logo
21 MAYIS 2024

Hakkı Saral suç örgütü operasyonunda yakalanan 27 şüphelinin tamamı tutuklandı

Hakim karşısına çıkarılan şüphelilerin tamamı tutuklanarak cezaevine gönderildi.
30.04.2024 08:49:00 / Güncelleme: 30.04.2024 08:52:55
İhlas Haber Ajansı
Hakkı Saral suç örgütü operasyonunda yakalanan 27 şüphelinin tamamı tutuklandı
Hakkı Saral suç örgütü operasyonunda yakalanan 27 şüphelinin tamamı tutuklandı
Bursa İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğü ile Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yapılan çalışmalar sonucu Bursa merkezli 7 ilde eş zamanlı düzenlenen 'Mahzen-32' operasyonunda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 kişi, kıskıvrak yakalandı. Hakim karşısına çıkarılan şüphelilerin tamamı tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Bursa merkezli İstanbul, Ankara, Trabzon, Sakarya, Yalova ve Diyarbakır'da düzenlenen 'Mahzen-32' operasyonları ile elebaşılığını cezaevinde olan Ümit Saral'ın kardeşi Hakkı Saral'ın yaptığı suç örgütü çökertildi. Organize suç örgütü üyesi şüphelilerin, Bursa merkez ve İnegöl'de vadeli araç alım satım faaliyetlerinde bulunarak vatandaşlardan silah zoruyla yüksek miktarlarda para tahsilatı yaptıkları tespit edildi. Bunun yani sıra Bursa'ya il dışından getirdikleri yaşları 17 ile 25 arasında tetikçiler vasıtasıyla para vermeyi kabul etmeyen kişilere ve bu kişilerin iş yerlerine yönelik silahlı saldırı düzenledikleri öğrenildi.

Sıkı takibin ardından çete çökertildi

Bursa'ya farklı illerden gelerek vadeli araç alımı yapanların adreslerini tespit ettikleri ve bu kişileri hürriyetlerinden yoksun bırakarak darp ettikleri, araç alım satımı nedeniyle kişiler arasında meydana gelen alacak-verecek konularına müdahil oldukları ve sözde mahkemeler kurarak haksız menfaat sağladıkları, silahla ölüm tehdidinde bulundukları kişilerin iş yerlerine ve araçlarına zorla el koydukları ve bu malları örgüt üyelerinin üzerine geçirdikleri, silah ve tehdit zoru ile el konulan araçları hediye adı altında örgütün elebaşına verdikleri ve suç faaliyetleri esnasında, güvenlik güçlerine yönelik silahlı saldırıda bulundukları tespit edildi.



Operasyon için düğmeye basan polis, çeteyi çökertti. Operasyonlarda çetenin elebaşını Hakkı Saral'ın da arasında bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 şüpheli yapılan operasyon ile kıskıvrak yakalandı. Operasyonlar sonucu 10 iş yeri ile 34 evde yapılan aramalarda 16 adet tabanca, 56 milyon 434 bin TL değerinde 53 adet çek ve senet, bin 272 adet farklı çaplarda fişek, 430 bin 400 TL nakit para, 123 bin 800 dolar, 20 bin 800 euro ve 2 tane lüks araç ele geçirildi.

İnegöl'de çetenin faaliyetlerini başlatan kişinin ise 41 yaşındaki iş kadını D.T. olduğu öğrenildi.

Çetenin elebaşının da aralarında bulunduğu 27 kişi adliyeye sevk edildi. Çıkarıldığı mahkemece 27 şüphelinin tamamı tutuklanıp cezaevine gönderildi.


