Yıllardan beri Güneydoğumuzu bizden koparmak isteyen küresel güçler son günlerde içimizdeki işbirlikçilerin de yardımıyla çok yönlü hamleler yapıyorlar.PKK'lıların eli güçlendirilip askerimize saldırılar sıklaştırılıyor. Şehit sayılarımız çift haneli rakamlara geçti. Önceleri geceleri fırsat bilen teröristler bugünlerde güpegündüz saldırıyorlar. Önceleri dağlarda eylem yapanlar bugün şehrin ortasında elini kolunu sallayarak yapabiliyor.Sadece bu manzaraya bile baktığımızda Hükümetin terör konusunda ne kadar başarılı! olduğunu görebiliriz.Yalnız dikkat etmemiz gereken önemli bir husus var. Bu tür eylemlerden ya da karakol baskınlarından sonra Türkiye'nin siyasi bir takım adımlara zorlanması da oldukça düşündürücü.Yani terörü planlayanlar için aslolan bu tür saldırılarla Mehmetçiğimizi şehit etmek değil, Türkiye'yi siyasi bir takım tavizlere zorlamak.Özellikle Dağlıca baskınıyla başlayan ve Aktütün'le devam eden süreçte bu gerçeği net olarak görebiliyoruz.Bu süreç, operasyonlarımızı "anlık istihbarat" adı altında ABD, İsrail ve Peşmerge kontrolüne soktu.Diğer bir ifadeyle bu, atacağımız her bir adımın PKK ve onun arkasındaki güçler tarafından bilinmesi demektir.Başka? Küresel güçler tarafından, "bu coğrafyada çözüm Barzani ile masaya oturmaktan geçer" mantığı sürekli işlendi.Neticede siyasilerimiz, taşeronluklarının gereği olarak bu adımı hızla atma telaşındalar. Barzani'ye resmi ziyaretler yapıldığı gibi, Türkiye'ye de davetler söz konusu. Başbakan Erdoğan bunun 5 Kasımda Bush ile yapılan görüşmelerin bir süreci olarak ifade ediyor. Böylece o günlerde yaptığımız yorumların da doğru olduğu ortaya çıkıyor. Biz o zamanlar, bizi Barzani ile masaya oturtacaklar diyorduk. Demek ki bunlar da komplo teorisi değilmiş.Prof. Dr. Haydar Baş'ın konuyla ilgili uyarıları oldukça önemli:"Geçmişte Hicaz'ı Osmanlı'dan koparan oyunlar şimdi Güneydoğu'da oynanıyor".Hedef, terörü, "Kürt sorunu" olarak gösterip, masum halkımızı zan altına sokmak, bölmek, parçalamak? Kalan son coğrafyayı da elimizden almaya çalışıyorlar. Prof. Dr. Baş, mücadelenin sınır ötesinde, hatta oradaki soydaşlarımızın da haklarını korur vaziyette yapılmasını savunuyor. Ülkemizde kurulması teklif edilen tampon bölgenin son derece yanlış olduğunun da altını çiziyor. Fitneyi körüklediklerini ve ateşin bütün Türkiye'yi sarmasını istediklerini de belirterek oynanan oyunun ancak şu mantıkla boşa çıkarılacağını ifade ediyor:"Kürt'le Türk aynı köktendir, Altay kökenlidir. Kürt dediğimiz nesil, Türk'ün torunudur haberiniz olsun. Türkoğlu Türk'tür. Şimdi geldiler seni ve beni bozacaklar, bölecekler. 1800'lü yıllardan sonra bu oyun sahneye kondu. Ve İslam âleminde de aynı oyun oynandı. Maalesef bu oyun sonucunda biz Hicaz bölgesinden çıkartıldık. Şimdi İslam âleminin hali ortada. Bu coğrafyayı aynı akıbete mahkûm etmek istiyorlar. Buna hep beraber, el ele verip dur diyeceğiz."Unutmayalım ki bugün bizi bölmek isteyenler her bir parçamızı daha kolay yok etmek, yutmak için bunu planlıyorlar.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Her gün 1 kadın cinayete kurban gidiyor / 08.11.2025
- Ekümenikliğe uygun bir Ruhban Okulu planı / 06.11.2025
- Vatandaşların mağduriyeti, rantiyenin kazancı oluyor / 05.11.2025
- ABD Büyükelçisi'nden 'Türkiye-İsrail işbirliği' vurgusu / 04.11.2025
- İmralı ile müzakere süreci: Hayallere karşılık, gerçek tavizler / 01.11.2025
- Et tüketiminde Zimbabve'nin bile gerisindeyiz! / 31.10.2025
- Gebze'de yıkılan binanın bize anlattıkları / 30.10.2025
- PKK, Türkiye’de ‘demokratik entegrasyon’ hedefinde / 29.10.2025
- Birinci vazifemiz, Cumhuriyetimizi ilelebet muhafaza etmektir / 28.10.2025
- Bahçeli’nin Kıbrıs duruşu: 2000 ve 2025 / 25.10.2025
- Ekümenikliğe uygun bir Ruhban Okulu planı / 06.11.2025
- Vatandaşların mağduriyeti, rantiyenin kazancı oluyor / 05.11.2025
- ABD Büyükelçisi'nden 'Türkiye-İsrail işbirliği' vurgusu / 04.11.2025
- İmralı ile müzakere süreci: Hayallere karşılık, gerçek tavizler / 01.11.2025
- Et tüketiminde Zimbabve'nin bile gerisindeyiz! / 31.10.2025
- Gebze'de yıkılan binanın bize anlattıkları / 30.10.2025
- PKK, Türkiye’de ‘demokratik entegrasyon’ hedefinde / 29.10.2025
- Birinci vazifemiz, Cumhuriyetimizi ilelebet muhafaza etmektir / 28.10.2025
- Bahçeli’nin Kıbrıs duruşu: 2000 ve 2025 / 25.10.2025

















































































