logo
11 ARALIK 2025


HDP milletimizin sorunu değildir

20.04.2022 00:00:00

HDP ile ilgili bir sorun varsa bu milletin değil yargının sorunudur, gündemidir. 

Milletimiz sorunu, gündemi ekonomidir, enflasyondur, borç ve faiz batağıdır, işsizliktir, sosyal adaletsizliklerdir, torpildir, rüşvettir, yolsuzluklara kayıtsız kalınmasıdır, müsriflerin sabrı tavsiye etmesidir. Bir de mültecilerdir.

Şimdi milliyetçi takılan arkadaşların damarları kabarmıştır ama ben, bir kez daha diyorum ki, HDP'nin milletimizin sorunu değildir.

Dahası iktidar ve MHP'nin, HDP üzerinden siyaset yapma, her gün HDP aşağı, HDP yukarı. Şu HDP'li, o HDP'nin gölgesi söylemleri milleti baydı. Dün kankaydınız! Ne istediler de vermediniz…

HDP aynen AKP, MHP ve diğer partiler gibi ülkemiz kanunları çerçevesinde kurulmuş bir partidir. 

HDP, PKK'nın siyasi koluymuş! Burası çadır devleti mi? Bu ülkenin savcısı açar davayı, bağımsız mahkemeler verir kararı. Ötesi var mı?

Efendim, parti kapatmaya karşıyız!

Neden? Ortada bir suç varsa ve o suçun merkezi herhangi bir parti ise kapatılır. Bir başka isimde açılırmış! Belgeler konulur, o da kapatılır. Ama bir başka isimde tekrar açılırmış. Belgelenirse o da kapatılır. 

Hukuk yorulmaz, adalet yarı yolda bırakmaz. Yeter ki hukukun kadrini, adaletin kıymetini bilip onları özgür bırakalım.  

Kürt sorunu

1890'lara kadar giden bir başlık. Said Nursi ve Nakşi şeyhlerin ayrı dil, ayrı bayrak talepleri. 1. Dünya savaşı ve Kurtuluş Savaşı yıllarında İngilizlerle olan işbirlikleri, Lord Curzon bitmeyen hayali, genç cumhuriyete karşı malum tarikat şeyhleri ve toprak ağalarının başlattığı isyanlar. 

İşte o süreç bugün karşımızda 'Kürt sorunu, HDP, PKK' başlıklarıyla duruyor. 

Peki, Türkiye'de 'Kürt' sorunu var mı?

Cevap taktığınız gözlüğe göre değişir. Irkçı gözlüğüyle bakarsanız cevap farklıdır. Emperyalistlere yaranma gözlüğüyle bakarsanız cevap farklıdır. Bölgeden oy devşirme gözlüğüyle bakarsanız cevap farklıdır. 

Bugün ülkemiz siyasi partilerinin hiç birisinin tercih etmediği milli ve manevi gözlük ile baktığında ise çok farklı şeyler görürsünüz.

Örneğin kelime-i şahadet getirenlerin kardeş olduğunu görürsünüz. Kardeşlerin isimleri, cisimleri, cinsiyetleri, kılık-kıyafetleri, zevkleri vs. farklıdır ama bu farklılıklar onları, birbirine düşman etmez.

Kardeşi kardeş ile karşı karşıya getiren haklarıdır. Bu hakları adaletli bir şekilde dağıtacak olan ise devlettir. Zaten bizim kültürümüzde de devlet babadır.

Devlet, babadır ama devleti temsil adına iktidara gelenler, bu millete babalık yapmadıkları için bugün 'Kürt sorunu var mı yok mu' başlığını konuşuyoruz.

2005 yılında Haydar Baş ne diyordu?

Başbakan Erdoğan'ın 2005 yılında "Kürt sorunu benim meselemdir' sözlerine tepki gösteren BTP lideri Prof. Dr. Haydar Baş, 'Erdoğan arı kovanına çomak soktu. Türkiye'de Kürt sorunu yoktur. Bu ifade üniter devlet yapısını yok eder" diyordu.

Kürt sorunu benim meselemdir' gibi bir ifade kullanıyor başbakan. Türkiye'de Kürt sorunu diye bir sorun yoktur. Eğer bir Kürt meselesi varsa yarın bir başkası benim şu meselem var diye ortaya çıkar. Keldaniler der ki, 'bizim Keldani meselemiz var', Süryaniler 'bizim Süryani meselemiz var' der…

Şimdi beni iyi dinleyin, Amerikalı seni kullanıp ülkemizi bölmek istiyor. Haydar Hocana sahip çık vatan, millet, devlet her şey sana ait olsun. Var mısın? 

Senelerden beri milleti birbirine düşürüyorlar. Birini sağa, birini sola çektiler, birine Kürt dediler birine Türk. Memleketi darmadağın ettiler. 

Şimdi BTP hareketiyle bir bilek, bir yürek olacağız. Bu hareket Hacı Bektaş-ı Veli Hazretleri'nin nefesiyle başlayan hareket. Hacı Bektaş, Horasan'dan Anadolu yaylasına geliyor ve burada bulunan 36 etnik grubu Müslümanlaştırıyor. 