Reisi için Türkiye'de 'Milli Yas' ilan edildi
Bayraklar yarıya indirildi
Ciddi adımlar atılmazsa gelecek kuşaklar teklikede
'Bu savaşı kazanmalıyız'
İstanbul'da yeni '1 Mayıs' baskınları
16 kişi gözaltına alındı
Okul müdürü ve oğlu otobüste darp etmişti
O yaşlı adam hayatını kaybetti
FETÖ'nün 'Emniyet Mahrem Sorumlularına' operasyon
44 kamu çalışanı gözaltına alındı
Yolcu otobüsü kamyonetle çarpıştı
3'ü ağır 17 kişi yaralandı
'19 Mayıs sadece konserlerle geçiştirilemez'
19 Mayıs’ın ruhunu anlamak
Kobani davası kararında sessizliğini bozdu
'6-8 Ekim terör kalkışmasıdır'
Paylaşımı kaldırmadı kadro dışı bırakıldı
Yunan kudurtan Samet!
Gazeteciler büyükelçilik davetlerinde de atıştırmasın mı?
Roma gezisine akıl almaz savunma!
HAMAS yöneticileri için de istendi
Netanyahu hakkında yakalama istendi
Yüksek faiz emlakçıları vurdu
Telefon çalmıyor, müşteri gelmiyor!
Mehmet Şimşek'ten kira artışı üst sınırı açıklaması
'Devam etmesi için bir neden yok'
Erdoğan taziye mesajı yayımladı
'Komşumuz İran'ın yanında olacağız'
İran'da hükümet acil toplandı
Seçim süreci nasıl işleyecek?
Reisi için Türkiye'de 'Milli Yas' ilan edildi
Bayraklar yarıya indirildi
Ciddi adımlar atılmazsa gelecek kuşaklar teklikede
'Bu savaşı kazanmalıyız'
İstanbul'da yeni '1 Mayıs' baskınları
16 kişi gözaltına alındı
Okul müdürü ve oğlu otobüste darp etmişti
O yaşlı adam hayatını kaybetti
FETÖ'nün 'Emniyet Mahrem Sorumlularına' operasyon
44 kamu çalışanı gözaltına alındı
Yolcu otobüsü kamyonetle çarpıştı
3'ü ağır 17 kişi yaralandı
'19 Mayıs sadece konserlerle geçiştirilemez'
19 Mayıs’ın ruhunu anlamak
Kobani davası kararında sessizliğini bozdu
'6-8 Ekim terör kalkışmasıdır'
Paylaşımı kaldırmadı kadro dışı bırakıldı
Yunan kudurtan Samet!
Gazeteciler büyükelçilik davetlerinde de atıştırmasın mı?
Roma gezisine akıl almaz savunma!
HAMAS yöneticileri için de istendi
Netanyahu hakkında yakalama istendi
Yüksek faiz emlakçıları vurdu
Telefon çalmıyor, müşteri gelmiyor!
Mehmet Şimşek'ten kira artışı üst sınırı açıklaması
'Devam etmesi için bir neden yok'
Erdoğan taziye mesajı yayımladı
'Komşumuz İran'ın yanında olacağız'
İran'da hükümet acil toplandı
Seçim süreci nasıl işleyecek?

'NARKOÇELİK-18' operasyonlarında 1 ton uyuşturucu yakalandı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 17 ilde düzenlenen 'NARKOÇELİK-18' operasyonlarında; 1 ton 57 kilogram uyuşturucu madde ve 16 milyon 218 bin adet uyuşturucu hap ele geçirildiğini, 272 zehir taciri ve sokak satıcısının yakalandığını duyurdu.
21.05.2024 08:32:00
İhlas Haber Ajansı
'NARKOÇELİK-18' operasyonlarında 1 ton uyuşturucu yakalandı
'NARKOÇELİK-18' operasyonlarında 1 ton uyuşturucu yakalandı
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımla zehir tacirlerine yönelik 'NARKOÇELİK-18' operasyonu gerçekleştirildiğini duyurdu.

Yerlikaya 17 ilde gerçekleştirilen operasyonlar neticesinde 1 ton 57 kilogram uyuşturucu madde ve 16 milyon 218 bin adet uyuşturucu hap ele geçirildiğini ve 272 zehir taciri ve sokak satıcısının yakalandığını açıkladı.


Yerlikaya sosyal medya hesabı üzerinden duyurduğu operasyonun ardından şu ifadelere yer verdi:

'Aziz milletimizin bilmesini isterim ki, ülkemizi zehir tacirlerinden ve sokak satıcılarından temizlemeye kararlıyız. Uyuşturucu satıcılarının geleceğimiz olan gençlerimizi ve toplumumuzu zehirlemelerine asla izin vermeyeceğiz.'

