Pek çok tartışmayı beraberinde getiren "İnfaz Kanunu" yürürlüğe girerken, hukuk dünyası bu yasanın adını koymakta bile uzlaşamıyor. Af yasası mı, koşullu salıverilme mi? Gerçi yasanın isim babası olan siyasal iktidar "infaz" dese de, anayasa hukuku açısından tartışılabilecek hususları görmezden gelemeyiz.
Anayasal düzlemdeki sorunları bir başka yazımıza ertelerken "İnfaz Kanunu" mağdurları 0-6 yaş grubundaki çocukların dramına eğilmek istiyoruz.
Yasa binlerce kişiyi cezaevinden tahliye ederken bazı suçları kapsam dışında bırakmıştır. Siyasal suçlular, düşünce suçluları ve tutuklular bu nedenle tahliye edilmemişlerdir.
Salıverilmeyen mahpuslar içinde çocuklarıyla birlikte kalan anneler de vardır.
İnsani gelişimlerinin henüz çok erken aşamasında olan 0-6 yaş grubundaki çocuklar, tutuklu ya da hükümlü anneleri ile cezaevinde kalabilmektedir. Cezaevlerinde doğan onca çocuk da işin cabası…
Anne yanında kalmayan veya kalamayan çocuklar ise dışarıda bakacak kimseleri yoksa devlet korumasında yaşamaktadır.
Uzun yıllar tartışılan konu: Çocukların içeride annelerinin yanında mı, yoksa annelerinden uzakta dışarıda kalmaları mı gerektiği…
Çocuğun anne ile geliştirmesi gereken bağlanma ve güven duygusu, anneden zorla ayrılmasından doğabilecek travmalar, temel bakım süreçlerine ilişkin ihtiyaçları ve aile ile yaşama hakkı göz önünde bulundurulduğunda; çocuğun anne yanında kalmasının önemi ortaya çıkmaktadır.
Bununla birlikte cezaevi koşulları, çocukların bedensel, ruhsal, sosyal, duygusal ve dil gelişimi açısından yetersizdir. Ve uygun değildir.
İnfaz kurumlarında annelerinin yanında kalan çocukların, süt emziren annelerin ve hamilelerin devlete emanet edilmiş özel korunmaya muhtaç bireyler olduğu bir gerçektir.
Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri'nin 2016 yılı faaliyet raporuna göre; hapishanelerde anneleri ile kalan 529 çocuk bulunmaktadır. Bu çocukların 12'sinin yaşı bilinmemekle birlikte, 412 çocuk 0-3 yaş; 117 çocuk 4-6 yaş grubundadır. Raporda, emziren veya hamile hükümlü ve tutuklu kadın sayısının net olarak tespit edilemediği belirtilmektedir. Kasım 2017 verilerine göre hapishanelerde annesiyle birlikte kalan çocuk sayısı 624'dür.
İnfaz yasası ile tahliye edilen anneler çocuklarıyla birlikte özgürlüğüne kavuşurken. İnfazdan yararlanamayan anneler çocuklarıyla birlikte mahpus kalmışlardır.
Kanun önünde eşitlik ilkesini düzenleyen Anayasa hükmü; çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirlerin eşitlik ilkesine aykırı sayılmayacağını belirtirken, bu kesimlere pozitif ayrımcılığı öngörmektedir (Anayasa/madde-10).
Cezaevinin mecburi misafiri çocukların annelerine, bırakın pozitif ayrımcılığı, "kanun önünde eşitlik" ilkesinin uygulanması bile yetecekti.
Topluma hizmette ve idare hukukunda "kamu yararı" ölçütü ne ise, çocukları ilgilendiren yasama, yürütme ve tüm faaliyetlerde, "çocuk yararı" kavramı temel ölçü olmalıdır.
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023





























































































