logo
06 HAZİRAN 2025

Hastaya ilaç

27.02.2002 00:00:00
-Duydun mu Sacit Bey?..

-Ne oldu hayrola...

-Komşumuz Hayriye hanımların küçük çocuklarını hastaneye kaldırmışlar.

-Telefonlarını aldık mı hastanenin?

-Şimdi gider alırım hem de durumunu öğreneyim.

-Eve sor bir ihtiyaçları var mı?

Sacit Bey'in hanımı Latife Hanım komşuya gitti. Evde Hayriye Hanımın köyden gelen annesi ve babası var. Latife Hanım:

-Çocuğun nesi var durumu nasıl? diye sorunca nine cevap verdi:

-Şimdilik belli değil diyorlar ama benim içim rahat değil. Galiba biz üzülmeyelim diye bir şey demiyorlar. Siz en iyisi Hayriye ile görüşün.

Latife Hanım kısa bir müddet oturduktan sonra eve döndü. Sacit Bey pürtelaş çocuğun durumunu sordu.

Latife Hanım "En iyisi hemen hastaneye gidelim" dedi. Sacit Bey hazırlanıp hastaneye gitti.

Hastanın yattığı kata gelince sordu: "Adil Çelik, çocuk bölümünde burası mı acaba?" Hemşire Sacit Bey'e "Şimdi başka bir yere yerleştirdik. Bakın şuradan çıkın 112. numara" dedi.

Sacit Bey iyice heyecanlandı. Merdivenleri hızlı hızlı adımlarla çıkıp 112 nolu odaya geldi. Kapıyı tıklayıp içeri geldi. Çocuğun babası Sacit Bey'i görünce ayağa kalktı. Anne bitkin vaziyette... Sacit Bey'in gözleri çocuğu aradı. Kapıyı biraz daha açınca Adil'ini ağzı örtülü, başından ve göğsünden serum takılı haliyle görünce içerledi. Birden aklına mahalledeki afacanlığı, baba tavırlarla oyunlardaki hakemliği, ellerini kollarını sağa sağa anlamlı anlamlı çevirişleri geldi. O anda gözlerinden birkaç damla yaş bile geldiğinin farkında olmadı. Hemen kendini toplayıp çocuğun babası ile dışarı çıktılar. Üzüldüğünü farkettirmemek için sesini biraz yükseltip soruyor:

-Ne var çocukta... Geçmiş olsun. Allah şifa versin evladım.

Baba birden ağlamaya başladı:

-Önemli bir hastalıkmış... Tek ümidimiz dışarıdan gelecek ilaçlarda. Abi canımı isteseler vereceğim. Lakin bu masrafın altından kalkamazsak çocuk gidecek.

Sacit Bey emekli memurdu. Söyleyecek o kadar sözü vardı ki. Şu hâle bakın!.. İnsanımızın önü açılsa zaten tarihin en şifalı bitkilerini deva haline getirmiş bu millet dedelerinin yolunda giderek nice hayırlı buluşlar gerçekleştirir. Elbette bilgi alış-verişi olacaktır. Lakin hep alma durumuna getirilmek, dilenciliğe alışmak insanda değer bırakmaz. Ah!.. Devletimizi öyle bir güçlü kılacak, evinde tedavi edilebilir hastaları evde tedavi edecek hastasına her türlü modern imkânlarla hizmet verecek, hastalığın her alanında yüksek düzeyde bilim adamları yetiştirecek ve bütün bunlarda hastasından ücret almayacağı bir hükümet kadrosuna ne kadar ihtiyaç vardır.

Sacit Bey bunları düşünürken iki doktor bir hemşire çocuğun odasına girdiler. Sacit Bey merakla çıkmalarını bekledi. Nihayet kapı açıldı doktor ve hemşireler aralarında konuşa konuşa koridora doğru ilerliyorlar.

Baba dışarı çıkıp Sacit Bey'e, ilacı bir an evvel getirtmelerinin çocuk için hayatî önem taşıdığını söylediklerini anlattı.

Sacit Bey müsaade isteyip hastaneden ayrıldı. Yolda gelirken hep aynı düşünceler içerisinde yorulup durdu.

Ah... Şu sağlık işleri parasız olsa. Hayatlar sönmese bu sebepten...

Sacit Bey emekli memurdu. Kıyıda köşede biriktirdiği tek kuruşu yoktu. Eğer olsaydı hiç gözünü kırpmadan verirdi.

Hasta çocuğun babası ve Hayriye hanım'ın bütün insaflı yakınları bu durumdan yakındılar. Hayri'ye Hanım'ın kız kardeşi bütün bileziklerini, yengesi arabalarını satılığa çıkardılar.

