Söz Kur'an-ı Kerim'den açılsa, O'nun iyice anlaşılması ve hükümlerinin hayata doğru olarak yansıtılması gereğine katılmayacak yoktur. Hatta denilebilir ki, günün pek çok çevrelerde geçerli eğilimine uyarak global, laik ve liberal görüşte olanlar dahi böyle bir sonuca geniş ölçüde katılırlar.
Kur'an-ı Kerim'in müslüman toplumlara ışık tutan, hukuki, ahlaki, ekonomik, sosyal esasları, fert ve toplumun ilerlemesi için belirlediği ilkeler, bunların yanısıra emirler ve yasaklar, tavsiyeler, öğütler güzelce öğrenilmeli ki gözetilen hedefe ulaşılabilsin. Bunlar bir arada düşünüldüğünde, metafizik alemden insanlığa son ilahi mesaj olan Kur'an'ın herhangi bir dile çevirisi kadar yorumunun da önemi vurgulanmış olur.
İşte böyle bir zaruret Saadet Asrından günümüze kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'in öğrenilmesi, anlaşılması, anlatılması odağında binlerce eserin ortaya çıkışına neden olmuştur. Büyüklü küçüklü binlerce eserin. Bunların sayfa adedi milyonlara varır. İslami Edebiyat içinde önem ve hacim itibariyle ilk sırayı bu eserler alır.
Böylesine zengin bir edebiyat içinde ilk sıralarda gelen ve genelde adına Tefsir denilen Kur'an-ı Kerim'i açıklayıcı eserler içinde farklı metodlarla yazılarla da önemli sayılara ulaşır. Ayet ve sureleri nüzul sırasına göre, cüzlere göre, içerdiği konular itibarıyla tefsir eden ayrı eserler bunlardan bazılarıdır.
Uzun süreden beri Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından bir Tefsir hazırlatıldığı kamuoyuna intikal eden haberler arasındaydı. Yayınları arasında -bir ikisi hariç- yıllardır bilimsel metodlara göre sistematik bir şekilde hazırlanımş ciddi sayılabilecek eserlerin bulunamayışı bu haberin kuvveden fiile geçmesini merak edenlerin beklentisiydi. Bir iki cilt yayınlanıp sonradan bırakılan Prof. Dr. Talat Koçyiğit hocamızın tefsirinden sonra beklenti de artmıştı. Ne yaptığını, ne yapacağını, ne yapması gerektiğini dikkate almayan bazı görevlilerin ihmali, umursamazlığı nedeniyle anılan girişim fiyasko ile sonuçlanınca doğrusu merak, içindeki beklentide de artış olmuştu. Kısacası gözler bu tefsire çevrilmişti. Bütün yayın mesaisini takvimciliğe ve süreli yayıncılığa dökmüş gibi görünen D.İ.B'nın tüm Müslümanların güvenle istifade edecekleri ciddi bir eserin yayınlanmasını beklemeye değerdi. Kaldı ki böyle bir çalışmanın yayınlanması İslami bilimler alanına canılık kazandıracağından son derece önemli idi. Dahası halen piyasada mevcut tefsirlere eklenince "nûr âlâ nûr" olacaktı.
Uzun süre beklenildi. Nihayet geçenlerde örnek fasikül yayınlandı.
Çift sütun üzerine tertiplenmiş, Konulu Kur'an-ı Kerim Tefsiri "örnek fasikül" 76 sayfa. Takdim, giriş ve birkaç konuyu içeriyor. Bibliyoğrafya ile sona eriyor.
Tefsir yayın kurulu başkanı Prof. Dr. İbrahim Kafi Dönmez imzalı takdim yazısı hem Mushaf sırasına, hem de konulu Tefsir metoduna göre bir Kur'an tefsirinin hazırlanması gereğinden bahsediyor. Devamında hazırlanacak tefsirin Kur'an-ı Kerim'de yer alan konuların Kur'an'la tefsir edilmesi yöntemlerinin tefsir geleneğine yabancı olmadığına dikkat çekiliyor. Belirtilen işin daha planlı, sistemli ve çağımızda genel kabul ve ilgi gören konulu tefsir yöntemine uygun bir çerçevede gerçekleştirilmesi, her bir konunun uzmanlarından yararlanma ilkesine bağlı, geniş bir kollektif çalışma ürünü olmasının hedeflendiği vurgulanıyor.
Ortaya konulacak eserin ana hedefi böyle açıklanmış. Buna kimsenin bir itirazı olamaz. Elbette Kur'an-ı Kerim'de mevcut konular belli bir yöntem içinde ele alınmalı. Ta ki yapılan çalışma sistematik olsun. Bilgi harmanı, malumat yığını olmasından öte şekiller alsın.
Özellikle teknik ve fiziki konulara dair kısımların uzmanlarınca yapılması öteden beri arzu edilen bir husustur. Buna da kimse itiraz etmez.
Kur'an-ı Kerim'in müslüman toplumlara ışık tutan, hukuki, ahlaki, ekonomik, sosyal esasları, fert ve toplumun ilerlemesi için belirlediği ilkeler, bunların yanısıra emirler ve yasaklar, tavsiyeler, öğütler güzelce öğrenilmeli ki gözetilen hedefe ulaşılabilsin. Bunlar bir arada düşünüldüğünde, metafizik alemden insanlığa son ilahi mesaj olan Kur'an'ın herhangi bir dile çevirisi kadar yorumunun da önemi vurgulanmış olur.
