İkizdere'nin kuruluşu, tarihi ve eşsiz güzellikleri
Rize'nin en büyük yüzölçümüne sahip ilçelerinden biri olan İkizdere, adını Çamlık ve Cimil Dereleri'nin birleştiği noktada kurulmuş olmasından alır
25.11.2025 00:31:00
Abdülkadir Gündoğdu
Abdülkadir Gündoğdu





Rize'nin en büyük yüzölçümüne sahip ilçelerinden biri olan İkizdere, adını Çamlık ve Cimil Dereleri'nin birleştiği noktada kurulmuş olmasından alır.
Eski adı "Kuray-ı Sab'a" olarak bilinen İkizdere, tarihi köprüleri, şifalı suları ve endemik bitki türleriyle kaplı yaylalarıyla bir turizm destinasyonu olarak öne çıkmaktadır.
İkizdere'nin Kuruluşu ve Tarihçesi

İkizdere'nin tarihi, uzun yıllar boyunca Bizans İmparatorluğu egemenliği altında kalmış eski bir yerleşim yeri olduğunu göstermektedir.
İsim Kaynağı: İlçe, merkezi konumunda birleşen Çamlık Deresi ve Cimil Deresi'nden esinlenerek "İkizdere" adını almıştır.
İdari Yapılanma: Osmanlı döneminde, 1878 yılında Rize'nin sancak merkezi olmasıyla birlikte bir bucak merkezi haline gelmiştir. XIX. yüzyıl sonlarına doğru Trabzon vilayetinin Lazistan sancağına bağlı Rize kazasının bir bucağıydı.
İşgalden Kurtuluş: 15 Şubat 1916'da Rus işgaline uğrayan yöre, 11 Mart 1918 tarihinde işgalden kurtarılmıştır.
İlçe Oluşu: 1945 yılında Güneyce'ye bağlı bir bucak merkezi olan yerleşim, daha sonra 1952 yılında ilçe merkezi İkizdere'ye taşınarak bugünkü idari konumuna kavuşmuştur.
Tarihi Eserler

İkizdere, coşkun akan derelerin üzerinde yükselen tarihi yapıları ile dikkat çekmektedir.
Tarihi Kemer Köprüler: İlçenin başlıca tarihi eserleri, İkizdere, Cimil ve Anzer dereleri üzerinde yer alan taş kemer köprülerdir. Bu köprüler, yöre mimarisinin ve taş işçiliğinin en güzel örneklerini sunarak ulaşımı yüzyıllardır sağlamıştır.
İksenit Tarihi Köprüsü: Bölgenin önemli tarihi köprülerinden biri olup, geçmişin ulaşım ağını gözler önüne serer.
Tarihi Camiler: İkizdere ve çevresindeki yaylalarda, yöresel ahşap ve taş mimarisinin özelliklerini taşıyan tarihi camiler bulunmaktadır. Örneğin, Hacı Şeyh Camii (Güneyce'de) 19. yüzyıl sonlarında ahşap yığma tekniğiyle inşa edilmiş önemli bir dini yapıdır.
Doğal Güzellikler ve Turizm Potansiyeli

