En başa gidelim. O hain kalkışmayı milletimiz bir bilek, bir yürek olarak 248 can ve 2 bin 196 yaralı vererek bastırmıştı.
Hayatını kaybedenlere hem milletimiz, hem iktidar, hem de bütün partiler sahip çıkmıştı.
15 Temmuz'da hayatını kaybedenler için bir dernek kurulmuş ve yardım kampanyası açılmıştı.
Çok kısa sürede bu dernek hesabına 300 milyondan fazla para yatırılmıştı.
Ama ilginç şeyler oluyordu. Kurulan dernek, beyan ettiği adreste bulunamamıştı. Telefon numarası dahi yoktu. Haliyle "Nerede dernek, paralar nerede?" soruları soruldu.
Cevabı Aile Bakanlığı verdi; "Vakfın mütevelli heyeti önümüzdeki günlerde Resmi Gazete'de yayımlanarak resmiyet kazanacak. Bu tarihten sonra da icraatlarına başlayacak. 330 milyon liralık kaynağın nasıl kullanılacağına mütevelli heyeti karar verecektir."
Bu açıklama ile olmayan vakfa para toplandığı resmileştiriliyordu.
Ya paralar?
Onun cevabını da Cumhurbaşkanı yardımcısı Fuat Oktay 2 yıl sonra verdi; Paralar Hazine'de.
Tabi 15 Temmuz'da evlatlarını, eşlerini, babalarını kaybedenler bu duruma tepkiliydi. Defalarca seslerini duyurmak için basın açıklamaları yaptılar.
Hatta bazıları yaptıkları açıklamalardan ötürü ifadeye bile çağrıldılar. Ama birçoğunuzun bu yaşanılanlardan haberi bile olmadı.
Neden? Bağımsız ve ilkeli olduğunu iddia eden basın-yayın organları bu yaşanılanlarda haber değeri görmediği için haber yapmadı.
Tabi 15 Temmuz şehitlerinin yakınları konunun peşini bırakmadılar. En son 6 ay önce günlerce Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı önünde toplanarak seslerini duyurmaya çalıştılar.
Ama 6 ay geçti ve duyan olmadı. Bu sefer 15 Haziran gecesi AKP Genel Merkezi'nin önünde eylem yapmak için harekete geçtiler.
Haklı istekleri, hak ettikleri istekleri vardı, sloganları vardı.
Hatta hep bir ağızdan "İçişleri Bakanı Süleyman Soylu buraya gelecek" dediler.
Soylu gelmedi ama emrindekiler anında geldiler. Tankların dağıtamadığı bu insanları aldıkları emirle polislerimiz, cop ile biber gazı ile dağıttı. Bir kısmını gözaltına aldı.
Sabah, Akit, Yeni Şafak, Ahaber ve diğer yandaşlar haber yapmazken hatta bazı yazar ve siyasetçiler, sosyal medyadan 15 Temmuz şehit yakınlarını ve gazilerini provokatörlükle suçladı.
İletişim çağındayız. Olaylar anında Türkiye'ye yansıdı. Tepkiler çığ gibi gelmeye başladı.
Sonra ne mi oldu? Soylu, oraya gitmedi. Oradakileri bakanlığına aldırdı ve "Bu can bu bedende olduğu sürece yanınızdayım" dedi.
Ardından Sayın Erdoğan'ın bir gaziyi cumhurbaşkanı danışmanı olarak atadığı haberi geçti.
Olay kapandı. O insanlar paralarını alabildiler mi? Çık…
Şimdi! Bahsi geçen para için hükümet taş atmadı ki kolu yorulsun. O halde;
Soru 1: O paralar başka bir amaç için mi kullanıldı?
Soru 2: Kullanılmadıysa iktidar her halükarda aleyhine olan bu süreci neden uzatıyor? Daha net olarak o 338 milyonu neden vermiyor?
Soru 3: Ekonomimiz yardım için toplanan paraları dağıtamayacak kadar kötü mü?
Soru 4: Toplanan para 309 milyondu. 3 yılda faizle 338 milyona çıktı. Şehit yakınlarına faiz yedirilir mi?
Soru 5: Diyanet ve Nakşi anlayışı aradaki bu farkı faiz olarak görüyor mu yoksa başka bir tanımlamaları var mı?
Eski AKP vekili Mehmet Metiner'in çok taze açıklaması aynen şöyle; "15 Temmuz akşamı İstanbul'a birlikte indiğimiz bir bakanımız o gece kayıplara karıştı. O, eski bakan şimdi devlet bankalarımızdan birine yönetim kurulu üyesi olarak atandı. Bu kıssadan nasıl bir hisse çıkar bilmiyorum. Bildiğim siyasetin işine akıl, sır ermiyor."
Soru 6: O gece kayıplara karışan bakana sahip çıkanlar, canlarını verenlerin yakınlarına neden sahip çıkmıyor?
Başka sorusu olan?..
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024