Halk seçeceklerinin ve de seçtiklerinin hiçbir derde deva olmadığını bilmesine rağmen, demokrasinin bir kuralı olarak kendi vekillerini seçmek zorundadır. Düşünebiliyor musunuz? Kendinize vekil olan bu insanlar sanki vekil değil aslınız! Kendilerine ulaşamazsınız. Karşılaştığınızda uzaktan seslenseniz, görevlendirilmiş bir el ağzınızı kapatır. Sizi altı okka yapan eller, nereden tutacaklarını bilmeden sizi bir kenara veya resmi arabaya atıverirler. Ne hak gözetilir, ne hukuk. Üstelik siz bir hain ilan edilirsiniz. Memleketi teslim ettiklerinizden hesap sorma hakkınız, sizden dolaylı olarak gasp ettikleri dokunulmazlıkları nedeni ile tamamen ortadan kaldırılmıştır. Tüm hak ve hukukunuz, vekalet verdiğiniz bu zümreye, beş yıllığına, devredilmiştir. Yani hizmet etmesi gerekenler hükmetmeye başlamışlardır. Arkasından en başa geçenler caka satarak, bak ben şu oldum bu oldum diye seçenlere üstten bakmağa başlarlar. Hani işe yaramazsın dediği oğlunun vezir olması ile baba ile oğlu arasında geçen konuşmada olduğu gibi. Oldun, oldun da, olman gerekeni olmak lazım değil mi? Senin vazifen AB nin ABD nin IMF nin ve onun bunun emrinde, vatanı, milleti, İnancı, ve bil umum emaneti talan değil, en azından onları milletin adına korumaktır. Senin aslın olan milletin dertlerini, can kulağı ile dinlemek, onların sıkıntılarını giderecek kanunları, kararnameleri ve nizamı en kısa sürede, genel hak ve menfaatleri göz önünde tutarak oluşturmaktır, yoksa yurt dışından gelen emirlerle yaptıklarınız hiçbir şekilde bu milletin halkının isteği değildir. Bırakın insan hakları, demokrasileşme gibi kavramlarla insanımızı uyutmayı. Bakın bakalım bizden daha demokratı var mı? Var diyorsanız, o zaman demokrasiyi sizin bozduğunuzu kabul ediniz. Halkınızı azarlamak yerine, onların insan olduğunu ve en önemlisi sizi oraya getirenler olduğunu, onlara karşı sizin görevleriniz olduğunu, onları dinlemek mecburiyetinde olduğunuzu düşünmelisiniz. kalabalıkta size seslenmesinin bir derdini bildirmek olduğu, amma size ulaşma özgürlüğünü hiçbir zaman elde edememesinin neticesi olduğunu kabul etmelisiniz. Bu durumda insan haklarını çiğnediğinizi, görevinizin esasını yapmadığınızı kabul etmelisiniz. Hatalarınızı onları aşağılamaya çalışmadan, düzeltmelisiniz. Azarlayarak, hakikatleri susturarak, kendinizi kandırarak, hiçbir mesafe alamaz ve hizmet veremezsiniz. Kendinizi en çok bilen, yaptıklarınızın doğru ve başkalarının hep muhalefet eden haksızlar olduğunu düşündüğünüz sürece, batağa saplanmaktan kurtulamaz ve tarihin şerefli sayfalarında yer alamazsınız. Unutmayınız, onlar sisin aslınızdır. Siz vekilsiniz. Aynen bir evrakın aslı ve fotokopisi gibi. DEMOKRASİ haddini bilenlerin rejimidir. İnsan yapısı bir mantık rejimi olması nedeni ile, demogojik saptırmalara açıktır. Demokrasi adına harpler, demokrasi ve olmayan insan hakları adı ile çiğnenen insan hakları, gasplar cinayetler ve işte ülkemizde en son sergilenen, halk ve seçtiklerinin, karşılıklı diyemiyorum, tek taraflı düştüğü zavallı durum. Kendine yapılan hakareti canın sağ olsun cümlesi ile sineye çeken bir vatandaş? En basit insan hakkı, kendine yapılanı aynen iade hakkına sahip olmasıdır. Seçmen bu hakkını açıktan kullanmaya cesaret edemiyorsa, Toplu olarak intikamı sandıkta görülecektir. Karşınıza çağırıyorsunuz. Herkesin önünde azarlamak için. Derdini anlamak not almak, gerekeni düşünmek için değil. Tam manası ile bir SKANDAL? Bu durumda halkının her ferdinin derdini dert edinen, AB ye ABD ye, BORCA ve borçlu yaşamaya, ve Milli olmayan her şeye hayır diyen, ve bu yazıdan da anlaşılacağı gibi, milletini temsil etmede onunla omuz omuza çalışacak olan BTP, birlik ve beraberlikte ve Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyetimizin devamında MİLLİ EKONOMİ MODELİ ile devlet olmada son çaredir. Zaten varlığının nedeni de kaybedilen BA?IMSIZLI?IMIZI yeniden kazanma mücadelesidir.
Prof. Dr. Ata Selçuk / diğer yazıları
- Yanlıştan, yanlışla kurtuluş olmaz / 12.09.2021
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017