İkizdere, yüksek dağları, zengin ormanları, buzul gölleri ve şifalı suları ile eşsiz bir doğa turizmi merkezidir.
1. Ünlü Yaylalar
İkizdere, yüksek kesimlerde yer alan ve zengin bitki örtüsüne sahip yaylalarıyla meşhurdur:
Anzer Yaylası (Ballıköy): İkizdere'nin en meşhur yaylasıdır. 2105 metre rakımda yer alan yayla, özellikle endemik çiçek türlerinin yetiştiği bir alan olup, dünyaca ünlü Anzer Balı'nın üretim merkezidir.
Çağrankaya Yaylası: 3200 metreye yakın rakımıyla şehrin en büyük yaylalarından biridir. Adını çevresindeki kayaların yarattığı ses yankısından (çağrı) aldığı rivayet edilir.
Ovit Yaylası: Karadeniz ve Doğu Anadolu'yu birbirine bağlayan tarihi güzergah üzerinde bulunur ve yüksek dağ manzaraları sunar.
2. Şifalı Sular
İkizdere, mineral açısından zengin termal ve maden suyu kaynaklarına sahiptir:
Ilıca Köyü Kaplıcası: Yerin altından 70-72 derecede çıkan şifalı suyunun romatizma gibi rahatsızlıklara iyi geldiği bilinir.
Şimşirli İçmeleri: Kokusuz ve berrak suyuyla ünlü olup, özellikle böbrek taşı ve sindirim problemlerine iyi geldiği söylenmektedir.
3. Diğer Doğal Güzellikler
Arapdüzü Mesire Alanı: Çeşme ve kamelyalarıyla ziyaretçilere dinlenme imkanı sunan yemyeşil bir alandır.
Narovanak Şelalesi ve Manle Şelalesi: Yüksekten dökülen suları ve çevresindeki yoğun bitki örtüsüyle büyüleyici manzaralar yaratır.
Buzul Gölleri: Dağların doruklarında buzyalakları ve buzul gölleri mevcuttur.
İkizdere Mutfağı
İkizdere'nin mutfağı, tipik Karadeniz mutfağının özelliklerini taşır ve doğal, taze ürünlere dayanır.
Anzer Balı: Bölgenin en ünlü ürünü olup, şifa niyetine tüketilen ve endemik çiçeklerden elde edilen yüksek kaliteli bir baldır.
Mısır Ekmeği ve Muhlama/Kuymak: Mısır unu, yörenin temel besinidir. Tereyağı, mısır unu ve peynirle hazırlanan muhlama (kuymak) vazgeçilmez bir lezzettir.
Hamsi: Her Karadeniz ilçesinde olduğu gibi İkizdere mutfağında da hamsi, pilavından tavasına kadar geniş bir yelpazede yer alır.
Laz Böreği: Şerbetli tatlı kategorisinde yer alan ve ince yufka katmanları arasına sütlaç/muhallebi konarak hazırlanan yöresel bir lezzettir.
İkizdere, tarihi dokusuyla, binlerce çiçek türünün yetiştiği yaylalarıyla ve şifalı sularıyla ziyaretçilerine hem huzur hem de doğal bir zenginlik sunmaktadır.
Eski adı "Kuray-ı Sab'a" olarak bilinen İkizdere, tarihi köprüleri, şifalı suları ve endemik bitki türleriyle kaplı yaylalarıyla bir turizm destinasyonu olarak öne çıkmaktadır.
İkizdere'nin Kuruluşu ve Tarihçesi

İkizdere'nin tarihi, uzun yıllar boyunca Bizans İmparatorluğu egemenliği altında kalmış eski bir yerleşim yeri olduğunu göstermektedir.
İsim Kaynağı: İlçe, merkezi konumunda birleşen Çamlık Deresi ve Cimil Deresi'nden esinlenerek "İkizdere" adını almıştır.
İdari Yapılanma: Osmanlı döneminde, 1878 yılında Rize'nin sancak merkezi olmasıyla birlikte bir bucak merkezi haline gelmiştir. XIX. yüzyıl sonlarına doğru Trabzon vilayetinin Lazistan sancağına bağlı Rize kazasının bir bucağıydı.
İşgalden Kurtuluş: 15 Şubat 1916'da Rus işgaline uğrayan yöre, 11 Mart 1918 tarihinde işgalden kurtarılmıştır.
İlçe Oluşu: 1945 yılında Güneyce'ye bağlı bir bucak merkezi olan yerleşim, daha sonra 1952 yılında ilçe merkezi İkizdere'ye taşınarak bugünkü idari konumuna kavuşmuştur.
Tarihi Eserler

