Söz sohbetten açılmışken devam edelim istedik. Sohbet konulu geçen yazımızda kendini işin sözüne sohbetine adapte edip, işin icraat ve istikamet kısmından uzak yaşantı sergileyenlerden bahsetmiştik. Sosyal ve insan psikoloji ile ilgili yazılara birkaç gündür ağırlık vermemize, siyasi yazılarımıza alışmış bazı dostlar serzenişte bulundular. Ülke gündeminin siyasi gündemle yatıp kalktığı bir zamanda bu yazılara neden ağırlık verdiğimize değinelim müsaadenizle?Ülke siyaseti, iktidarıyla muhalefetiyle ciddi bir krizle karşı karşıyadır. İktidar ve muhalefet, vatandaşın dertlerine çare bulmak yerine birbirine efelenmekle, tabir yerindeyse tiyatroyla zaman oyalamakta, ekonomik ve siyasal beceriksizliklerini sosyal olayların arkasına sığınarak saklamaya çalışmaktadırlar. Sosyal hayatta çok ciddi problemlerin yaşandığı bir zaman diliminden geçmekteyiz ve sorunlar artarak devam etmektedir. Yaşanan sıkıntılara eğer köklü çözüm bulmak istiyorsak olayları sebep-sonuç ilişkisiyle ele almak zorundayız. Bütün olayların temelinde yatan ana sebep insanın kendisidir. İnsan meselesi hallolmadan hiçbir meselenin halli mümkün değildir. Öyleyse insanın toplumsal olaylardaki rolünü, eğitimini ve özellikle de psikolojik yapısını incelemek vazgeçilmez bir meseledir. Bazılarına göre nostalji gibi gelebilen bu konular, bizi bu hallere düşüren şer güçlerin asıl ilgilendikleri konulardır. Nasıl mı? Toplum mühendisleri istedikleri gibi yönlendirmek istedikleri toplumların insanlarının ruh haletlerini, örflerini, adetlerini, kültür ve medeniyetlerini, inançlarını, en ince ayrıntıya varıncaya kadar incelerler ve ona göre stratejiler üretirler.Hafızalarınızı zorlarsanız Türk Milletinin Mazlum ve mağdur olandan yana tavır sergileme özelliğini keşfeden güçler, iktidar etmek istedikleri siyasi partileri mağduriyet tiyatrolarıyla iktidar etmişlerdir. Bakınız bir ülkenin kaderini tayin eden siyasi seçimlerde toplum psikolojisini bilenler, türlü oyunlara başvurarak yıllarca düşman oldukları şeyleri bu millete kabul ettirmişlerdir. "En milli meseleler en milli görünen, en dini meseleler en dini görünenlere tarumar ettirilmiştir." Senelerce en büyük şeytan olarak tanımlanan ABD'nin tuzağına bu milleti en düşman olanlar, en dindar olanlar oturtmuştur (!) AB'nin Hıristiyan topluluğu olduğunu bile bile, AB'ci partilere oy atan nice dindarlar olmuştur. Nice sohbet meclislerinde insanların "milli ve dini duyguları" ifsat edilmiştir. İstikametten mahrum bırakılmıştır. Sevgili dostlar, öze dönüş, tehlikeyi seziş ve kurtuluş için; sosyal içerikli yazılarla en çok ihmal edilen, insanın kendisini ele almaya çalışıyoruz. Vesselam?!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Kürt kardeşlerim oyuna gelmeyin! / 18.05.2025
- Yalan dünya için değer mi bunlar? / 17.05.2025
- Terörsüz Türkiye projesi bir deccal oyunu olmasın? / 16.05.2025
- Suça giden yollar kesilmeden suç bitmez / 15.05.2025
- Kanunsuzluk ve şiddet neden artıyor? / 14.05.2025
- Yalancının şerrinden korunmalıyız / 13.05.2025
- Söz, özün tercümanıdır / 12.05.2025
- Doğruluk hayra ve iyiliğe yöneltir / 11.05.2025
- Peygambersiz din arayışları insanı dinden uzaklaştırır / 10.05.2025
- Sünnet, Allah’ın rızasını kazanmada en kestirme yoldur / 09.05.2025
- Yalan dünya için değer mi bunlar? / 17.05.2025
- Terörsüz Türkiye projesi bir deccal oyunu olmasın? / 16.05.2025
- Suça giden yollar kesilmeden suç bitmez / 15.05.2025
- Kanunsuzluk ve şiddet neden artıyor? / 14.05.2025
- Yalancının şerrinden korunmalıyız / 13.05.2025
- Söz, özün tercümanıdır / 12.05.2025
- Doğruluk hayra ve iyiliğe yöneltir / 11.05.2025
- Peygambersiz din arayışları insanı dinden uzaklaştırır / 10.05.2025
- Sünnet, Allah’ın rızasını kazanmada en kestirme yoldur / 09.05.2025