logo
15 TEMMUZ 2025

Hz. İbrahim ve bazı yanlışlar

29.05.2001 00:00:00
Hz. İbrahim (as) Ulu'l-Azm Peygamberlerdendir. Bugünün anlayışına göre peygamberlerin ulularından. Tevhid mücadelesinde babasına dahi karşı çıkabilen sadık mücahit.

Geçtiğimiz yıl, uluslararası bir sempozyumda anıldı. Bu sempozyumun ilginç tarafı yaşayan üç semavi din mensuplarının katılımıydı.

Cuma akşamı bir televizyon kanalında yayınlanan program vesilesiyle de söz konusu edildi. Bendeniz, neredeyse şafak sökene kadar devam eden proğramı bazen elektrik kesilmesi yüzünden öfkelenerek; bazen de izleyicilere eksik ve yanlış bilgiler aktarılmasından dolayı üzülerek seyrettim. Uykusuz kalma pahasına. Çünkü konu ilginçti ve çok önemliydi.

Programa katılan iki profesörden biri Sümeroloji uzmanı bir hanımdı. Diğeri ise Samsun 19 Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı. İlk olarak konuşan hocahanım, bilimin üstünlüğünü savundu. Pozitivist bir anlayışla Sümerleri medeniyetin ilk kurucuları olarak tanıttı. Zamanlarından günümüze ulaşan çivi yazılı tabletlerden hayli şeyler öğrenildiğini, bunlardan bir kısmının Tevrat, İncil ve Kur'an-ı Kerim'de yer aldığını ileri sürdü. Daha ileri giderek kutsal kitaplardaki bazı bilgilerin Sümerler'den geçtiğini iddia etti. Bütün bu görüşlerin dayanağı olarak da bilimi gösterdi.

Yakından tanıdığımız sayın dekan ise pek fazla açıklama yapmadı. Kanımca söyledikleri, Mızraklı İlmihal seviyesinde ansiklopedik bilgi düzeyini geçmedi.

Programı izleyenler de farkına varmışlardır, bir takım yanlışlar yapıldı. Bunlardan ikisi, batılı oryantalistlerin ve Dinler Tarihi uzmanlarının sıkça tekrarlamalarından dolayı doğru kabul edilme yanlışı yapılanıydı. Açacak olursak, Nuh Tufanı gibi bazı tarihî olayların kutsal kitaplara geçmesi, bu kitaplara Sümerlerden intikal etmiş olduğundandır, iddiası ile Hz. İbrahim (a.s)'ın Kavmine Tevhid kanıtı olarak sunduğu istidlalin "Tanrı arayışı" olarak görülmesi. Üçüncüsü ise sayın dekanın birkaç kez tekrarladığı, bilimsel bulgularla vahyin verdiği bilgilerin farklı şeyler olduğu.

Şurası muhakkaktır, herhangi bir tarihî olayın kutsal kitaplarda yer alması, en basit manasıyla, yaşayan kültürün onlara intikal etmesinden değildir. Aksine kutsal kitapların kaynağının bir oluşu dolayısıyladır. Öteki deyişiyle, Tevrat, İncil ve Kur'an'ın aynı Yüce Makamdan gelişindendir.

Kronolojik sıra dahilinde Hz. İsa (a.s)'ın kendisinden önce inen kutsal kitap Tevrat'ı onaylayıcı bir peygamber oluşu (Saf Suresi/6); Kur'an-ı Kerim'in evvelki Tevrat ve İncil'i tasdik edici kutsal kitap olarak inmesi (Al-i İmran/3) de bunu gösterir. Böyle olunca Sümerlerce de bilinen bir olayın Tevrat'ta/Kur'an'da da yer alması, her üçünün ilahi kaynaktan indirildiğinin kanıtıdır.

İbrahim (as)'in istidlali, yani akıl yürütmesi, altını çizerek tekrar edelim, söylendiği gibi onun "Tanrı'yı arayışı" değildir. Kainatın Yaratıcısı Yüce Allah'ın ibadet edilecek tek hak Tanrı olduğu hakikatinin akla hitap ederek ispatıdır. Hz. İbrahim bu istidlali kavmini Tevhid çizgisine çekmek için yapmıştır. Kur'an-ı Kerim'in ifadesiyle "Allah'ın verdiği Tevhid Hücceti"dir. (En'am/83).

Söz konusu istidlal, ana hatlarıyla Kur'an-ı Kerim'de şöyle anlatılmıştır. Özetleyecek olursak, Yüce Allah, Peygamberi İbrahim'in imanının pekişmesi için/ona göklerin ve yerin "melekût"unu (azametini) gösteriyor. Hz. İbrahim akşam olup gece bastırınca bir yıldız görüyor. (Onu kavmine gösterip) "Benim Rabbim bu mu" diye soruyor. Yıldız batınca "ben sönüp giden şeyleri (Tanrı olarak) sevmem" diyor. Sonra dolunayı görüyor ve aynı soruyu soruyor. O da batınca "Rabbim bana doğru yolu göstermemiş olsaydı, demek ben sapıklardan olacakmışım" diyor. Son olarak Güneşi görüyor, daha parlak. Gök cisimlerinin en büyüğü. Tekrar soruyor, "Bu mu benim Rabbim?" O da batınca kavmine şunları söylüyor: "Ey kavmim! Ben sizin Allah'a ortak koşageldiğiniz şeylerin hepsinden uzağım. Ben yüzümü hanif olarak, gökleri ve yeri yaratan Yüce Allah'a çevirdim. O'na yöneldim. Ben asla müşriklerden değilim" (En'am/75-79).