Hasta çocuğun ortanca amcası ise yıllarca biriktirdiği paracıklarıyla kira sıkıntısından kurtulmak için arsa almıştı. Daha, ilaç lazım olduğunu ilk öğrendiğinde hemen arsayı satılığa çıkarmış, yürekli, anlayışlı, vicdanı diri bir arkadaşı hem de maliyetinden yüksek bir fiyatla satın almıştı.

Ameliyat günü geldi. Çocuğun anne tarafı, baba tarafı, komşuları, arkadaşları, öğretmenleri hep Adil'in iyileşmesi için dua ediyorlardı.

Binbir zahmetle ilaç dışarıdan getirtilmiş artık her şey Allah'ın dilemesine kalmıştı.

Sacit Bey sabahtan beri bahçede "mutlu bir haberi bekliyordu."

Öğleden sonra çocuk ameliyattan çıktı. Doktorlar yarına kadar bir şey diyemeyeceklerini ama iyiye doğru bir belirti gördüklerini söylüyorlardı.

Sacit Bey çocuklaşmış, hatta "ben bahçede yatarım" bile demişti.

Ertesi gün kuşluk vaktinde Adil gözlerini açtı, birkaç kelime konuşmaya başladı, annesini, babasını, öğretmenlerini tanımaya başladı.

Herkes sevindi. Sacit Bey ise çocuklar gibi sevinçten ağlıyordu...

Adil iyileşip eve geldiğinde amcalarından arsayı alan şahıs gelip tapusunu Adil'e verdi. Bu durum milletimizin fertlerinin ne kadar birbirine tutkun ve fedakâr olduğunun göstergesidir. Bundan sonra ne oldu bakın!

Adil tapuyu alınca Sacit Bey'e döndü:

-Sacit Amca sen hep söylersin. Şu insanlar parasız ilaçlarını alsın da tedavileri yüzünden acı çektikleri gibi maddi sıkıntı çekmesinler. Al bu arsayı satalım da mahallemizde ilaca ihtiyacı olanların masraflarını karşılayalım.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Feyyaz İnanç / diğer yazıları
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Kurban
Yola çıkacaklar dikkat
Sabit radar noktaları belli oldu
CHP lideri TELE1'de konuştu
'Biz sandığa sahip çıkıyoruz'
5. dalga operasyon kapsamında
5 belediye başkanı görevden alındı
Bilim adamlarından açık uyarı
Bingöl ve çevresi depreme karşı tetikte olmalı
İşte namazı en erken ve en geç eda edecek iller
İl il bayram namazı saatleri
Sadece diploma yetmeyecek!
Bu yıl mezun olanların işi zor
Togg satışları iyi gidiyor
Otomobil piyasası hareketli
12 ülkeye tam, 7 ülkeye kısıtlama
Trump'tan yeni seyahat yasağı
İstanbul depremini etkiler mi?
Gökçeada'da deprem oldu
Otoyol ücretlerinde yeni dönem
Otoyol ücretleri otomatik artacak
Fas Kralı, halk adına kurbanı sembolik olarak kesecek
Fas'ta kurban kesimi yasaklandı!
Netanyahu'nun korktuğu başına gelecek!
İsrailliler erken seçim istiyor
Ben Gurion Havalimanı 2 İHA ile hedef alındı
Husilerin sözcüsü Yahya Seri açıkladı
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Kurban
Yola çıkacaklar dikkat
Sabit radar noktaları belli oldu
CHP lideri TELE1'de konuştu
'Biz sandığa sahip çıkıyoruz'
5. dalga operasyon kapsamında
5 belediye başkanı görevden alındı
Bilim adamlarından açık uyarı
Bingöl ve çevresi depreme karşı tetikte olmalı
İşte namazı en erken ve en geç eda edecek iller
İl il bayram namazı saatleri
Sadece diploma yetmeyecek!
Bu yıl mezun olanların işi zor
Togg satışları iyi gidiyor
Otomobil piyasası hareketli
12 ülkeye tam, 7 ülkeye kısıtlama
Trump'tan yeni seyahat yasağı
İstanbul depremini etkiler mi?
Gökçeada'da deprem oldu
Otoyol ücretlerinde yeni dönem
Otoyol ücretleri otomatik artacak
Fas Kralı, halk adına kurbanı sembolik olarak kesecek
Fas'ta kurban kesimi yasaklandı!
Netanyahu'nun korktuğu başına gelecek!
İsrailliler erken seçim istiyor
Ben Gurion Havalimanı 2 İHA ile hedef alındı
Husilerin sözcüsü Yahya Seri açıkladı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.