İşte böyle bir zaruret Saadet Asrından günümüze kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'in öğrenilmesi, anlaşılması, anlatılması odağında binlerce eserin ortaya çıkışına neden olmuştur. Büyüklü küçüklü binlerce eserin. Bunların sayfa adedi milyonlara varır. İslami Edebiyat içinde önem ve hacim itibariyle ilk sırayı bu eserler alır.
Böylesine zengin bir edebiyat içinde ilk sıralarda gelen ve genelde adına Tefsir denilen Kur'an-ı Kerim'i açıklayıcı eserler içinde farklı metodlarla yazılarla da önemli sayılara ulaşır. Ayet ve sureleri nüzul sırasına göre, cüzlere göre, içerdiği konular itibarıyla tefsir eden ayrı eserler bunlardan bazılarıdır.
Uzun süreden beri Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından bir Tefsir hazırlatıldığı kamuoyuna intikal eden haberler arasındaydı. Yayınları arasında -bir ikisi hariç- yıllardır bilimsel metodlara göre sistematik bir şekilde hazırlanımş ciddi sayılabilecek eserlerin bulunamayışı bu haberin kuvveden fiile geçmesini merak edenlerin beklentisiydi. Bir iki cilt yayınlanıp sonradan bırakılan Prof. Dr. Talat Koçyiğit hocamızın tefsirinden sonra beklenti de artmıştı. Ne yaptığını, ne yapacağını, ne yapması gerektiğini dikkate almayan bazı görevlilerin ihmali, umursamazlığı nedeniyle anılan girişim fiyasko ile sonuçlanınca doğrusu merak, içindeki beklentide de artış olmuştu. Kısacası gözler bu tefsire çevrilmişti. Bütün yayın mesaisini takvimciliğe ve süreli yayıncılığa dökmüş gibi görünen D.İ.B'nın tüm Müslümanların güvenle istifade edecekleri ciddi bir eserin yayınlanmasını beklemeye değerdi. Kaldı ki böyle bir çalışmanın yayınlanması İslami bilimler alanına canılık kazandıracağından son derece önemli idi. Dahası halen piyasada mevcut tefsirlere eklenince "nûr âlâ nûr" olacaktı.
Uzun süre beklenildi. Nihayet geçenlerde örnek fasikül yayınlandı.
Çift sütun üzerine tertiplenmiş, Konulu Kur'an-ı Kerim Tefsiri "örnek fasikül" 76 sayfa. Takdim, giriş ve birkaç konuyu içeriyor. Bibliyoğrafya ile sona eriyor.
Tefsir yayın kurulu başkanı Prof. Dr. İbrahim Kafi Dönmez imzalı takdim yazısı hem Mushaf sırasına, hem de konulu Tefsir metoduna göre bir Kur'an tefsirinin hazırlanması gereğinden bahsediyor. Devamında hazırlanacak tefsirin Kur'an-ı Kerim'de yer alan konuların Kur'an'la tefsir edilmesi yöntemlerinin tefsir geleneğine yabancı olmadığına dikkat çekiliyor. Belirtilen işin daha planlı, sistemli ve çağımızda genel kabul ve ilgi gören konulu tefsir yöntemine uygun bir çerçevede gerçekleştirilmesi, her bir konunun uzmanlarından yararlanma ilkesine bağlı, geniş bir kollektif çalışma ürünü olmasının hedeflendiği vurgulanıyor.
Ortaya konulacak eserin ana hedefi böyle açıklanmış. Buna kimsenin bir itirazı olamaz. Elbette Kur'an-ı Kerim'de mevcut konular belli bir yöntem içinde ele alınmalı. Ta ki yapılan çalışma sistematik olsun. Bilgi harmanı, malumat yığını olmasından öte şekiller alsın.
Özellikle teknik ve fiziki konulara dair kısımların uzmanlarınca yapılması öteden beri arzu edilen bir husustur. Buna da kimse itiraz etmez.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mücteba Uğur / diğer yazıları
- Savaşa alkış tutmak mı / 26.09.2001
- Konulu Kur'an-ı Kerim tefsiri / 23.09.2001
- Bir öğrenim yılı daha başladı / 16.09.2001
- Hava üzerine / 12.09.2001
- Dolar hutbesinin düşündürdükleri / 08.09.2001
- Bitmeyen hikâye yolsuzluk / 31.08.2001
- Suç işleme oranı artıyor / 07.08.2001
- Sivil hayata sıçrayan başörtüsü haksızlığı / 03.08.2001
- Tarafsızlık mı, ihanet mi? / 27.07.2001
- Cuma namazı kadınlara da farz mı? / 25.07.2001
- Konulu Kur'an-ı Kerim tefsiri / 23.09.2001
- Bir öğrenim yılı daha başladı / 16.09.2001
- Hava üzerine / 12.09.2001
- Dolar hutbesinin düşündürdükleri / 08.09.2001
- Bitmeyen hikâye yolsuzluk / 31.08.2001
- Suç işleme oranı artıyor / 07.08.2001
- Sivil hayata sıçrayan başörtüsü haksızlığı / 03.08.2001
- Tarafsızlık mı, ihanet mi? / 27.07.2001
- Cuma namazı kadınlara da farz mı? / 25.07.2001