Cemel savaşında adamın biri: "Ey Emir'ül Müminin! 'Allah birdir' mi diyorsun?" dedi. Bunun üzerine insanlar: "Emir'ül Müminin'in içinde bulunduğu bu ortamda bu sorulacak soru mudur?" diye onun üzerine yürüdüler.
Fakat Emiru'l Müminin: "Bırakın onu" buyurdu. "Onun, bizden istediği şeyi biz de bu insanlardan istiyoruz; maksadımız Allah'ın birliğidir."
Daha sonra şöyle buyurdu.
"Allah birdir sözü dört kısımdır: Bunlardan ikisi Allah'a yakışmaz. Diğer ikisi ise Allah'ta vardır.
Allah'a yakışmayan ikisi şudur:
1– Sayılarda olan birliktir; O'nun birliği sayısal birlik değildir.
Çünkü ikisi olan her bir, ikisi olmayan bire söylenmez: "Allah, üçün üçüncüsüdür diyenler elbette kâfir olmuşlardır" (Maide, 73).
2– Cinsin bir türü kastedilen 'bir', "O halktan biridir" sözünde olduğu gibi. Allah Teâlâ'ya sınıf ve türden biri anlamında bir demek caiz değildir; çünkü bu kullanımda benzetme vardır; hâlbuki Allah'ın benzeri yoktur."
Allah'ta (c.c) olanlar ise şunlardır:
1– Benzeri olmayan 'Bir'.
2– Allah Teâlâ varlık, akıl ve vehimde bölünmeyen 'Bir'dir. (Biharu'l–Envar, c.3, s.206).
Allah'a ibadetin başı O'nu tanımaktır
Emir'ül Müminin İmam Ali (aleyhisselam) şöyle buyurmuştur: "Allah'a ibadetin başı O'nu tanımaktır. Allah'ı tanımanın esası O'nun birliğidir.
Allah'ın birliğinin düzeni O'ndan sıfatları reddetmektir. Aklın tanıklığıyla bütün sıfat ve sıfatlandırılanlar yaratılmıştır ve her yaratılan da kendisini sıfat ve sıfatlandırılan olmayan bir yaratanın olduğuna tanıklık eder" (Biharu'l–Envar, 54,s.43).
3-İlahlıkta Tevhit: "Rabbimiz bir tek Rab'dır, O'ndan başka ilah yoktur, O Rahman'dır, Rahim'dir" (Bakara, 163).
4-Rububiyette Tevhit: "De ki: Allah, her şeyin Rabbi iken ben, O'ndan başka Rab mi arayayım?" (En'am, 164).
"Çeşitli tanrılar mı iyi, yoksa her şeyi (hükmü altında tutan) kahredici tek Allah mı?" (Yusuf, 39).
5-Yaratmada Tevhit: "De ki: Her şeyin yaratıcısı Allah'tır. O Tek'tir, Kahreden (her şeye üstün gelen) dir" (Ra'd, 16).
"Allah'tan başka yalvardıkları (tanrılar), hiçbir şey yaratamazlar, zaten kendileri yaratılmaktadırlar" (Nahl, 20).
İbadette Tevhit: Kulluğun Allah'a mahsus oluşu: "De ki: "Allah'ı bırakıp size ne zarar, ne de yarar vermeğe gücü yetmeyen şeylere mi tapıyorsunuz?" (Maide, 76).
6-Emir ve Hükümde Tevhit: "İyi bilin ki, yaratma ve emir O'nundur. Alemlerin Rabbi Allah, ne uludur!" (A'raf, 54).
"Hüküm, yalnız Allah'ındır" (Yusuf, 40).
7-Korkuda Tevhit: "Eğer inanmış iseniz, onlardan korkmayın, benden korkun!" (Al–i İmran, 175).
"Şu halde (Ey Yahudiler ve hakimler!) İnsanlardan korkmayın, benden korkun" (Maide, 44).
8-Mülkte Tevhit: "Çocuk edinmeyen, mülkte ortağı olmayan, acze düşüp de yardımcıya ihtiyacı bulunmayan Allah'a hamdolsun!" de" (Isra, 111).
