmelidir:
'İnsaf ve yardım dilenmek gibi bir ilke yoktur. İnsaf ve yardım dilenciliğiyle, ulus ve devlet işleri görülemez. Millet ve devletin onuru ancak bağımsız olmakla sağlanır…
Durumu düzeltmek için mutlaka Avrupa'dan öğüt almak, bütün işleri Avrupa'nın emellerine göre yürütmek, bütün dersleri Avrupa'dan almak gibi bir takım düşünceler belirdi. Oysa hangi bağımsızlık vardır ki, yabancıların öğütleriyle, yabancıların planlarıyla yükselebilsin? Tarih böyle bir olay kaydetmemiştir…
Batı ile uyuşma, Türkiye'nin kaçınılmaz olarak köleleştirilmesi anlamına gelecektir." (17.01.2002 Yeni Mesaj)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Hakan Fidan’ın itirafları / 10.10.2025
- Yolsuzluk, adaletsizlik, uyuşturucu, kumar neden gündemde? / 09.10.2025
- Devlet Bahçeli’nin Filistin ve Gazze tespitleri / 08.10.2025
- Milli güvenlik sorunlarımız / 06.10.2025
- Küresel itaatsizlik başladı / 05.10.2025
- Erdoğan’ın ‘kazan kazan’ modelini hatırlar mısın? / 04.10.2025
- Gülen’e nasip olmadı, Erdoğan’a mı nasip olacak? / 03.10.2025
- ABD’ye nasıl ve neden peşkeş çekildiğimizi yazıyorum / 02.10.2025
- Aşağıdaki vasıfları taşıyan yöneticiler aranıyor / 30.09.2025
- Peygamberimiz itibardan asla taviz vermemiştir / 29.09.2025
- Yolsuzluk, adaletsizlik, uyuşturucu, kumar neden gündemde? / 09.10.2025
- Devlet Bahçeli’nin Filistin ve Gazze tespitleri / 08.10.2025
- Milli güvenlik sorunlarımız / 06.10.2025
- Küresel itaatsizlik başladı / 05.10.2025
- Erdoğan’ın ‘kazan kazan’ modelini hatırlar mısın? / 04.10.2025
- Gülen’e nasip olmadı, Erdoğan’a mı nasip olacak? / 03.10.2025
- ABD’ye nasıl ve neden peşkeş çekildiğimizi yazıyorum / 02.10.2025
- Aşağıdaki vasıfları taşıyan yöneticiler aranıyor / 30.09.2025
- Peygamberimiz itibardan asla taviz vermemiştir / 29.09.2025