İkizdere, coşkun akan derelerin üzerinde yükselen tarihi yapıları ile dikkat çekmektedir.
Tarihi Kemer Köprüler: İlçenin başlıca tarihi eserleri, İkizdere, Cimil ve Anzer dereleri üzerinde yer alan taş kemer köprülerdir. Bu köprüler, yöre mimarisinin ve taş işçiliğinin en güzel örneklerini sunarak ulaşımı yüzyıllardır sağlamıştır.
İksenit Tarihi Köprüsü: Bölgenin önemli tarihi köprülerinden biri olup, geçmişin ulaşım ağını gözler önüne serer.
Tarihi Camiler: İkizdere ve çevresindeki yaylalarda, yöresel ahşap ve taş mimarisinin özelliklerini taşıyan tarihi camiler bulunmaktadır. Örneğin, Hacı Şeyh Camii (Güneyce'de) 19. yüzyıl sonlarında ahşap yığma tekniğiyle inşa edilmiş önemli bir dini yapıdır.
Doğal Güzellikler ve Turizm Potansiyeli

İkizdere, yüksek dağları, zengin ormanları, buzul gölleri ve şifalı suları ile eşsiz bir doğa turizmi merkezidir.
1. Ünlü Yaylalar
İkizdere, yüksek kesimlerde yer alan ve zengin bitki örtüsüne sahip yaylalarıyla meşhurdur:
Anzer Yaylası (Ballıköy): İkizdere'nin en meşhur yaylasıdır. 2105 metre rakımda yer alan yayla, özellikle endemik çiçek türlerinin yetiştiği bir alan olup, dünyaca ünlü Anzer Balı'nın üretim merkezidir.
Çağrankaya Yaylası: 3200 metreye yakın rakımıyla şehrin en büyük yaylalarından biridir. Adını çevresindeki kayaların yarattığı ses yankısından (çağrı) aldığı rivayet edilir.
Ovit Yaylası: Karadeniz ve Doğu Anadolu'yu birbirine bağlayan tarihi güzergah üzerinde bulunur ve yüksek dağ manzaraları sunar.
2. Şifalı Sular
İkizdere, mineral açısından zengin termal ve maden suyu kaynaklarına sahiptir:
Ilıca Köyü Kaplıcası: Yerin altından 70-72 derecede çıkan şifalı suyunun romatizma gibi rahatsızlıklara iyi geldiği bilinir.
Şimşirli İçmeleri: Kokusuz ve berrak suyuyla ünlü olup, özellikle böbrek taşı ve sindirim problemlerine iyi geldiği söylenmektedir.
3. Diğer Doğal Güzellikler
Arapdüzü Mesire Alanı: Çeşme ve kamelyalarıyla ziyaretçilere dinlenme imkanı sunan yemyeşil bir alandır.
Narovanak Şelalesi ve Manle Şelalesi: Yüksekten dökülen suları ve çevresindeki yoğun bitki örtüsüyle büyüleyici manzaralar yaratır.
Buzul Gölleri: Dağların doruklarında buzyalakları ve buzul gölleri mevcuttur.
İkizdere Mutfağı
İkizdere'nin mutfağı, tipik Karadeniz mutfağının özelliklerini taşır ve doğal, taze ürünlere dayanır.
Anzer Balı: Bölgenin en ünlü ürünü olup, şifa niyetine tüketilen ve endemik çiçeklerden elde edilen yüksek kaliteli bir baldır.
Mısır Ekmeği ve Muhlama/Kuymak: Mısır unu, yörenin temel besinidir. Tereyağı, mısır unu ve peynirle hazırlanan muhlama (kuymak) vazgeçilmez bir lezzettir.
Hamsi: Her Karadeniz ilçesinde olduğu gibi İkizdere mutfağında da hamsi, pilavından tavasına kadar geniş bir yelpazede yer alır.
Laz Böreği: Şerbetli tatlı kategorisinde yer alan ve ince yufka katmanları arasına sütlaç/muhallebi konarak hazırlanan yöresel bir lezzettir.
İkizdere, tarihi dokusuyla, binlerce çiçek türünün yetiştiği yaylalarıyla ve şifalı sularıyla ziyaretçilerine hem huzur hem de doğal bir zenginlik sunmaktadır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.



















































