Yarar ve Zarar Mülkiyetinde Tevhit: "De ki: "Ben kendime, Allah'ın dilediğinden başka ne bir fayda, ne de bir zarar verme gücüne sahip değilim" (Araf, 188).
"De ki: "Allah size bir zarar vermek istemiş yahut size bir yarar vermek istemiş olsa, Allah'ın sizin için dilediğine kim engel olabilir?" (Fetih, 11).
9-Rızıkta Tevhit: "De ki: "Size göklerden ve yerden kim rızık veriyor?" De ki: "Allah" (Sebe, 24).
"Yahut Allah, rızkını tutacak olursa size rızık verecek kimdir?" (Mülk, 21).
10-Tevekkülde (Allah'a dayanmada) Tevhit: "Allah'a dayan; vekil olarak Allah yeter" (Ahzab, 3).
"Allah ki, O'ndan başka ilah yoktur. Mü'minler Allah'a dayansınlar" (Teğabun, 13)
11-Amelde Tevhit: "Ve O'nun yanında, hiç kimsenin karşılık verilecek bir nimeti yoktur. Yalnız yüce Rabbinin rızası için verir" (Leyl,19–20).
14-Teveccühte Tevhit: "Ben yüzümü tamamen, gökleri ve yeri yoktan var edene çevirdim" (En'am, 79).
Bu inanç, kendisinin ve kainatın yok olacağı gerçeğini idrak eden kimsenin inancıdır: "O'nun yüzü (zatı)ndan başka her şey helak olacaktır" (Kasas, 88).
"(Yer) Üzerinde bulunan her şey yok olacaktır. Yalnız Rabbinin Celâl ve İkram sahibi yüzü (zatı) baki kalacaktır" (Rahman, 26–27).
Allah Teâlâ'ya fıtri olarak teveccüh etme tevhidi: "Bütün yüzler, o diri ve yöneticiye boyun eğmiştir" (Taha, 111) tevhide iradi teveccühte tecelli etmiştir. (Usû–i Din ile Tanışma, Ayetullah el–UzmaHuseynVahid Horasanî, ist. 2009, s. 35–37).
İmam Gazali diyor ki
Tevhit taze cevize benzer. Taze cevizin yeşil renkli bir dış kabuğu vardır, onun iç kısmında bir de sert kabuğu vardır. Birde cevizin özü yani yağı vardır.
İşte tevhidin de böyle dört derecesi vardır;
1-Sadece dil ile 'la ilahe illallah' deyip, kalp ile inanmamaktır. Münafıkların tevhidi böyledir.
2-Kelimeyi Tevhidi söylemez fakat ifade ettiği manaya inanır. Bu iki türlü olur;
a)Ya duyduğu şekilde inanır (cahillerin inanışı böyledir)
b)Ya da aklın ispat etmesi ile inanır (kelam âlimlerinin inanışı böyledir)
3-Müşahede yolu ile kâinatın bir asıldan olduğuna ve bir tek yaratıcının dışında başka kimsenin müdahalesi olmadığına inanmaktır.
Böyle bir iman kalpte parlayan bir nurdur. Bu iman, cahillerin ve kelam âlimlerinin imanına benzemez. Çünkü onların imanı ya taklit yoluyla ya da delil yoluyla kalbe vurulan bir bağ gibidir.
Şöyle bir misal verebiliriz; Bir ev sahibinin evde bulunduğuna inanmak üç türlü olur.
A-Birinden duyarak inanmak. Cahillerin imanı böyledir.
B-Ayakkabılarını, elbisesini veya onun kullandığı başka bir eşyasını evde görerek inanmaktır. Kelam âlimlerinin imanı böyledir.
C-Ev sahibini bizzat evde görerek inanmaktır. Ariflerin imanı böyledir.
4-Bu derece iman ve tevhidin kemal derecesidir. Bu dereceye ulaşanlar Haktan başka bir şey düşünmez. Hatta tamamen 'fenafillâh' sırrına erip kendilerini bile unuturlar."(Kimya-yı Saadet sh:637)
Rabbim, kendisine hakkıyla iman eden kullarından eylesin. (amin)
Akın Aydın / diğer yazıları
- Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor / 19.03.2024
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024