Büyük Çerkes Sürgünü'nün 160. yılı

21 Mayıs 1864'te yaşanan Çerkes Sürgünü, insanlık tarihinin yaşadığı en büyük trajedilerinden biri olmayı sürdürüyor.
20.05.2024 20:29:00 / Güncelleme: 20.05.2024 20:42:06
Mehmet Hakan Akkuş
Büyük Çerkes Sürgünü'nün 160. yılı
Büyük Çerkes Sürgünü'nün 160. yılı
Büyük Çerkes Sürgünü ve soykırımı, tarihsel bağlamda değerlendirildiğinde, bir halkın yaşadığı en büyük trajedilerden biri. Bu olay, sadece Çerkeslerin değil, insanlık tarihinin de kara lekelerinden biri olarak kabul ediliyor. Çerkeslerin yaşadığı bu acı dolu süreç, günümüzde de anılmakta ve tarihsel bir bilinç oluşturulmaya çalışılıyor. 

19. yüzyılın ortalarında gerçekleşen Büyük Çerkes Sürgünü ve soykırımı, Kafkasya'nın yerli halklarından olan Çerkeslerin tarihindeki en trajik olaylardan biri. Bu olay, Rus İmparatorluğu'nun Kafkasya'yı kontrol altına alma çabaları sonucunda meydana gelmiş ve yüz binlerce Çerkes'in topraklarından zorla çıkarılması ve binlercesinin ölümüyle sonuçlandı.

Tarihsel Arka Plan

Çerkesler, yüzyıllardır Kafkasya'nın batı bölgelerinde yaşayan, kendine özgü kültürleri ve dilleri olan bir halk. Rusya'nın Kafkasya'yı ele geçirme politikası, 18. yüzyılın sonlarından itibaren başlamış ve 19. yüzyıl boyunca devam etti. Rus İmparatorluğu, Kafkasya'nın stratejik önemini fark etmiş ve bu bölgeyi kontrol altına almak için uzun soluklu bir askeri harekat başlattı.

Sürgünün Nedenleri

Büyük Çerkes Sürgünü'nün temel nedenleri, Rus İmparatorluğu'nun Kafkasya'yı kolonize etme ve bu bölgeyi tamamen kontrol altına alma isteğinden kaynaklanıyordu. Çerkesler, Rusların bu emellerine karşı direniş göstermiş ve uzun süre Rus işgaline direndiler. Ancak, Rusların askeri üstünlüğü ve Çerkeslerin modern silahlardan yoksun oluşu, bu direnişin kırılmasına yol açtı.

Sürgün ve Soykırım Süreci

1864 yılı, Çerkesler için en acı verici yıl oldu. Bu yıl, Çerkes direnişinin tamamen kırıldığı ve Çerkeslerin büyük çoğunluğunun topraklarından sürüldüğü yıldır. Rus ordusu, köyleri yakmış, insanları katletti ve sağ kalanları Karadeniz kıyılarına sürdü. Buradan Osmanlı İmparatorluğu'na zorla göç ettirilen Çerkesler, insanlık dışı koşullarda yolculuk etmiş ve binlercesi bu süreçte hayatını kaybetti.

Sürgünün sonuçları

Büyük Çerkes Sürgünü ve soykırımı, Çerkes halkının demografik yapısını büyük ölçüde değiştirmiş ve diaspora topluluklarının oluşmasına neden oldu. Günümüzde Türkiye, Suriye ve Ürdün gibi ülkelerde önemli sayıda Çerkes diasporası bulunuyr. Sürgün, Çerkes kültürü ve kimliği üzerinde derin izler bırakmış ve Çerkeslerin tarihindeki en büyük travmalardan biri oldu.

Bu trajik olay, Çerkes kültürünün korunması ve yeniden inşası sürecini de etkiledi. Diasporadaki Çerkesler, kültürel kimliklerini ve dillerini koruma çabası içinde olmuşlar ve bu konuda çeşitli sivil toplum örgütleri kurdular. Sürgün ve soykırımın anılması, Çerkesler için bir kimlik unsuru haline gelmiş ve her yıl anma etkinlikleri düzenleniyor.



