Müthiş bir senaryo ve rolünü çok iyi icra eden aktör, dublör ve figüranlarla karşı karşıyayız. Senaryo ve aktör emperyalist haçlılar (AB, ABD ve İsrail), dublörleri ise çok iyi tanıyorsunuz. Çirkin ve tehlikeleri sahnelerde başroldekilerin yerine kullanılanlar. Bedava figüranlık yapanlar ise 1.5 milyarlık İslam coğrafyası? Sırf film iyi olsun, aktör, artis ve dublörler iyi kazansın, şöhretlerini korusun, diye katlediliyorlar, havaya uçuruluyorlar vs. Ama bir türlü bu filme hayır, figüranlığa hayır, başımızdaki, dublörlere hayır, demiyorlar, diyemiyorlar?Senaryonun adı BOP? Senaryo çok eski. Gösterime giriş tarihi 1991. Hedef 22 islam ülkesinin ilk önce küçük devletçiklere bölünüp sonrasında Büyük İsrail ve Büyük Ermenistan'ın kurulması. Kuveyt ile başlatılan senaryo Türkiye ile sonlandırılacaktı. Afganistan, Pakistan, Fas, Sudan, Cezayir, Tunus, Mısır derken Suriye'de senaryoda değişiklik yapmak zorunda kalındı. Bir anda Türkiye sadık dublör rolünden figüranlığa düştü? 4 yıl önce de Suriye'de, BOP kazanı kaynatılmaya, Müslümanlar bu kazana canlı canlı atılmaya başlandı. Kazanın kepçesini ÖSO, IŞİD, El-Nusra vs. gibi onlarca terör örgütü karıştırırken, başta ABD, AB, İsrail kömür sağlıyor, Türkiye, Suud, B. Arap, Emirlikleri, Ürdün vs. gibi halkı Müslüman ülkeler, kazanın altını körüklüyorlardı. Ve ateş öylesine büyütüldü ki, Suriye'nin yanında, Irak yeniden yanmaya başladı. Şimdi Türkiye yakılmaya çalışılıyor. Eski başbakan ABD'ye gidiyor. Havadayken, "Türkiye'nin ne işi var Suriye'de" mealinde bir çıkış gösteriyor. Artık ABD'nin suyundan mı, huyundan mı etkilendi, bilemiyorum! Bu sefer Türkiye'ye uçarken, "Suriye'yi, Suriyelilere teslim etmek için hava harekâtı yetmez, kara harekatı şart. Tampon bölge yetmez. Güvenlik bölgesi şart?" Mealiyle Ankara'ya iniş yaptı. Son cümlesi ise "Biz, kendimizi kimseye kullandırtmayız" şeklindeydi.Tabi AB ve ABD boş durmuyor, Suriye ve Irak'taki terör örgütlerini, IŞİD mazeretiyle silahlandırdıklarını resmi olarak açıklıyorlardı. Ama tabloya bakınca IŞİD'ın önünde de kimse duramıyor, IŞİD hedefe koyduğu her yere gözü kapalı dalıyor ve istediğini alıyordu. Dikkat çeken ise ABD, IŞİD'a karşı hava operasyonlarına başladığı, her gün bombalar yağdırdığı, bu savaşın çok uzun süreceğini açıklamasaydı. İlginç olan ise daha eski cumhurbaşkanı Gül'e, Washington'dan, Çankaya'daki domateslerini izleten ABD'nin, IŞİD'ın tanklarını bile görememesiydi. Peki, o kadar bombayı kimin üzerine bırakıyordu? Tabi ki Alevi Kürtlerin? IŞİD kimi katlediyordu? Tabi ki Alevi Kürtleri? Haliyle sorular çoğalmaya başladı. İlk soru Barzani nerde? Sorusuydu. ABD, İsrail ve AB tarafından her türlü siyasi, ekonomik ve askeri desteği almış, kendi ordusunu, kurmuş, PKK'nın hamiliğine soyunmuş hatta ülkemize karşı, "Diyarbakır'a karışırız" tehdidinde bulunan Barzani, neden soydaşları katledilirken suskundu?Ve Barzani konuştu. Yalnız konuşmadan önce fotokopisi olan Naçirvan Barzani, Ankara'ya geldi. Görüştü, konuştu, "Peşmerge kuvvetlerimizi, IŞİD'la karşı karşıya getiremeyiz (savaştıramayız)" Neden? Silahınız mı yok? Desteğiniz mi yok? Halbuki ABD'si, AB'si arkanızda. Neden Kürtleri katleden IŞİD'la savaşmıyorsunuz? Ve asıl Barzani konuştu; Silahımız var. Türkiye gönderdi. Ama cumhurbaşkanlığı seçimleri olduğu için saklı tutmamız istendi?"Şimdi! ABD, Kobani'yi bombalıyor. Yüzlerce, binlerce insan ölüyor ve ABD diyor ki, "maalesef IŞİD'a karşı başarısız olduk". Barzani'nin de her türlü askeri ve lojistik desteği ve silahı var ama onlarda, Alevi Kürt katliamına sessiz. Haliyle ortaya "İsrail neden sessiz" sorusunun cevabı da kendiliğinden çıkıyor. Tabi bir soruda; ABD, neden kara harekatına karşı çıkıyor, sorusuydu. ABD kara harekatına karşı değildi. ABD haklı çıkma ve Türkiye'yi hizaya getirme gayretindeydi. Havadan başarısız olduk, açıklamasıyla kendini haklı çıkardı. Daha önce üstlerimizi kimse kullanamaz, yabancı asker giremez, diyen AKP hükümeti hizaya çekildi. ABD, Ankara ile üstler ve yabancı asker konusunda anlaştıklarını açıkladı. Sonuç; Irak'ta her gün Şii bölgelerinde patlatılan ve katledilen Müslümanlar. Yine Irak'ta katledilen Şii Türkmenler. Suriye'de katledilen Alevi Kürt ve Araplar. Esad'a karşı terörist örgütleri eğitelim, diyen ve üstlerini emperyalistlere açan bir AKP hükümeti ve de "bizi kimse kullanamaz", diyen cumhurbaşkanı Erdoğan. Siz karar verin! Hedef IŞİD'mı, Esad'mı yoksa Büyük İsrail mi?
Akın Aydın / diğer yazıları
- Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz / 20.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
- İktidarın İsrail laubaliliği / 13.04.2024
- Abanın altındaki 5 kişi / 12.04.2024
- Nasıl bir ayı geride bıraktık? / 11.04.2024
- İlahi emri yerine getirdiğimiz için bayram yapıyoruz / 10.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
- İktidarın İsrail laubaliliği / 13.04.2024
- Abanın altındaki 5 kişi / 12.04.2024
- Nasıl bir ayı geride bıraktık? / 11.04.2024
- İlahi emri yerine getirdiğimiz için bayram yapıyoruz / 10.04.2024