Türkiye'nin gezen gazetecilerinden biridir Hulki Cevizoğlu. Onlarca tv kanalı ve gazete de yayın yaptı, yazı yazdı.
Kendisini, lise yıllarından hatırlarım. Bir İmam Hatipli olarak Kanal 6'daki programlarını sabahlara kadar izlerdim.
Yıllarca emperyalistlerin bölgemizdeki oyunlarına dikkat çekerek, Siyasal İslam'ın ve İslamcıların doğuşunu, kime hizmet ettiklerini, nihai hedeflerini, emperyalistlerle ortaklıklarını ve bu ortaklıktan çıkan ortak Atatürk düşmanlığını anlattı, yazdı, çizdi.
Kendi ifadesiyle, 32 yıllık gazeteci, 19 yıllık televizyoncuyum. 27 yıldır da kitap yazarak ülkemizin aydınlanmasına hizmet etmeye çalışıyorum. Her şeyden daha çok kalıcı olduğuna inandığım kitaplarımın sayısı 40'a ulaştı'.
Geldiğimiz noktada baktık ki (!) Ceviz Kabuğu boş. Onu doldurmam lazım. Geçti Erdoğan ve AKP safına.
Kimsenin tercihi veya safı beni ilgilendirmiyor ama bu tip insanların ruh halini gerçekten çok merak ediyorum ki, Hulki Cevizoğlu modelinde binlerce siyasetti, yazar, akademisyen var ülkemizde.
Düşünsenize bir kişiyi veya anlayışı en hassas noktalardan en ağır vurgularla ve de örneklerle 'karşınızdayım' diyorsun sonra hiç bir şey olmamış gibi el sıkışıp, gülücük verip, liderin emrinde, bu davanın hizmetindeyim, diyorsun.
Benim midem bu tip şeyleri kaldırmıyor arkadaşlar. İki doğru yoktur. Doğru tektir.
"Bugün ilk kez sevgili Aydınlık Gazetesi okuyucularına merhaba diyorum…
Cuma günkü mitinginde Başbakan Erdoğan, 'Allah'ın tuzak kurduğunu' söyledi.
Bize, tuzak kuranın şeytan olduğunu öğretmişlerdi. Bunu twitterdan paylaşınca, İslam'ı çok iyi bilen bazı "okumamışlar" hemen Tayyip Erdoğan'ı savundu: 'İki program yaptın da âlim mi oldun!!'
Ben, ilahiyat ya da imam hatipte okumadım ama hamdolsun, bazı konuları İYİ BİLİRİM!..
Başbakan Tayyip Erdoğan, iftar yemeklerini mitinge çeviriyor…
Benim bildiğim, oruçlu bir insan, 17 saatlik sabrın sonunda "huzur" ister, propaganda ve siyaset değil.
Ne diyor başbakan bu 'huzur bozan iftar mitinglerinde?'
'Tencere, tava ile komşunun huzuru bozuluyor. Dava açın!'
Yarın, bu işin 'Türk bayrağı asanı da şikayet edin' noktasına gitmeyeceğini nereden biliyoruz?
Nitekim Kazlıçeşme mitinginde 'Üzerinde Atatürk olan bayrakların yasal olmadığını, onları asmamamız gerektiğini' söylemedi mi?
Sınırımızda, terör örgütü PKK, özerklik ilan edeceğim diyor, bayrağını asıyor; biz, Türk yurdunda Türk bayrağı asamıyoruz…
Taksim Gezi Parkı olaylarında kaç kişi öldü, kaç kişinin gözü çıkarıldı, kaç bin kişi yaralandı ama başbakan bu konudan 'şikayetçi' değil!
Şikayetçi olduğu konu, komşuların sesten rahatsız olması! Bu nasıl bir ruh halidir Yarabbi! (Aydınlık, 21.07.2013, Pazar)
2012'deki Ceviz Kabuğu'nda ise şöyle diyordu Cevizoğlu:
'Başbakanın "dindar gençlik" derken tam olarak neyi kastettiğinin bilinmesi gerekir. Dindar gençlik yetiştirmek demek, AKP'li gençlik yetiştirmek mi?
