ABD'nin dünyada katliam yapmadığı kaç ülke var? Çok az. Ama ABD'ye hala dost, ortak, müttefik!
Dün, 'güneş batmayan imparatorluk' denilen İngiltere'nin insan katletmediği, sömürmediği kaç ülke var? Çok az. Ama İngiltere'ye karşı hep saygılı ve samimi duruş gösteren bir idare anlayışımız var.
Ya Fransa! Başta Cezayir olmak üzere milyonlarca insanı katletti, soykırım yaptı Afrika'da. Ama bizim yöneticilerimiz, o kanlı elleri sıkmaktan imtina etmedi.
Rusların, Kafkaslarda yaptığı Türk katliamları, Ermenilerin Anadolu'da ve Azerbaycan'da yaptıkları katliamlar, Yunanistan'ın ve Rumların Balkanlar, Ege, Akdeniz ve Kıbrıs'ta yaptığı Türk katliamlarının yaşayan tanıklar bile var aramızda.
Ama ülkemizi idare edenler, bu devletlerle ilişki kurmaktan, dostum, hitaplarından, aramızdaki sorunları diyalogla çözme, söylemlerinden, barış mesajları vermekten hiç mi hiç geri durmuyorlar.
Ama Esad ile görüşmem. Neden?
Devam edelim! Ortadoğu'daki tek terör devleti hangisidir? İsrail. 'İsrail ihtiyacımız var' bile denildi mi? Denildi.
Barzani'nin masasındaki haritada, ülkemizin topraklarını kendi toprağı gibi gösterdiğini gördük mü? Gördük. Aynı Barzani'ye kırmızı halı serildi mi? Serildi.
'PKK ile görüştük. Gerekirse yine görüşürüz, denildi mi? Denildi.
'Taliban ile inanç kardeşiyiz… Taliban'la büyükelçilikte görüşüldü, yine görüşülür… Taliban ile görüşmek için kimseden izin almak zorunda değiliz' denildi mi? Denildi.
Peki, Esad ile neden görüşülmez?
Esad, size ne yaptı? Esad ile görüşmekten neden kaçıyorsunuz? Esad'ın, Türkiye'ye, Türk Milletine karşı hangi düşmanlığını gördünüz?
Efendim! Suriye'de insanlar katlediliyor! Hani, nerede? Neden Suriye devletinin tam kontrolündeki bölgelere gazeteciler, televizyon kanalları gitmiyor?
Oralarda insanlar ne yiyor, ne içiyor neden gösterilmiyor? Okullar, AVM'ler, hastaneler, fabrikalar açık mı? Konyaaltı sahili mi kalabalık yoksa Lazkiye sahilleri mi? Esad ve yöneticileri, halkın içine çıkabiliyorlar mı?
Neden kimse merak etmiyor? Afganistan'a giden haber muhabirleri neden Suriye'ye gitmiyor? Yoksa izin mi verilmiyor?
Yazdıklarımız hepsini unutun. Cumartesi günü Murat Cabas Bey köşesinde şu örneği vermişti;
"1998 yılında Türkiye, Türkiye'yi hiç sevmeyen Hafız Esad'la, Adana Mutabakatı'nı imzalayarak, terör sorununu kökünden çözmüştü, Suriye sınırımız en güvenli sınırımız olmuştu. Bugün oğul Esad'ın Türkiye ile Türk milleti ile hiçbir sorunu yok, sürekli barış elini uzatıyor, ne hikmetse bizimkiler geri duruyor".
Nasıl bir hikmet olabilir ki?
Ya Esad?
Ülkesinde oynanan oyunun farkında olan Esad, vatanını terk eden vatandaşları için 10 yılda 11 kez af çıkardı.
Esad bu afları neden çıkardı? Vatandaşlarını ülkesine çağırıp, öldürmek için mi?
31 Mayıs 2011'de Esad, siyasi suçlulara yönelik bir af çıkardı.
Yine 21 Haziran 2011'de devlete karşı işlenmiş her türlü suç af kapsamına alındı.
15 Ocak 2012'de Esad, ülkedeki olaylarla ilgili işlenmiş suçları kapsayan af ilan etti.
29 Kasım 2013'te 29 Ekim'den önce Askeri Hizmet Kanunu çerçevesinde işlenen suçları kapsayan af ilan etti.
9 Haziran 2014'te, 9 Haziran 2014 öncesi için işlenen suçlara yönelik 'genel af' ilan etti.
25 Temmuz 2015'te asker kaçakları için genel af ilan etti.
17 Şubat 2016'da asker kaçaklarına bir af daha geldi.
Aynı kapsamda bir afta 9 Ekim 2018'de ilan edildi.
15 Eylül 2019'da Ankara'da yapılacak olan Rusya-Türkiye-İran zirvesi öncesinde bir genel af ilan edildiği duyuruldu.
23 Mart 2020'de devlete karşı işlenen suçlar için bir genel af daha ilan edildi.
Bu yıl Mayıs ayında da daha önce işlenen suçlar için genel af içeren bir kararname çıkarıldı. Afların hiçbirinde şahıslara karşı işlenen suçlar yanında silah kaçakçılığı, vatana ihanet, casusluk, düşmanla işbirliği ve ölümle sonuçlanan terör suçları, af kapsamı dışında bırakıldı.
Ülkemizdeki 7 milyon Suriyeli bu aflardan neden faydalanıp, vatanlarına dönmedi, dönmüyor?
Hadi onlar, 'ekmek elden, su gölden' diyorlar. Devletimiz neden gerekli adımları atmıyor?
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın dediği gibi, dış politikamızı acilen küresel birkaç ülkenin iç politika malzemesi olmaktan kurtarmalıyız.
Dış politikamızı milli menfaatler doğrultusunda belirlemeli, Mehmetçiğimizi de sadece sadece Türk milletinin ve Türkiye'nin güvenliğine odaklamalıyız.
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024