Büyük anma Düzce'de

Kafkas Dernekleri Federasyonu (KAFFED) bu yıl 21 Mayıs 1864 Çerkes Soykırımı ve Sürgünü Anma Etkinlikleri programı için 25 Mayıs günü Düzce'de bir anma programı düzenliyor.  Nart ateşinin yakılacağı etkinlikte, sürgünde hayatını kaybeden soydaşlarını anacak olan Çerkesler, çeşitli etkinliklerle de sürgün ve soykırımı anacak.

Kayseri Kafkas Derneği ve Eskişehir Kafkas Kültür dernekleri de 21 Mayıs günü kendi şehirlerinde sürgün anma programları düzenleyecek.



Banu Parlak, Dilan ve Engin Polat hakkındaki şikayetinden vazgeçti

Bahçeşehir'deki güzellik merkezinin kurşunlanmasıyla ilgili Dilan ve Engin Polat'ın da aralarında bulunduğu sanıklar hakkında şikayetçi olan Banu Parlak, şikayetinden vazgeçti. 
20.05.2024 18:28:00
İhlas Haber Ajansı
Banu Parlak, Dilan ve Engin Polat hakkındaki şikayetinden vazgeçti
Banu Parlak, Dilan ve Engin Polat hakkındaki şikayetinden vazgeçti
Bahçeşehir 1. Kısım Doğa Parkı'nda bulunan sosyal medya fenomeni Banu Parlak'a ait güzellik merkezi, 1 Ekim 2023 günü saat 02.00 ve 04.30 sıralarında motosikletli şüphelilerce kurşunlanmıştı. Olaya ilişkin hazırlanan iddianame çerçevesinde Dilan, Engin ve Sezgin Polat'ın 'azmettirme' suçundan cezalandırılması talebiyle açılan davanın ilk duruşması, 25 Nisan günü Küçükçekmece Adliyesi'nde görülmüştü.

Banu Parlak, duruşmanın görülmesinden yaklaşık 1 ay sonra şikayetinden vazgeçti. Parlak, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, 'Yaşamış olduğum korkunç olay sonrasında eski arkadaşım Dilan Polat ve ailesi ile aynı dönemde zorlu süreçlerden geçmemiz sebebiyle görüşme sağlayamamıştık. Yakın süreçte aile ortamında bir araya geldik ve yaşadığımız zorlukları birbirimize anlattık. Nilda'nın bana 'Banu abla annem senin kurşunlandığın gün çok ağladı' demesi üzerine dosya benim için kapanmıştır. Ben bu zamana kadar karşımda muhatap bulamıyordum. Avukatım ile yapmış olduğumuz durum değerlendirmesi sonucu olayı direkt şahısların kendisinden dinlememiz gerektiği kanısına vardık. Avukatım sayesinde sonunda bana durumu net izah edebilecek bir muhatap buldum. Durumu detaylı olarak dinledim. Dilan ve ailesinin böyle bir eylemde bulunmayacağına kanaat getirdim. Bu nedenle de kendileri hakkında şikayetten vazgeçtim. Umarım adalet yerini bulur. Şunu da belirtmek isterim Dilan Polat, Engin Polat ve Sezgin Polat benim şikayetimden bir gün dahi içeride yatmadı. Benim dosyamda verilen tutuklama kararı hiç infaz edilmedi. Bu zamana kadar olan tutukluluk sebepleri mali dosyadır. Tutukluluklarının sebebi asla ben olmadım' dedi.

İmamoğlu'nun danışmanı Murat Ongun'dan 'Roma gezisi' savunması: Gazeteciler büyükelçilik davetlerinde de atıştırmasın mı?

Ekrem İmamoğlu’nun 69 kişilik bir heyetle çıktığı Roma gezisi 'israf' boyutuyla eleştirilmesi sonrası İmamoğlu'nun danışmanı Murat Ongun açıklama yaptı: "Bu yanlış bir tartışmadır, gazetecinin sorusu ve haberi üzerinden tartışma yapılmalıdır."
20.05.2024 15:10:00
Haber Merkezi
İmamoğlu'nun danışmanı Murat Ongun'dan 'Roma gezisi' savunması: Gazeteciler büyükelçilik davetlerinde de atıştırmasın mı?
İmamoğlu'nun danışmanı Murat Ongun'dan 'Roma gezisi' savunması: Gazeteciler büyükelçilik davetlerinde de atıştırmasın mı?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun danışmanı Murat Ongun, "Roma gezisine davet ettiğiniz gazetecilerin harcamalarını İBB mi karşıladı?" sorusuna yanıt verdi.