Nedir dindarlık? MHP'li, BBP'li gençlik dindar değil mi?
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın bir ara sık sık "Laiklik nedir? Şu laikliğin bir tanımını yapalım" dediğini hatırlatan Cevizoğlu, "Şu dindarlığın da bir tanımını yapalım. Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakan da olsa, başkaları hakkında dindarlık raporu yazması yanlış...
Kim Müslüman, kim değil Allah bilir. Cenneti, cehennemi koymuş ben karar veririm diyor Allah da".
Ceviz Kabuğunu doldurmaya karar veriyor
"Erdoğan iktidarını bir dönem daha garantilemiş oldu"
"Altılı masada birbirinizi kırmayacaksınız diye vatanı kırıp dökemezsiniz!"
"Milli değerlere saldırarak ben bu ülkeyi yöneteceğim demenin ne anlamı var!"
Hulki Cevizoğlu, AKP'den aday gösterildi ve seçildi. 31 Mayıs'ta TBMM'ye gidip kaydını yaptırdı.
Artık Ceviz Kabuğu dolmaya başlar…
Faruk Çelik: 'Namussuzlarla hesaplaşacağız'
AKP'nin kurucular kurulu üyesi. AKP hükümetlerinde 3 kez bakanlık, 5 dönem de milletvekilliği yaptı. Artvinli.
2018 seçimlerinde yanılmıyorsam 3 dönem kuralına takıldı ve aday gösterilmedi. O yıllarda Bursa'daki imar rantlarında Sayın Çelik'in birinci derece akrabalarının isimleri geçmeye, davalar açılmaya başlandı.
Kasım 2021'de Faruk Çelik kameraların karşısına çıktı ve 'Namussuzlarla hesaplaşacağız' dedi. Kim o namussuzlar, sorusunu sordurmadan da açıkladı.
"Bursa, Türkiye'nin sayılı şehirlerinden biri. Ben gitmişim Urfa'ya. Doğru gönderdiler Urfa'ya. Kim, neden rahatsız olduysa bilemiyorum.
Artık bu saatten sonra hiç kimse "Aman birileri zarar görecek konuşmasın Faruk Çelik" diye beklemesin.
Çünkü benim de bir istiap haddim var. Ben bundan sonra her konuyu konuşacağım. Siyasetçisiniz, yüzleşmeden kaçıyorsanız sahtekârsınız. Bunun lamı cimi yok yani. Bunlar artık Bursa'da konuşulmalı.
Nerede hızlı tren? Ben yaptırdım ihalesini. 10 yıl oldu demiryolu Bursa'ya hala gelecek. "Şehir hastanesini Yıldırım'da yapacaksınız. Batıya yıkmayın her şeyi" dedim.
Hastaneyi götürdüler ucube bir yere koydular. Şimdi tam 2 katrilyonluk ihale yapıyorlar demiryolunu hastaneye ulaştırmak için.
Hastanenin maliyeti ne kadar? 1 milyar. Yapılacak yolun maliyeti ne kadar 2 milyar, yazık değil mi bu milletin iki milyar lirasını çarçur ediyorsun. Projelerin bir tanesi değil ki, hepsi yanlış yapılmış."
'Ben bundan sonra her konuyu konuşacağım' diyen Faruk Çelik, Artvin'den vekil seçildi. Bakalım konuşacak mı?
Benim bildiğim Artvinliler 'ölür söz vermez, ölür sözünden dönmez'. Çünkü bende, Artvinliyim.
- ‘Türkiye yüz yılı’ dediler, yüz yılın kumpasına ortak oldular / 21.05.2025
- Sevr’i bitirdiğimiz 19 Mayıs ruhu ile BOP’u da bitirebiliriz / 19.05.2025
- Ahtapot / 18.05.2025
- Anadolu’da hayvan yetişmiyor mu? / 17.05.2025
- Birileri unutsa bile tarih unutmaz / 16.05.2025
- Hüseyin Baş’a 8 yıl istemişler / 15.05.2025
- Barışa değil bölünmeye gidiyoruz / 13.05.2025
- Suikasttan itibar çıkarmak / 12.05.2025
- Her şartta alkışlayanlar ve her şartta karşı olanlar / 11.05.2025