İlahiyatçı yazar Müslim Karabacak, “Dinlerarası Diyalog FETÖ döneminden daha hızlı devam ediyor” dedi
15 Temmuz darbe girişimini gerçekleştiren FETÖ’nün elebaşı Fetullah Gülen’in taşeronluğunu yaptığı, Dinlerarası Diyalog projesinin sona ermediğini açıklayan İlahiyatçı yazar Müslim Karabacak, “Dinlerarası Diyalog FETÖ döneminden daha hızlı devam ediyor” dedi
12.01.2024 17:11:00
YENAL ARMAN
YENAL ARMAN





Geçtiğimiz günlerde Fener Rum Patriği Bartholomeos, dinlerarası diyalog projesini sürdüreceklerini açıkladı. Bartholomeos, "2024'teki çabalarımız, önyargıların ortadan kaldırılmasında ve karşılıklı güvenin teşvik edilmesinde çok önemli bir rol oynayan dinler arası diyaloglar yoluyla devam edecektir" ifadelerini kullandı. Bilindiği gibi Dinlerarası Diyalog projesi, onlarca şehit verdiğimiz ve binlerce kişnini yaralanmasına neden olan 15 Temmuz darbe girişimiyle ülkemize çok büyük zarar veren terör örgütü FETÖ'nün elebaşı Fetullah Gülen'in taşeronluğunu yaptığı bir projeydi. Konuyu 'Şartlara Uydurulmuş Misyonerlik Dinlerarası Diyalog' kitabının yazarı İlahiyatçı yazar Müslim Karabacak'a sorduk. Yeni Mesaj'a yaptığı açıklamasında Prof. Dr. Haydar Baş'ın Dinlerarası Diyalog'un tehlikesine karşı Türkiye'yi ilk uyaran ve bu şer projeye karşı tüm imkânlarıyla mücadele eden tek isim olduğuna dikkat çekerek başlayan Karabacak, "Çeşitli vesilelerle dua yaptığım zaman Muhterem Prof. Dr. Haydar Baş hocam için 'sırat-ı müstakim rehberim' diyorum. Sırat-ı müstakim nedir? Hani o 'ihdinas sırâtel mustakîm' diye Fatiha'da günde 40 defa söylediğimiz şey. Haydar Baş Hoca olmasaydı, ben şahsen diyalogcu olacaktım, zulmü savunacaktım, küfrü ve haramı savunacaktım. Bana bu yanlışları savunmamam için anlayışı Haydar Baş Hocam kazandırdı" dedi.
Dinlerarası diyalog projesi bitmedi
Prof. Dr. Haydar Baş'ın 1998'li yıllarda ekipler kurup ülkemizdeki kanaat önderlerine Dinlerarası Diyalog'un tehlikelerini anlatmak için gönderdiğine dikkati çeken Müslim Karabacak, şöyle konuştu: "Prof. Dr. Haydar Baş Hocam 1998'li yıllarda bizlere, 'Türkiye'de kanaat sahibi kim varsa gidip ziyaret edeceksiniz' dediler. Yanımda iki arkadaşımla birlikte Osman Topbaş Hocayı ziyarete gittik. Dinlerarası Diyalog'u anlatık. Fethullah Gülen'in nasıl büyük bir tehlikeli misyon üstlendiğini, Türkiye'nin kaçınılmaz bir felakete doğru gittiğini anlattık. Osman Topbaş şaşkınlıkla bizi dinledi. Osman Topbaş'ın yanında da 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Fethullah Gülen hareketini incelemekle görevlendirilen bir profesör arkadaş, Hasan Kamil Yılmaz vardı. Bu arkadaş rahatsız oldu. Bize, "Hoca Efendi ile cemaatler arasında tefrika yapmayın" gibi sözler söyledi. Bu adam 15 Temmuz'dan sonra Fethullah Gülen Hareketini İnceleme Komisyonu Başkanı oldu. Yani herkese gittik Dinlerarası Diyalog tehlikesini anlattık. Prof. Dr. Haydar Baş Hocam bu misyonu üstlendi. Dinlerarası Diyalog bir projedir ve şahısların değişmesi bu projeyi sona erdirmez, erdirmedi de... Ben iddia ediyorum Fethullah Gülen'in döneminden çok daha hızlı bir şekilde Dinlerarası Diyalog hususunda netice odaklı bir süreç var şu anda. Çok hızlı bir şekilde devam ediyor Dinlerarası Diyalog. Yani Fetullah Gülen bunu bir yere kadar taşıdı, ondan sonra bıraktı. Ama bu iş bitmedi şu anda. İnsanımız İslam'dan zevk alamıyorsa, bir nesil İslam'ı eleştiriyorsa, Kur'an'ı eleştiriyorsa, Resulullah'ı eleştiriyorsa, bir adım daha giderek son noktada Allah'ı sorguluyorsa, Dinlerarası Diyalog'da da istenen tam da buydu. Bizim Hristiyan olmamız istenmiyor, bir milletin milli hassasiyeti değerleri biterse millet millet olmaktan çıkar. Dolayısıyla bu süreç bitmedi."Diyalog Vatikan'ın projesi
Dinlerarası Diyalog'un Vatikan'ın ortaya attığı bir proje olduğunu hatırlatan Karabacak, "Şartlara Uydurulmuş Misyonerlik Dinlerarası Diyalog adlı kitabımın başlığındaki bu söz bana ait değildir, Papalığın sözüdür. Fethullah Gülen'in Papa'ya sunduğu mektupta zaten şunu söylüyordu: 'Papa 6 Paul cenapları tarafından başlatılan ve devam etmekte olan Dinlerarası Diyalog misyonunun bir parçası olmak için buradayız. İslam yanlış anlaşılan bir din olmuştur bunda en çok suçlanacak olan Müslümanlar'dır.' Şimdi bu sözleri kime söylüyorsunuz? Bunu Katolik dünyasının Ruhani lideri Papa'ya..." ifadelerini kullandı. İlahiyatçı yazar Müslim Karabacak, şunları söyledi: "Dolayısıyla merhum Prof. Dr. Haydar Baş Hocam bu noktada elinden gelen her şeyi, hatta bir insanın takatinin yetmeyeceği büyük bir mücadele verdi. Haydar Baş Hocam'a bir gün, 'Hocam bizim yaptığımız akıl karı bir iş değil' dedim. Niye dedi. Dinlerarası Diyalog öyle bir süreç ki bunun arkasında dünya kiliseleri var. Vatikan var, Amerika'sı var. Biz buna hangi takat la karşı çıkıyoruz, diye sormuştum. Prof. Dr. Haydar Baş Hocam bize, 'bu bir imanı duruştur' demişti."Yorumlar
Yorum bulunmuyor.