Huzur ve güven ortamıyla yönetilen (!) ülkemizin meclisinden bir ayda iki savaş tezkeresi geçti. Birisi malumunuz, bir an önce Suriye'ye girmek arzusuyla yanıp tutuşan iktidarın tezkeresiydi. BM'nin tespit edemediği, ABD ve AB ülkelerinin iddiadan öteye gidemediği, "Esad kimyasal kullandı" söylemlerini, bizim tezkere sahipleri ispat etmiş ve meclise sunmuştu. "Suriye rejiminin kimyasal silah da dahil (1925 tarihli Boğucu, Zehirleyici ve Benzer Gazların ve Bakteriyolojik Araçların Savaşta Kullanımının Yasaklanmasına İlişkin Protokol) tarafından yasaklanmış silahları kullanması, başta ülkemiz olmak üzere Suriye'nin komşularına yönelik yakın ve ciddi tehdidi de azami düzeye çıkarmıştır.Suriye'deki gelişmelerin, bu tarz silahların kullanılmasının engellenmesi ve caydırılmasının sağlanmasına yönelik tehditlerin alınmasını, ulusal güvenlik çıkarlarımız açısından zaruret arz eden seviyeye ulaşmıştır." (hükümetin tezkeresinden)Son çıkan tezkere ise terör örgütüne karşı, Kuzey Irak'a askeri müdahale izni için hükümete yetki verilmesi. K. Irak, terör, açılım, AKP, Erdoğan? Bir terslik olmasın?Haçlı ABD, kendi insanının kanını mazeret sayarak Ortadoğu'ya geldi. Bu gelişin adını da açıkça koydular; "Bu bir Haçlı seferidir"Erdoğan daha yeni hükümetti ama bu haçlı seferinde ben de varım ve her türlü desteğe hazırım" dedi ve o desteği resmen sağladı. Irak bu haçlılarca üçe bölünecekti. Bu hederin birinci ayağı, Büyük İsrail hedefi için taa 1919'lardan beri kurulmak istenen Kürt Devletiydi. Bu devlet Irak'ın kuzeyinde resmi olarak kuruldu. Başında Yahudi kökenli Mesut Barzani var. Ama Irak'ı, Sünni ve Şii diye bölemediler. ABD işgali resmi olarak bitmiş görülse de hemen her gün cami önlerinde, Pazar yerlerinde vs. patlatılan bombalar, katledilen binlerce Müslüman, haçlının bu hedefinden vazgeçmediğinin göstergesidir. Türkiye'de de benzer oyunlar oynandı ve oynanıyor. Alevi-Sünni çatışması için yapılmadık ihanet kalmadı ama milletimiz aldanmadı. Sağ-sol kavgası denendi. Faturası ağır oldu ama hedeflerine varamadılar. Ve ülkemize bir terör örgütü musallat edildi. Koskoca T.C, 30 yıldır bu örgütü bitiremedi. Neden? PKK, K. Irak'ta yiyor, içiyor, silahını, cephanesini vs. tedarik ediyor, geliyor, katliamlarını yapıyor, yine inine dönüyor. Bunu bilmeyen var mı? Yok. K. Irak, kimin kontrolünde? Barzani. Barzani, PKK'yı koruyup, kollayıp, destekliyor mu? Evet.Başbakan, Barzani için "Barzani bizim muhatabımız olamaz. Şu an kendisi terör örgütüne yataklık yapan durumundadır" (29 Ekim 2007), dedi mi? Dedi. Sonra şartlar değişti! Erdoğan'ın bakanları, K. Irak'a gitti. Beraber parti verdiler. Türkülere daldılar. Bu bölgenin inşaat ve altyapısını, Türk firmaları üstlendi. Erdoğan hükümeti, Barzani ile direk anlaşmalar yaparak, K. Irak Kürt devletinin varlığını kabul etti. Aynı Barzani'yi kongrelerinde, hep bir ağızdan "seninle gurur duyuyoruz" diye selamladılar. Sonra açılıma giriştirler. Habur hukuku yanında, Oslo metinleri, şeref ve namus üzerinden halkı ikna çabaları bugünlere kadar sürdü. Şeytan bile sürece dahil edilip, bebek katili ile görüşmeler masumlaştırılmaya çalışıldı. Şimdi bebek katilini, meclise nasıl getiririz, planları yapılıyor.Diğer taraftan çekilme sürecinde işe yaramaz teröristlerin sınır dışına çıktığı, dağa, genç kadroların katılımında patlama yaşandığını AKP'li vekil bile itiraf etti. Silah ve teçhizat yapılanması artı aldıkları gerilla eğitimleri fotoğraflarla belgelendi.Ama bu gerçeklere rağmen başta Erdoğan ve kabinesi, terör bitti, şehit haberleri gelmiyor, diye duygu sömürüsü yapılıyor.Aynı hükümet, başbakan imzalı tezkereyi meclise getirerek, kendine yalancı diyor. İşte Erdoğan imzalı tezkere; "Irak'ın kuzey bölgesine, yuvalanmış bulunan PKK terör unsurlarından kaynaklanan ve Türk halkının huzur ve güvenliği ile ülkesinin milli birliğine, güvenliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik açık tehdit, bölgede ahiren meydana gelen gelişmelerin de etkisi ile devam etmektedir? ? Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının, Irak'ın kuzeyinden ülkemize yönelik terör tahdidinin ve saldırılarının bertaraf edilmesi amacıyla?" Hazmetmeye devam?
Akın Aydın / diğer yazıları
- Fuhuş kökünden fahiş fiyatlar / 24.04.2024
- Arzusu millî egemenliğe dayanan Türk devleti kurmaktı / 23.04.2024
- Ekrem İmamoğlu’na açık mektup / 22.04.2024
- Erdoğan anlattığı kıssayı bile unuttu / 21.04.2024
- Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz / 20.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
- Arzusu millî egemenliğe dayanan Türk devleti kurmaktı / 23.04.2024
- Ekrem İmamoğlu’na açık mektup / 22.04.2024
- Erdoğan anlattığı kıssayı bile unuttu / 21.04.2024
- Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz / 20.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024