Müslüman olan bu insanlar "Eğer Türklük buysa biz de Türkoğlu Türk olduk" diyorlar. Bu öyle bir mozaik ki burada olmayan halk kitlesi yok. Bu mozaik taşları bir araya gelerek Müslüman Türk kimliğini oluşturdu. 

Şimdi kalkıp bunu yok etmeye çalışıyorlar. Türkiye'yi asla bölemeyecekler. Buna Allah, peygamber, bu topraklar altında yatan evliyalar, şehitler müsaade etmez…"

Merhum Prof. Dr. Haydar Baş yıllarca terörün silahla değil ekonomik kalkınma ile bitireceğini ifade ederek, fakirlik sınırı üzerinde asgari ücret, iş garantisi, vatandaşlık maaşı, ev hanımlarına maaş, çocuk maaşı, emeklilik hakkı, eğitim ve sağlık hizmetlerinin devlet eliyle bedava sunulması gibi projelerini ortaya koyuyor.

Bu projelerle Prof. Dr. Haydar Baş hem devletimize 'baba' vasfını kazandırmak hem de milletimize gerçekten babalık yapmak istiyordu. 

Milletimiz lafa kandı, Haydar Baş'ı kaçırdı. Şimdi aynı çağrıyı Hüseyin Baş yapıyor. 

Devletimize yeniden 'baba devlet' vasfını kazandırmak ve kardeşliğimizi pekiştik için başka çare var mı? 

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Akın Aydın / diğer yazıları
Fidan'dan YPG mesajı
'Suriye'nin emrine girmek zorunda'
Yurt dışına kaçacaklardı
Kasten öldürme şüphesi var
Tablo vahim
Çanakkale'de 10 bin 341 adet işletmeden 816’ın denetlendi, 1 milyon 800 bin TL ceza...
Trump, Fed'in başkanını değiştirmekte kararlı
"Biden, Fed atamalarında 'otomatik imza' kullanmış olabilir"
Mısır, Filistinlilerin yerinden edilmesine karşı
Gazze'de geçici yönetim planı endişesi
İstanbul'da yeni nesil suç örgütlerine operasyon
42 kişi gözaltına alındı
Genel sağlık sigortalılar için yeni düzenleme
Tedaviler için hastanelere ödenen bedeller artırıldı
Galatasaray kaybetti
Monaco'ya 1-0 yenildi
Herkesin bilip söylemediğini İsrailli Bakan söyledi
'Suriye ile savaş kaçınılmaz'
Habertürk TV Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy gözaltına alındı
İddialar vahim
Türkiye nasıl etkilenecek?
AB göç kurallarını ağırlaştırıyor
Soykırımcı barbarlardan da bu beklenir!
İsrail, bu yıl da dünyada en fazla gazeteci öldüren ülke oldu
Listede 5. sıradalar!
Paralı Türkler, Miami'den konut almak için yarışıyor!
Sadece 34 kişi yaralandı
Japonya'da 7.5 büyüklüğündeki depremde neden zayiat düşük kaldı?
İsrail, dünyaya meydan okuyor
Kudüs’teki BM ofislerine bastı, bayrağını indirip bayrak çekti
Fidan'dan YPG mesajı
'Suriye'nin emrine girmek zorunda'
Yurt dışına kaçacaklardı
Kasten öldürme şüphesi var
Tablo vahim
Çanakkale'de 10 bin 341 adet işletmeden 816’ın denetlendi, 1 milyon 800 bin TL ceza...
Trump, Fed'in başkanını değiştirmekte kararlı
"Biden, Fed atamalarında 'otomatik imza' kullanmış olabilir"
Mısır, Filistinlilerin yerinden edilmesine karşı
Gazze'de geçici yönetim planı endişesi
İstanbul'da yeni nesil suç örgütlerine operasyon
42 kişi gözaltına alındı
Genel sağlık sigortalılar için yeni düzenleme
Tedaviler için hastanelere ödenen bedeller artırıldı
Galatasaray kaybetti
Monaco'ya 1-0 yenildi
Herkesin bilip söylemediğini İsrailli Bakan söyledi
'Suriye ile savaş kaçınılmaz'
Habertürk TV Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy gözaltına alındı
İddialar vahim
Türkiye nasıl etkilenecek?
AB göç kurallarını ağırlaştırıyor
Soykırımcı barbarlardan da bu beklenir!
İsrail, bu yıl da dünyada en fazla gazeteci öldüren ülke oldu
Listede 5. sıradalar!
Paralı Türkler, Miami'den konut almak için yarışıyor!
Sadece 34 kişi yaralandı
Japonya'da 7.5 büyüklüğündeki depremde neden zayiat düşük kaldı?
İsrail, dünyaya meydan okuyor
Kudüs’teki BM ofislerine bastı, bayrağını indirip bayrak çekti
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.