Ongun, "Biz gazetecileri, bizim ya da partimizin propagandası için davet etmedik. Büyükelçilik davetlerinde atıştıran içki içen gazetecilerin bunları yapmaması mı gerekir?" diye yanıtladı.

İmamoğlu, '2027 Avrupa Oyunları, İstanbul'un imza töreni için 69 kişilik bir heyetle İtalya'nın başkenti Roma'ya gitmişti. Kamuoyunda, geziye katılan 37 gazetecinin masraflarının karşılandığını söyleyenler İBB'yi 'israf'la suçlamıştı.


ONGUN: HAKİKATTİR ÖNEMLİ OLAN

Medya ombudsmanı Faruk Bildirici, Murat Ongun'a davet edilen 37 gazetecinin harcamalarını İBB'nin karşılayıp karşılamadığını sordu.

Ongun'un yanıtı ise şu oldu:

"Bu soru ne yazık ki gazetecileri aşağılayan bakıştır. Yani Türkiye'nin başarısını gözlemleyip yazacak gazeteciler etkinlik masraflarını düşünerek gerçeği yazmayacaklar mı? AİHM duruşmalarda tanıklık yapan gazeteciler dahil herkese yol yiyecek barınma masrafını veriyor; bunu alan gazeteci duruşmada gerçekleri söylemez diyebilir miyiz?

Biz gazetecileri, bizim ya da partimizin propagandası için davet etmedik. Türkiye ve İstanbul'un başarısına ortak olmaları için davet ettik. Büyükelçilik davetlerinde atıştıran içki içen gazetecilerin bunları yapmaması mı gerekir? Bu yanlış bir tartışmadır, gazetecinin sorusu ve haberi üzerinden tartışma yapılmalıdır. Hakikattir önemli olan."

FARUK BİLDİRİCİ, ONGUN'UN GÖRÜŞÜNE KATILMADI

Bildirici, Ongun'un görüşü ve karşılaştırmalarına katılmadığını belirtti ve şunları söyledi:

"Çünkü Roma gezisi, İstanbul ile ilgili olduğu kadar İmamoğlu'nun halkla ilişkiler faaliyeti. Öyle olmasa sportif bir etkinlik için spor yazarından çok siyaset yazarı davet edilmezdi geziye. Elbette gazeteci arkadaşlarımızın gezi masraflarını İBB karşıladı diye gerçeği yazmaktan vazgeçeceklerini söyleyemem. Ama önemli olan çıkar çatışması şüphesinin doğması. Okur ve izleyiciler nezdinde 'şüphe doğmasına' bile izin vermemek gerekirdi.

'DAVET İLİŞKİSİ KURULMASI GAZETECİNİN ELEŞTİRELLİĞİNİ ETKİLEYEBİLİR'

Kaldı ki, davet ilişkisi kurulması gazetecinin eleştirelliğini etkileyebilir. Nitekim Roma gezisine katılan gazetecilerin yazılarında eleştirel yaklaşımın hakim olduğu söylenebilir mi?

Kuşkusuz haber değeri varsa gazeteciler o geziye katılır. Ama her haberde olduğu gibi gezinin masrafını da haber kaynağı değil, gazetecinin kurumu öder. O yüzden gazetecilerin "başka türlü izlenemeyen geziler dışında hiçbir geziye davetli olarak katılmaması", "davetli gidilmesi durumunda da bunun haberde mutlaka belirtilmesi" evrensel bir mesleki ilkedir.

Medya kuruluşları, Roma gezisinde haber değeri görüyorlarsa gönderdikleri gazetecilerin masraflarını ödemeliydi. 'Yeni Türkiye'de bu tür alışkanlıklar yok olmuş olabilir ama eskiden Cumhurbaşkanı ya da Başbakan'ın gezilerinde uçak masrafı yolcu başına bölünür, gazetecilerden tahsil edilirdi. Otel vb. bedelini gazetecilerin kurumları öderdi. Doğrusu da bu." 
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.