Pazar günü 9'uncusu düzenlenen Uluslararası Milli Ekonomi Kongresi'nde, Yüce Türk Milletine ve insanlığa bir kez daha çözümsüz değilsiniz, çözüm var. Köle olmak kaderiniz değil, özgürlüğünüz burada. İnsanca yaşamak hepinizin hakkı? O zaman gelin çözüme, çözümün sahibine. Emperyalizmin, kapitalizmin, liberalizmin diktasından hem ülkemiz kurtulsun, hem insanlık kurtulsun çağrısı yapıldı. İnsanlığın sömürülmekten, kölelikten kurtulmaya, özgürlüğe, huzura, güvene, kendine sahip çıkan bir "baba devlet" anlayışına aç olduğu, kongreye katılan yabancı ilim adamı ve siyasetçiler tarafından da dile getirildi. Bu kongrede beni bir başka gururlandıran şey ise çeyrek asra yakın Türk siyasetinde yer almış, memleketim Artvin'de, hangi görüşten olursa olsun herkesin saygıyla andığı Hasan Ekinci beyin katılmış olmasıydı. Hasan beyi bir kez daha selamlıyorum.Hasan Ekinci beyin, bizim ailede yeri bir başkadır. Babam (Allah ondan razı olsun) her daim Hasan beyden bahseder, saygı ve duayla anardı. Tabi o gençlik yıllarımızda estirilen dinci akım, beni de nezle etmişti. Haliyle babama eleştirilerde bulunurdum. Babam, "oğlum! Şimdi gençsiniz. Kanınızda mikroplar dolaşıyor. Ama beni bir gün mutlaka anlayacaksınız" derdi. Evet, kanımızda dolaşan o dinci mikropları, Muhterem Hocam Prof. Dr. Haydar Baş temizledi. Bizleri, o dinci nezleden kurtardı. Sağlığa, gönül huzuruna kavuşturdu. Rabbim! Bizleri, hocamdan ve çizgisinden ayırmasın. (amin)Selamlama konuşmasında Sayın Ekinci, yılların tecrübesiyle bugünkü Türkiye'yi yorumlayıp, yarının tehlikelerini dile getirdi. İktidardayken yaşadıkları 3 ekonomik krizden bahsetti. Krizlerin faturasının her zaman millete kesildiğini anlattı. Milletin ise sandıkta bu faturayı partilere iade ederek ya iktidardan ettiklerini, ya da baraj altında bıraktıklarını dile getirdi. Tabi bu anlattıkları yılların tecrübesi ve yaşanmış gerçeklerdi.Tabi bu noktada akla gelen AKP'li yıllarda hiç kriz yaşanmadı mı ki, bu anlayış 12 yıldır iktidarda? Sayın Ekinci bunun cevabını tek örnekle verdi; "Fakirlere devlet desteğini ilk biz çıkardık. O zaman 2 milyon kişi bu desteği alıyordu. Şimdi 13 milyon kişi." Örnek net, kriz açık? Ben biraz daha açayım. AKP'li yılların tamamı ekonomik, sosyal ve siyasi krizdir ve bu yılların faturasını hep millet ödedi, ödüyor. Nasıl ya! Ekonomi boyutundan gidelim. Milletimize 12 yıldır suni teneffüs yaptırılıyor. Türkiye'de en çok kazanan sektör hangisi? Bankacılık. Bankalar ne yapıyor? Para satıyor. Kime? Sana, bana. Başka? Hükümete. Nasıl? Bol faizli. Sen evini, arabanı kredi ile aldın. Çocuğunu kredi ile okutuyorsun. Tatile bile kredi ile çıkıyorsun. Mutfak masrafların zaten kredi kartıyla? Bu kredi ve kredi kartlarının sahibi kim? Bankalar. Yani sen sadece aldıklarını değil hayatını da bankaların tekeline bıraktın. Bundan daha büyük kriz hatta hayati tehlike var mıdır?Düşünün bir kere! 2002 yılında devletin iç ve dış borcu 220 milyar dolarken bugün borç 850 milyar dolar ve borcu bu noktaya taşıyanlar 600 milyar (katrilyon) borç faizi ödemiş. Vatandaşın 2002'de bankalara borcu (eski parayla) 6.4 katrilyon. Şimdi 367 katrilyon. Bu kriz değil midir? Borcu bol faizli borçla kapatmak, satılan devlet malları, yer altı madenleri, araziler, limanlar, yollar, köprüler hükümetin krizler karşısında çaresizliği değil midir? İşte AKP iktidarları, bir taraftan borcu borçla kapatarak, devlete ait ne varsa satarak sanal olarak krizleri önlemiş diğer taraftan da bankacılık sektörünü özelleştirerek (yabancılaştırarak) vatandaşa suni teneffüs yaptırmıştır. İşte bu icraatların bedeli terör olarak, cinayet olarak, hırsızlık olarak, fuhuş olarak, uyuşturucu madde, içki olarak, şiddet olarak vs. topluma yansımış, her türlü suç zirve yapmıştır. Yani bedel yine milletçe ödenmektedir. Artık bu acı bedeli asıl sahibinin ödeme vakti gelmiştir.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Siyasetçiler Yasak Elma ve Kızılcık Şerbeti dizilerini mi izliyor! / 28.03.2024
- Dünya lideri demek kolay, olmak zor / 27.03.2024
- Siyasette de hep masa kazanıyor / 25.03.2024
- Erdoğan neden sözlerinin esiri olmuyor? / 24.03.2024
- Erdoğan ‘seçimden sonrası tufan diyenleri’ not alıyormuş / 23.03.2024
- Müslümanların kan ile iftarı ve son fetva / 22.03.2024
- Erdoğan’a biat ve bozkurtların aklaşması / 21.03.2024
- Hüseyin Baş: 'Bunlarda hiçbir değer ve kutsal yok' / 20.03.2024
- Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor / 19.03.2024
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Dünya lideri demek kolay, olmak zor / 27.03.2024
- Siyasette de hep masa kazanıyor / 25.03.2024
- Erdoğan neden sözlerinin esiri olmuyor? / 24.03.2024
- Erdoğan ‘seçimden sonrası tufan diyenleri’ not alıyormuş / 23.03.2024
- Müslümanların kan ile iftarı ve son fetva / 22.03.2024
- Erdoğan’a biat ve bozkurtların aklaşması / 21.03.2024
- Hüseyin Baş: 'Bunlarda hiçbir değer ve kutsal yok' / 20.03.2024
- Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor / 19.03.2024
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024