Olay budur. Böylesine açıktır. Öyleyken bu olayı, oryantalistlerin gözlüğüyle bakarak Hz. İbrahim'in "Tanrı arayışı" olarak değerlendirmek yanlıştır.

Bilimle vahyin verdiği bilgilerin ayrı şeyler oldukları görüşüne gelince bütünüyle doğru sayılamaz. Çünkü bilimin verileri bir anlamda varsayımlar da olabilir. Doğruları olduğu gibi eksikleri, hataları bulunabilir. Oysa vahye dayanan bilgilerde bunların hiçbirisi sözkonusu olmaz. Kaldı ki bilimin verileriyle vahye dayanan bilgiler arasında sıkı bir bağ vardır. Bilim, vahyi anlamada araçtır. Vahiy ise bilimin el attığı bazı konuları aydınlatıcı ipuçları verir.

Şurasını da vurgulamak lazım. Pozitif bilimlerin ortaya koyduğu gerçekleri ön plana çıkararak vahye dayalı bir bilgiyi tartışmak metot itibariyle de yanlıştır. İlim disiplini böyle bir yanlışı yapmaya manidir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Mücteba Uğur / diğer yazıları
Grand Kartal Otel yangını davasında tanıklar dinlenildi
Detaylar iç acıtıcı!
İsrail'de koalisyon ortakları hükümetten ayrılıyor
Netanyahu mecliste çoğunluğu kaybedecek
Gazze'deki saldırılara katılan İsrail askeri intihar etti
Son 1 haftada 3. İntihar
Konya'daki orman yangını Isparta sınırına dayandı
Köylerde tedbir alındı
Unutturmayacağız!
Fethullah Gülen ve yapılanması hakkında Erdoğan’ı uyarmıştı
Adalet Bakanı Tunç, 15 Temmuz'u değerlendirdi
"Dünya bizi yalnız bıraktı"
Trump, AB'ye 1 Ağustos demişti
AB'den 72 milyar euroluk karşı hamle
Trump yine dünyayı tehdit etti
'Rusya ile ticaret yapan ülkelere ikincil yaptırımlar uygulanacak'
Suriye'ye barış gelecekti (!) iç savaş sesleri gelmeye başladı
Suriye'de silahlı çatışmalarda 30'dan fazla ölü, 100'den fazla yaralı
Gazze'de can kaybı 58 bin 386'ya yükseldi
İslam dünyasının sessizliği sürüyor
İstanbul'da çete operasyonu: 89 gözaltı
PKK'dan daha çok (!) silahları varmış...
2 şüpheli hakkında iddianame hazırlandı
Minguzzi cinayetinde onlar da vardı
Ahmet Özer'e tahliye kararı
Savcı tutuklama istemişti
Prof. Dr. Haydar Baş'tan 10 yıl önce müthiş öngörü
'HADEP, MHP VE AK Parti bir olup...'
'Kimseye haber vermeyin kendi aramızda halledelim'
Otel yangınına ilişkin çarpıcı iddia
Grand Kartal Otel yangını davasında tanıklar dinlenildi
Detaylar iç acıtıcı!
İsrail'de koalisyon ortakları hükümetten ayrılıyor
Netanyahu mecliste çoğunluğu kaybedecek
Gazze'deki saldırılara katılan İsrail askeri intihar etti
Son 1 haftada 3. İntihar
Konya'daki orman yangını Isparta sınırına dayandı
Köylerde tedbir alındı
Unutturmayacağız!
Fethullah Gülen ve yapılanması hakkında Erdoğan’ı uyarmıştı
Adalet Bakanı Tunç, 15 Temmuz'u değerlendirdi
"Dünya bizi yalnız bıraktı"
Trump, AB'ye 1 Ağustos demişti
AB'den 72 milyar euroluk karşı hamle
Trump yine dünyayı tehdit etti
'Rusya ile ticaret yapan ülkelere ikincil yaptırımlar uygulanacak'
Suriye'ye barış gelecekti (!) iç savaş sesleri gelmeye başladı
Suriye'de silahlı çatışmalarda 30'dan fazla ölü, 100'den fazla yaralı
Gazze'de can kaybı 58 bin 386'ya yükseldi
İslam dünyasının sessizliği sürüyor
İstanbul'da çete operasyonu: 89 gözaltı
PKK'dan daha çok (!) silahları varmış...
2 şüpheli hakkında iddianame hazırlandı
Minguzzi cinayetinde onlar da vardı
Ahmet Özer'e tahliye kararı
Savcı tutuklama istemişti
Prof. Dr. Haydar Baş'tan 10 yıl önce müthiş öngörü
'HADEP, MHP VE AK Parti bir olup...'
'Kimseye haber vermeyin kendi aramızda halledelim'
Otel yangınına ilişkin çarpıcı iddia
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.